Her insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir?
Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu.
Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 9~
Anikanos yaklaşık iki aydır dünyanın oksijenini soluyordu. Gittikçe garip alışkanlıklar ediniyor ve bu ortama alışıyordu. Üstelik görevinde oldukça yol katetmişti. Bugün huysuz, aksi, kötümser, sinirli patronunun doğum günüydü. Ve aşık etmesi gereken bir numaralı insan, yani Gazel, sevgilisi için harika bir parti yapmaya karar vermişti. Elbette hazırlıklara iki hafta önceden başlamış olmaları zihinsel bir yorgunluk yaratmıştı ama planları çok iyiydi. Bu planı Nesih ve Gazel ile birlikte yapmışlardı. Anikanos bu ekibe 'dehşet üçlü' gibi yaratıcı bir isim vermişti.
Gazel bir gün, çok önceden kurduğu hatırlatıcının çalması ile büyük bir telaşa kapıldı. Elbette soluğu ev arkadaşları Anıl ve Helin'in yanında aldı. Aslında derdi fazla basitti. "Birkan'ın doğum günü yaklaşıyor. Ne yapmalıyım?! Aslında aklımda bir plan var. Sürpriz bir doğum günü partisi yapmak istiyorum ama nerede ve nasıl yapacağım hakkında pek bir fikrim yok kızlar."
Anikanos'un beyninde şimşekler çakmaya başladı. Aklına patronunun ilk gün söylediği bazı sözler geldi. "Ben doğum günü partisi vermem." "Bu evde doğum günü partisi yapılmaz."
Cezalı peri, "Bence patronum doğum günü kutlamalarını pek sevmiyor," diyerek fikrini belli etse de, Gazel o kadar heyecanlıydı ki Anıl'ın bu fikrini değerlendirmeye bile almadı. Çeşitli konuşmalar ve çeşitli olaylardan sonra Gazel sonunda partiyi yapacağı mükemmel yeri buldu. "Birkan'ın evinde yapacağız!"
Anikanos'un mavi gözleri birden fal taşı gibi açıldı. Patronunun sevmediği ne varsa gerçekleşecek gibiydi. Birkan'ın sevgisinin bu partiden sonra nefrete dönüşme ihtimali oldukça fazlaydı. Telaşlıydı, hem de çok telaşlıydı. Bu telaşlı olma durumu çok garip bir duyguydu. Hem korkuyor, hem de heyecanlanıyor, kalbi güm güm atıyordu.
"Şu Birkan'ın kardeşinin bize yardım etmesi lazım. Anıl benim için bunu hallet lütfen," dedi Gazel yalvaran bir ses tonuyla. Adeta yavru köpek gibi bakıyordu. Anıl otuz iki diş sırıtarak, "Tabi ki bende o iş. Lütfen aksini bile düşünme!" diyerek başına büyük bir iş aldı.
Bir kere Nesih konuşmamak için ekstra bir sürü şey isteyecekti. Yine randevuya çıkmak zorunda kalır mıydı? Gerçi bowlingte çok eğlenmişti. Yine bowlinge gidebilirdi. Bu düşüncelerle Nesih'i aradı. Elbette düşündüğü gibi Nesih bir sürü ama bir sürü şey istedi. Gerçekten dünyaya geldiğinden beri en iyi tanıdığı kişinin Nesih olduğunu düşünüyordu. Nesih'in istediği şeyler ise; bir haftalık bedava hizmet, istediği zaman iki kere randevuya çıkma ve sürpriz bir istekti (o an aklına gelmediği için daha sonra isteyeceğini söylemişti)
Ekip bu şekilde kurulmuştu ve iki hafta içinde tüm süslemeler davetliler ayarlanmıştı. Anikanos büyük bir cesaret göstererek nedensiz bir şekilde pastayı kendisinin yapmasını teklif etmişti. Ancak bu teklif elbette üç hayırla reddedilmişti. Odana da bu oylamaya dahildi.
