GÜL KURUSU / TAMAMLANDI

Metresine Gitmiş

Karen tuttuğu gözyaşlarını Vincent'in odadan çıkmasıyla bıraktı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Bir süre sonra sakinleşerek yerinden kalktı ve tekrar yatak odasına çıktı. Odada ki hummalı çalışmamayı görmezden gelerek pencerenin önünde doğru yürüdü. Dışarıyı izlemeye çalışsa da eşyalarının toplanışına kayıtsız kalamıyordu. Arkasını dönerek çalışmakta olan kızlara baktı ve

" yeni odam nerede acaba "

Dedi. Bilmek istiyordu. Vincent'dan ne kadar uzaklaştırılmıştı görmeliydi.

" Leydim, batı yakasında ki düşes odasını sizin için hazırlamamız söylendi. "

"Teşekkürler "

Genç kız yeni odasının nerede olmasını duymasıyla kapıya yönelerek odadan çıktı. Koridorda yürüyerek sağa döndü ve bir kaç saniye devam ettikten sonra sola döndü ve koridorun sonunda ki odanın önünde durdu.

Layık görüldüğü odanın burası olmasına oldukça bozulmuştu. Hem Vincent'a en uzak olan odadaydı hem de burada kendisini terkedilmiş hissedecekti.

Kapıyı açarak içeri girdi ve soğuk bir esintiyle yüz yüze geldi. Batı yakasında ki oval yatak odası çok güzel döşenmiş olsa da genç kız bu odada bir şeylerin eksikliğini hissedeceğini biliyordu. Vincent ve onun sıcaklığı..

Yatağa doğru ilerleyerek toz pembe süslü çarşafın üzerine oturdu ve başını kaldırarak etrafına bakındı. Umudunu kaybetmeyecekti. Bu odada olması önemli değildi. İstediği şeye buradan da ulaşabilirdi. Sadece biraz daha çabalaması gerekecekti.

İçeri giren hizmetçilere gülümsemeye çalışarak eşyalarının yerleştirilmesini izledi. Herkesin işi bitip de odayı boşalttıktan sonra Karen yalnız kaldığı odanın içinde bir kaç dakika ne yapması gerektiğini düşündü. Saat hala öğle vakitleriydi ve Vincent evdeydi. İstediği şeyleri gündüz vakti gerçekleştiremeyeceğine göre bu zamanı kendisine ayırarak geçirecekti.

Odadan çıkarak antreye inen merdivenlere yöneldi. Oradan kütüphaneye doğru yürümeye başladı. Bu evde yapmayı en sevdiği şeylerden birini artık daha özgür bir şekilde yapabilirdi. Sally gibi kitap okumaya çalışmaktansa ya da bazen okuduklarını saklamaktansa artık kendisi gibi olabilirdi.

Kütüphaneye girerek ağır kahverenginin hakim olduğu odada bulunan raflara yanaştı ve okumayı en sevdiği kitaplardan birinin yabancı dilde yazılmış olanını eline aldı.

Şöminenin karşısında bulunan tekli koltuğa oturarak bacaklarını altına aldı ve ilk sayfasını açarak içine baktı.

Küçük bir el yazısı gözüne çarparken duraksayarak kitabı kaldırdı ve yazıyı daha iyi okuyabilmek için yaklaştırdı.

" Daima Senin ! "

" C .."

Genç kız parmaklarını yazının üzerinde gezdirerek C 'nin kim olduğunu merak etti.

Daima senin yazılmıştı. Eski bir sevgili olma olasılığı çok yüksekti. Genç kız içi içini yerken sayfaları çevirerek başka bir şeyler bulabilme umuduna kapıldı. Belki C ' nin kim olduğunu öğrenebilirdi.

Aklı okumak istediği kitaptan tamamen uzaklaşırken oturduğu koltukta dakikalarca yazılan kelimelere bir anlam yüklüyordu.