Bölüm 21~Final
Birkan ve Gazel, hastanede geçen bir haftanın sonunda taburcu olmuşlardı. Aslında ayrı kalacakları için bunu hiç istememişlerdi ama hastanede kalmayı da istemiyorlardı. Gazel tüm gün uzanıp televizyon izliyor, telefonla konuşuyor ve bir şeyler okuyordu. Birkan ise mızmızlanıyordu. Ölümden dönen o değilmiş gibi yemek yerken, uzanırken hatta tuvalete giderken söylenip duruyordu. Yaşlı bir çift gibiydiler.
Bu süre içinde Anikanos periler ülkesine çağrılmıştı. Periler ona parlayan gözlerle hayran kalmış bir şekilde bakıyordu. Bu bakışlara hiç alışkın olmayan cezalı perinin mutlu olduğu söylenemezdi. Peri ülkesinde nadir görülen bir şeyi başarmıştı, kahraman sayılırdı. Ancak o hiçte böyle hissetmiyordu. Dünyada kaldığı süre boyunca her şeye alışmıştı. İnsanlara, yemeklere, aşka... Ve inşa ettiği her şeyi kendi elleriyle yıkıyordu.
Anikanos Bayan Dopamin'e ölüm perisine verdiği sözden bahsetmiş ve yardım istemişti. Bayan Dopamin bunu halledeceğini söylemiş ve hiç kızmadığı için Anikanos'u şaşırmıştı.
"Anikanos," dedi Bay Amigdala. Anikanos önce ona ardından Bayan Dopamin'e baktı. Eskisi gibi sert bir şekilde bakmıyorlardı. Aksine gururlu bir öğretmen gibiydiler. Olması gerektiği gibi. "Görevini başarıyla tamamladın. Açıkçası başaracağını düşünmemiştim."
Ona dalga geçer gibi bir gülümseme gönderdim. Buna rağmen gönderdin beni. "Periler ülkesinin kuralları bellidir Anikanos. Kurallar olmasaydı düzen de olmazdı." İç sesime cevap veren Bay Amigdala, bakışlarını benden çekip Bayan Dopamin'e çevirdi.
"Seninle gurur duyuyorum Anikanos. Bunu başaran dördüncü perimsin." Dört? Üç peri daha bu yoldan başarı ile geçmişti yani? "Acis, Dianthae ve Helia."
"Helia?" dediğimde kimse konuşmadı. "O bunu başardı mı?"
"Evet. Ama periler ülkesine dönmektense dünyada bir dünyalı olarak yaşamayı ve ölmeyi istedi."
Bunu ilk kez duyanlar homurdandığı için salonda bir uğultu oluştu. Bu Anikanos'un da dünyada yaşayabileceği anlamına mı geliyordu? Nesih ile ölene dek yaşayabilir miydi gerçekten? Gülen yüzü arkadaşı Odana'yı görünce soldu. Odana'nın dedikleri birer birer aklına sızdı.
"O dünyalı senin aklını karıştırdı Anikanos. Sen onun kaderi değilsin! Anlasana! Kaderindeki kişi karşısına çıkınca seni bırakacak. Sen ne olacaksın o zaman?! Ben burada olmayacağım, Gazel belki evlenecek. Nerede kalacaksın? Dünya ile ilgili bildiğin tek şey o saçma oyunlar! Uyan artık! Sen bir perisin, insan değilsin!"
Odana'nın haklı olması içini çok yakıyordu. Keşke haksız olsaydı. O zaman Anikanos Anıl olarak yaşayabilir, mutlu bir hayat sürebilirdi. Gerçi insan olursa Nesih'in bir çocuğu olamayacaktı. Nesih iyi bir baba olurdu.
"Ben bunu istemiyorum Bayan Dopamin. Periler ülkesine dönmek istiyorum." Herkes doğru bir karar verdiğini ima eden bakışlar ile bakıyordu ona. "Sizden tek istediğim dünyada bir gün daha geçirmek. Ardından... Beni herkesin hafızasından silebilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Dopamin'in Perileri
FantasyHer insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir? Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu. Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...