Bölüm 20~
Gazel Birkan ile çok yakında gerçekleşecek evlilikleri için oldukça hevesliydi. Birkan ile birlikte davetiyelerine karar vermişlerdi. Hatta genç kadın birkaç gelinlik provasına dahi gitmişti. Tüm bunlara rağmen başının üstündeki küçük elmasın hala turuncu renkte olması Anikanos'u dünyada tutan tek şeydi.
Cezalı peri içi sıkılmış bir şekilde yatağından kalktı. Nesih'e her gün daha fazla bağlanması oldukça can sıkıcıydı. Gözlerini açınca onun yüzünü görmek istemesi dahi oldukça korkunçtu. Elleriyle yüzünü kapatarak iç çekti. O sırada odasının kapısı çalınca ellerini yüzünden çekti. "Ah uyanmışsın!" diyen Gazel yavaşça iki adım geri attı. "Uyanmış! Çayları koyun!"
Anikanos ne olduğunu elbette anlamamıştı. İçeriden gelen tabak, çatal seslerine kaşık sesleri eklenmişti. "Misafirimiz mi var?" der demez karşısına çıkan sevgilisi ile sudan çıkmış balığa dönmüştü. Onu çok görmek istediği için aklı ona oyun oynuyor olabilir miydi? İnsan aklı kusurluydu sonuçta.
"Sana hemen karşısına çıkma dedim Nesih. Şok oldu kız!"
Nesih gülerek sevgilisini kollarının arasına alınca, Gazel homurdanarak onları yalnız bıraktı. Anikanos ise şaşkınlık içinde kollarını Nesih'e sardı.
"Abim ve Gazel buradan nikah için gün almaya gidecekler. Kahvaltıyı burada yapmaya karar verdik." Biraz geri çekilip Anıl'ın çilli yüzüne baktı ve daha çok gülümsedi. Genç kadının turuncu saçlarının arasına küçük bir öpücük bıraktı. "Yüzünü yıka da gel hadi."
Anikanos tebessüm ederek banyoya giderken, Nesih mutfağa geçti. "Biraz fazla şaşırdı sanırım."
"Uyanamadığını düşünmüş olabilir," dedi Gazel ve büyük masaya son bir bakış attı. Her şey hazırdı. Simitleri, börekler, kahvaltılıklar... Hemen Birkan'ın yanındaki sandalyeye oturdu ve genç adama baktı. Birkan onun bakışlarını hissetmiş olacak ki elindeki gazeteyi yavaşça indirdi. "Manzara nasıl?"
"Fazlasıyla mükemmel."
Anıl lacivert pijamaları ile mutfağa gelince herkes birbirine baktı ve küçük bir kahkaha koptu. Elbette o bunun nedenini anlamadığı için hemen boş bulduğu bir sandalyeye oturdu. Hemen yanında Nesih'in oturduğunu çok sonra fark etmişti. İri gözleriyle herkesi sessizce inceledi ve hepsini ne kadar çok sevdiğini hatırladı yeniden.
"Hoş geldiniz!" diyen Anıl ile herkes yeniden güldü. O olmasa neye güleceklerdi böyle. Şapşal halleri, iyi kalbi ile herkese kendini çok sevdirmişti Anikanos. Dünyadaki son zamanlarında hep bunu düşünüyordu. Kimi sevdiğini, kimin onu sevdiğini. Ve sonucun ne olacağını.
✨✨✨
'3 Kasım'a kimse program yapmasın. Çünkü düğünümüz var.' mesajını herkese atan Birkan'a gelen cevapları okuyordu genç kadın. Gözünün önüne gelip duran sarı saçlarını geriye itti. Radyodan gelen kısık müzik sesini mırıldandı bir ara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Dopamin'in Perileri
FantasyHer insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir? Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu. Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...