Her insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir?
Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu.
Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 4~
Anikanos yatağında uyuşuk bir şekilde oyalanıyordu. Aşk perisi olmasaydı kesinlikle uyku perisi olurdu. Turuncu saçlarını geriye itti ve yanındaki Odanaya dönüp, "Birkan Gazel'i soğuk,aceleci, nezaketten uzak biri olarak görüyor," dedi. Odana moral vermek için, "Göründüğü kadar kötü değil. Güzel olduğunu inkar etmemiş," dedi.
Anikanos'un içi hiç rahatlamadı. Aksine içindeki kasvet gittikçe büyüyor ve patlamak istiyor gibiydi. "Gazel çok meşgul biri. Birkan ile ilgileneceğini sanmıyorum," dedi bu sefer Anikanos. Mavi gözlerini yere indirdi, dudaklarını da büzdü hemen. Odana tekrardan teselli için, "Herkesin ilgiye ve sevgiye ihtiyacı vardır. Gazelinde," dedi.
Anikanos başını olumsuzca salladı. Odana yanlış anlamıştı. "Hayır onu demek istemiyorum. Birkan'ın ilgilenilecek bir yanı yok. Üstelik ilk tanışmaları çok kötüydü. Ne yaptım ben!" Sesinde hem iğneleyici bir ton, hem pişmanlık dolu bir hava vardı.
Odana onu teselli etmeyi bırakıp içinden geçenleri söyledi. "Sen araya girmeseydin kavga edeceklerdi. En iyisini yaptın dostum."
"Onu ittim. Dil çıkardım," diyerek düşünmeye devam eden Anikanos'a daha fazla dayanamayan Odana, "Hey kendine gel. Dünyana dönmek istiyorsan kaldır o peri poponu ve Birkan'ın evine git!"
Anikanos, Odana'dan aldığı cesaret ile ayağa kalktı. İçinde bulunduğu insan bedeni gerçekten çok esnekti. "Gidelim!" dedi hevesle ancak birden aklına öz geçmişinin olmadığı geldi. Kırılan ses tonuyla, "Ama benim öz geçmişim yok ki Odana," dedi. Yardımcı peri tek bir el hareketi ile bir tomar kağıdı Anikanos'un önüne yığdı. Anikanos hızla kağıtları topladı ve sanki yolu biliyormuş gibi önden yürüyerek evden çıktı.
✨✨✨
Genç adam yeşil gözleriyle elindeki kağıtları tarıyordu. Bir hata bulmak için çabalıyordu ancak karşısındaki kadının öz geçmişi çok parlaktı. Öyle iyiydi ki, onunla inatlaştığı için kötü hissetmişti. En sonunda boğazını temizledi ve merakla kendine bakan kıza çevirdi bakışlarını. "Gerçekten Tarkan ile çalıştın mı?" diye sordu Birkan.
Anikanos 'O kim?' diye soracakken kendini tutup gülümsedi. Bembeyaz dişleri parladı. "Tabi ki. Çok çalışkan biri," dedi. Birkan başını aşağı yukarı sallayarak onay verdi. Sanki Tarkan'ı o da tanıyormuş gibi... "Tecrübelerin çok güzel. Bir hafta çalışmayı deneyelim," diyen Birkan ile Anikanos sevinip sevinmemek arasında kaldı. Seviniyordu çünkü işe alınmıştı. Ancak ne iş yapacağını bilmediği için endişeleniyordu. "Teşekkür ederim. Kesinlikle pişman olmayacaksınız Birkan Bey."
Birkan elindeki kağıtları çekmecesine koydu. O sırada Nesih elinde sandviç dolu tabağı ile odaya girdi. Bu haliyle liseye giden biri gibi duruyordu. "Selam millet," diyen adam, Anıl'a doğru baktı. "Gülümsediğine göre işi aldın galiba." Ağabeyi onun lafını kesti. "Kardeşim yine boş konuşuyorsun."
