Her insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir?
Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu.
Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 8~
Anikanos elindeki kalın ve küçük yazılı, sarı kaplı kitabı zorlukla da olsa okumaya çalışıyordu. Birkaç gün önce Birkan'ın kafasının üstünde Gazelde gördüğü gibi turuncu bir ışık görmüştü. Bu da birlikte yedikleri akşam yemeğinin güzel geçtiğini gösteriyordu. Öyle ki Gazel birkaç gündür sürekli kendi kendine gülüp duruyordu. Anikanos bu belirtilerin ne olduğunu elbette biliyordu. Bir aşk perisi olarak birçok dersini hatırlamıyor veya dinlememiş olabilirdi. Ancak bu belirtilerin aşk belirtisi olduğunu birinci sınıftaki aşk perileri bile bilirdi.
Şimdi genç peri insanların aşık olmadan önce öpüştükleri ile ilgili bir kitap okumuş, Birkan'ın Gazel'i öpmesi için neler yapabileceğini araştırmaya başlamıştı. Bu yüzden saatlerdir elindeki kalın ve küçük yazılı kitabı okuyarak kendine işkence çektiriyordu. Odana sessizce onu izliyordu ama en sonunda dayanamayarak sordu. "Ne yapıyorsun sen?"
Anikanos elini havaya kaldırdı ve, "Çok önemli bir işin üstündeyim. Sus," dedi. Yüzündeki ciddi ifade gülme isteği uyandırıyordu.
"Görebiliyorum. Saatlerdir bir kitabın başındasın. Ne yazıyor orada?" diye sordu Odana dik dik bakarak.
Cezalı peri arkadaşının gözlerinin içine baktı ve oldukça sessiz, hatta fısıldar gibi bir sesle, "Gazel ile Birkan'ı öpüştürmenin bir yolunu arıyorum," dedi.
Odana bu saçma düşünce yüzünden göz devirdi ve tıpkı arkadaşı gibi fısıldayarak, "Peki neden fısıldıyorsun? Burada sadece biz varız," dedi.
Anikanos boğazını temizledi ve duruşunu dikleştirdi. "Sen hiç şu dünyalı sözünü duymadın mı? Yerin kulağı vardır" Bunu geçenlerde Nesih söylemişti. Hala daha mantığını kavramaya çalışsa da birçok yerde iyi giden bir sözdü.
"Burada böyle uğraşmak yerine birine sormaya ne dersin? Saatlerdir kitaba bakıyorsun," dedi peri Odana. Her ne kadar saçma bir fikir olsa da boş oturmaktan iyiydi.
"Hadi ama kime Gazel ile Birkan'ı nasıl öpüştüreceğimi sorabilirim ki?" diyen Anikanos, aklına gelen kişi ile sesli bir şekilde bağırdı. "Nesih! Evet o bana yardım eder!"
Odana bu fikre anında itiraz etti. "Hayır, hayır. Direkt bu şekilde soramazsın."
"Peki o zaman, bende dolaylı yoldan sorarım," diyen Anikanos ile Odana duygu dolu anlar yaşamaya başladı. Sonunda arkadaşı biraz kafasını çalıştırıyordu. Bu günleri de mi görecekti? Anikanos konuşmaya devam etti. "Mesela Gazel demem, bir arkadaşım birinden hoşlanıyor derim!"
Odana genç peri arkadaşını onayladı. "Evet, kesinlikle öyle demelisin! Aferin Anikanos."
Anikanos, Odananın da onayını alınca dünyalı icadı olan telefonu eline aldı ve Nesih'in numarasına bastı. Birkaç çalıştan sonra açılan telefon ile heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı. "Merhaba Nesih," dedi ve karşı taraftan duyduğu "Selam Anıl," sesi ile direkt konuya girmeye karar verdi.
