Her insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir?
Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu.
Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 1~
Fazla pembe sihirli turta yediğini biliyordu. Ama turta görünce dayanamayan bir bünyesi vardı ve bu onun suçu değildi. "İyi misin Anikanos?"
Genç peri gülümsedi ve arkadaşına baktı. "Çok iyiyim. Keşke biraz daha turta yeseydim," dedi. Dün mezun olmadıkları halde, mezun olmalarını kutlamışlardı. Gerçi neredeyse olmuş sayılırlardı. Aldıkları onlarca ders ve eğitimden sonra tek yapması gereken basit bir görevi başarmaktı.
Ancak söz konusu Anikanos olunca her şeyi iki kere düşünmek gerekiyordu. Genç peri bir aşk perisinin sahip olduğu saf sevgi ve tutkuya sahip değildi. Aksine çok kaba ve aceleci biriydi. Buraya uymuyordu ama burada okumaktan başka şansı da yoktu. Aslında korku perisi olmayı istiyordu. Heyecan tamamen onu ifade ediyordu ancak Periler ülkesinin katı kurallarında hayale yer yoktu.
"Son uygulamalı sınavınız için hazır mısınız aşk perileri?" dedi Bayan Dopamin. Yılların tecrübeli öğretmeni olan Bayan Dopamin, öylesine başarılıydı ki insanlar onun ismini bir hormona dahi vermişti. Bu hormonun görevi ise kalp atışlarını hızlandırmaktı, tıpkı aşık olunca olduğu gibi. Bayan Dopamin bununla çok gurur duyardı çünkü ismi hormona verilen sayılı öğretmenden biriydi.
"İlk olarak gönüllü olanlar varsa onlar gelsin," dediğinde sınıfta tek bir ses dahi çıkmadı. Sihirli turuncu bulutların üstünde oturan periler birbirine bakış atıp durdular. Bunun olacağını bilen Dopamin gülümsedi. Otuz dört yıldır gönüllü kimse çıkmamıştı. Bu yüzden şaşırmış değildi. "O zaman isim sırasına göre başlıyoruz." Ve o sıraya göre ilk sırada yanlış kişi vardı, asla ilk başlamaması gereken kişi.
"Anikanos, gel bakalım."
Genç peri göz devirdi ve ayağa kalktı. Gönüllü olmayan arkadaşlarına kötü kötü baktı ve Bayan Dopamin'in yanına gitti. Öğretmen gönülsüz öğrencisine hiç acımadı. "Ne yapacağını biliyorsun değil mi?"
"Ah evet, Eros ve okları aşkına!" dedi Anikanos ve önde oturan birkaç kişi güldü. Bayan Dopamin kaşlarını çattı. "Anikanos, o ismi yasakladığımızı biliyorsun. İnsanlar Eros'a inanıyor ve aşk perilerine inanmıyorlar. Halbuki tüm işi aşk perileri yapıyor, övgüyü ise Eros bey alıyor."
Bu eleştirel konuşmanın ardından Bayan Dopamin arkasını döndü ve bulutların arası açıldı yavaşça. Mavi gök yeni görünmüştü ki, öğretmen boşluğa dokunarak sihirli bir ekran oluşturdu. Buna alışık olan öğrenciler tepki vermedi.
"Evet al bakalım. Kimi görüyorsun?" dedi öğretmen. Anikanos sihirli ekrana baktı ve telefonla konuşan bir erkek gördü. Siyah garip bir tişörtün içinde yürürken saçını düzeltiyordu. "Bir erkek. Oldukça bakımlı."
"Başka?"
Bir de kadın olmalıydı ama etrafta kadın falan yoktu. Acemi peri büyük meydana daha dikkatli baktı ve kumral kadını o an gördü. Kadın çok güzeldi. Kulağındaki dört delikte sallanan küpeler, boynunda tasma gibi duran kolye ve topuklu ayakkabıları ile moda ikonu olduğunu bağırıyordu. "Dağınık dosyalar ile yürüyen bir kadın. Periler aşkına! Ne kadar da klasik!"
