Bölüm 6~Anikanos, Nesih'in yaptığını yapmaya çalışarak parmaklarını ağır topun deliklerine geçirdi. Rengarenk toplar genç periyi başta cezbetse de sonradan bu topların önceden gördüğü toplara hiç benzemediğini anladı.
Çilli yüzünü buruşturarak yanında duran Odana'ya döndü hemen. "Bu topun nasıl bir top olduğuna dair bir fikrin var mı?" diye sordu.
Odana elindeki kullanım kılavuzunu okuyup Anikanos'un sorusunu yanıtladı. "Bu top bowling denilen oyun için gerekliymiş. Topu atıyorsun ve karşıda duran çubukları düşüyorsun."
Anikanos biraz da olsa anlamıştı, yüzü birden aydınlandı. Böyle bir şeyi derste gördüğünü hatırlamıyordu. Gerçi görse de hatırlayacağını sanmıyordu. Bayan Dopamin'i dinlemeli ve derslerine daha çok çalışmalıydı. Bu yüzden şimdiden pişmandı. O sırada Nesih'in gelmesi ile Odana, Anikanos'a şans dileyip ortadan kayboldu.
"Her şey hazır. Sende hazırsan başlayalım," diyen Nesih iki elini birleştirip ovuşturdu. Sanat galerisindeki bunalmış halinden eser yoktu. Anıl'ın yüzündeki şapşal ifadeyi gören Nesih dayanamadı ve gülerek, "Neden ilk kez bowling topu görmüş gibi bakıyorsun?" diye sordu.
Anikanos hemen olaya el atması gerektiğini fark etti. "Yok canım! Her haftasonu oynarım. Çok iyiyimdir. Benimle oynadığın için pişman olacaksın," dedi aceleyle. Sesi çok yüksek ve heyecanlı çıkmıştı.
Nesih eline bir bowling topu aldı ve rahatça taşıyarak yeniden cezalı perinin yanına geldi. "Madem o kadar iyisin iddiaya ne dersin?"
Anikanos gözleri büyümüş bir şekilde Nesih'e baktı. İddia mı? Bu kelimeyi biliyordu! "Hayır! Ne gerek var. Hiç gerek yok. Eğlenmek için buradayız," dedi.
"Ama teklifimin ne olduğunu duymadın daha!" diyerek itiraz etti Nesih'in bozularak.
"Dedim ya, eğlencesine oynuyoruz. Ne gerek var!"
Nesih en sonunda pes ederek, "Pekala o zaman başlayalım. Bayanlar önden," dedi ve eliyle Anikanos'um yol gösterdi. Anikanos şu meşhur lafı yine duymuştu. Nereye gitse bunu duyuyordu. 'Bayanlar önden'
"Yok yok. Hiç gerek yok. Önce sen başla çünkü senin fikrindi." dedi Anikanos itiraz ederek. Nesih kuşku dolu gözleriyle Anıl'a bakıyordu. Her şeye karşı çıkmasının bir nedeni olmalıydı. "Sen gerçekten oynamayı biliyorsun değil mi?"
Anikanos, "Nesih hemen oynamaya başlamazsan gidiyorum!" diyerek ilk insani tavrını göstermiş oldu. Sabırsızdı ve ikna edici bir tonda söylemişti bunu. Bu uyarı üzerine Nesih parmaklarını kütletip az önce bıraktığı bowling topunu geri aldı. Anikanos nefesini tutarak adamın atış şeklini hafızasına kazımaya çalıştı. Ancak tam olarak onu izleyemeyen Nesih topu elinden çıkarıp attı. Genç peri ilerideki çubukların düşüşünü izledi. O sırada tepelerindeki ekrandan ses gelmeye başladı. Strike?
Nesih derin bir nefes alarak, "İddiaya girmek istemediğine emin misin?" diye sordu. İçinden bir ses Anıl'ı yeneceğini söylüyordu.
Anikanos, Nesih'e cevap vermeden öne doğru yürüdü. Zar zor tuttuğu topu nasıl atacağını düşündü. Bu saçma oyunu kim bulmuştu? Dünyalı oyunları çok garipti. Halbuki peri diyarındaki oyunlar ne kadar basit ve eğlenceliydi. Cezalı peri topu dünyalıların 'karpuzlama' dediği şekilde atarak neredeyse herkesin bulundukları yere bakmasına neden olacak kadar yüksek bir ses çıkardı. Böyle olunca Nesih hemen onun yanına geldi. "Ne yapıyorsun sen?" diyerek fısıldadı.
Anikanos utanarak başını eğdi. Aslında bu duygunun utangaçlık olduğundan haberi yoktu. Bu kelimeyi bilmiyordu bile. "Tamam haklısın. Oynamayı bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Dopamin'in Perileri
FantasyHer insan hata yapabilir. Ancak bir peri böyle bir ayrıcalığa sahip midir? Anikanos bu soruyu düşünmüyordu elbette. Sıkıcı mitoloji ve felsefe derslerinin bitmesini, mezun oluşunu kutluyordu. Tam olarak mezun olamadığını anlaması ise oldukça kısa...