Ölmüş Olamaz

16.3K 1.1K 52
                                    

Karen Vincent'ın odadan çıkması ile bu evde daha fazla durması gerekmediğini düşünerek kapıya yöneldi. Bu evden alacağı hiç bir eşya yoktu. Bütün kıyafetleri elbiseleri takıları herşey Vincent'a aitti. Tek bir şeyi bırakmaya gönlü razı olmamıştı.

Safir yeşil renkte ki yüzüğü saklamak istiyordu bu yüzden kendinde kalmasını uygun gördü. Pelerinin dahi almadan evden çıktı ve yürümeye başladı. At arabası rica etmeyecek ya da ahırdan bir at almayacaktı. Bu evden hiç bir şey istemiyordu. Gönderilen at arabasını da kibar bir dille reddetmişti. Vincent'ın kendisini bu şekilde bilmesini ya da böyle hatırlanmak istemiyordu.

Yarım saati geçen bir sürenin ardından duraksayarak ormanlık yolda ki bir kayaya yaslandı ve dizlerini kendisine doğru çekti. Ayakları ağrımış ve fazlasıyla üşümüştü. Kollarını bedenine doğru sararken daha ne kadar yolu olduğunu tahmin etmeye çalıştı.

Gururu gereğince yola yürüyerek devam etmişti ve bundan pişman değildi. Pelerinini almadığı için üzgündü sadece. Yerinden kalkarak tekrar yürümeye başladı. Evden çıktığından beri gözyaşlarına hakim oluyor ve ağlamamaya çalışıyordu. Kendisini güçsüz gösterecek herhangi bir harekete maruz kalmak istemiyordu.

Geçen bir saatin ardından dizlerinde derman kalmadığını farkettiği an evinin de uzaktan göründüğünü farkederek derin bir nefes aldı. Evden ayrıldığında çoktan hava kararmıştı ve ormanlık yolda tek başına yürümek için gerçekten çıldırmış olmalıydı. Annesiyle Sally'nin de ne halde olduğunu bilemediğinden buraya kadar yürüyerek geldiğini saklamak istercesine evin önüne geldiği zaman bir kaç dakika durdu ve nefesinin normalde dönmesini bekledi.

Kapıyı çalarak açılmasını bekledikten sonra içeri girdi.

" Mary, annemle Sally nerede ? "

Hizmetçi kızın cevap vermesine gerek kalmadan Leydi Annabeth ve Sally oturma odasından çıkarak kapıya doğru koştular. İkisi de geceliklerini giymişlerdi fakat göründüğü üzere uyuyamamışlardı.

" Karen, kızım sonunda geldin. Tanrı biliyor ya Vincent'ın seni geç de olsa anlayacağını biliyordum. Bakışları benim gibi bir kadını bile ürpertmeye yetiyor ama kalbinin senin için çarptığını biliyordum. "

" Vincent yok anne. Ben yalnız geldim. "

" Tanrım bu saatte nasıl seni yalnız gönderir. Hiç mi utanması yok. "

" At arabasıyla geldim anne merak etme. Vincent tüm yaptıklarıma rağmen yine de beni düşündü "

Genç kız buraya kadar yürüdüğünü saklamak istercesine ağrıyan bacaklarını biraz daha ayakta durmak için zorladı.

" Hadi içeri girelim anlat bize neler oldu "

Leydi Annabeth kızının kolundan tutarak salona yönlendirdi.

Karen şu an neler yaşadığını konuşmak istemese de bunu dile getiremeyecek kadar yorgun hissettiğinden susmayı tercih etti.

Leydi Annabeth mutfaktan getirdiği ılık sütü Karen'in parmakları arasına tutuştururken Sally'de kardeşinin neler yaşadığını yüz ifadesinden anlamaya çalışıyordu.

Kardeşi son derece üzgün görünse de bunu belli etmek istemezcesine bir yüz ifadesine bürünmüştü.

" Neler oldu anlatmak ister misin ? "

GÜL KURUSU / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin