Seni Asla Affetmeyeceğim

17.6K 1.1K 76
                                    

" Vincent benim sana söylemem gereken bir şey var . Eğer söylediklerimden sonra benimle evlenmek istemezsen anlayışla karşılarım "

Bu sözlerin ardından Vincent ayağa kalkarak genç kızın yüzüne sorgular bir ifadeyle baktı.

" Ne söyleyeceksin ? Neden düşüncelerimi değiştirsin duyacaklarım ? "

"Lütfen beni dinle anlatmalıyım, bunu yapmam lazım.. Eğer yapamazsam, yani söyleyemezsem sana bunu biz diye bir şey olmayacağını biliyorum. "

Karen dilinin ucuna kadar gelen kelimeleri dışa vurmakta zorlanıyordu. Hiç bu kadar zor olacağını düşünmemişti fakat şimdi Vincent ifadesiz bir şekilde kendisine bakarken başarabileceğini sanmıyordu.

Tanrım nasıl söyleyecekti nasıl ben hamile değilim sana yalan söyledim diyecekti.

Vincent duruşunu bozmayarak aynı şekilde beklemesini sürdürürken kapının çalınması ile Karen endişeli bakışlarını gelenin kim olduğunu görmek üzere kapıya çevirdi.

Tanrı tarafından yollanan bir yardım olabilir miydi. İçeriye giren uşağın Vincent'ın yanına yaklaşmasıyla Karen'da ayağa kalkarak ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Kulağına söylenen sözler sonrasında Vincent'ın yüzü kireç gibi olurken Karen'a bir kez dahi bakmadan kapıya doğru ilerledi.

Karen endişeli bir yüz ifadesiyle olanları izliyor ve uşağın Vincent'a ne söylediğini anlamaya çalışıyordu.

Odanın boşalması ile Karen umutsuzlukla kendisini oturduğu koltuğa bıraktı. Yine yapamamıştı söyleyememişti ve bu yalan aralarında çığ gibi büyümeye devam ediyordu.

"Tanrım ne olmuş olabilir acaba " diye fısıldar bir şekilde konuşarak ifadesiz bakışlarını odanın içinde gezdirdi. Vincent gelene kadar öğrenemeyecekti bu yüzden odasına giderek orada beklemeyi düşündü.

Vincent kendisini bekleyen at arabasına binerek üvey annesinin yaşadığı kalenin adını verdi. Oraya gitmesi kısa bir zaman alacak olsa da düşünceler çoktan etrafını sarmıştı.

Üvey annesi ölmüştü. Uşağın söylediğine göre attan düşmüş ve boynunu kırmıştı. Kırmasa bile o yaşında ata binmesi cesur bir hareketti. Artık iyice yaşlanan kadının ne düşünerek böyle bir delilik yaptığını düşünürken üvey kardeşini gözünün önüne getirdi. Okul zamanında zaten çok konuşmazlarken Vincent'ın evliliğinden sonra görüşmeyi tamamen kesmişlerdi.

Alex'ın annesi gibi olmadığını biliyordu Vincent. Okul yıllarında tanıdığı kadarı ile Alex kendi halinde saf düşüncelere sahip iyi bir çocuktu. Dersleri kendisinin ki kadar iyi olmasa da eğitimini yine de güzel bir dereceyle tamamlamıştı.

Alex'ın annesinin ölümüne üzüldüğünü düşünerek bakışlarını pencereden dışarı çevirdi. Annesi öldüğünde kendisi daha küçük bir çocuktu ve bu acının o zamanlar ne manaya geldiğini çok fazla anlayamamıştı. Küçük bir çocuk olmasına rağmen herşeyin farkına varacak düzeyde olsa da annesinin ölümünü kabullenemediğini yıllarca herkesten saklamıştı. Babasına olan nefreti bu ülkeden gitmesine sebep olmuş daha sonra babasının ölmeden önce ettiği sözler sayesinde karısıyla evlenmişti.

Kenneth Kalesine vardığı zaman arabadan inerek kalenin içine girdi. Çok fazla insan yoktu. Babasının aksine üvey annesini seven çok insanın olmadığını gösteriyordu bu. Ana salonda bulunan köşede ki bir koltukta oturan Alex'i gördüğünde genç adama doğru yürümeye başladı.

" Alex ! "

Alex sarı saçların hakim olduğu başını kaldırarak üzgün gözlerle abisine baktı. Yerinden kalkarak uzun adımlarla Vincent'a doğru yürümeye başladı.

GÜL KURUSU / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin