Gizli kişinin gözünden;
Sabah gözlerimi açtım ve hemen ayağa kalktım. Asansörle aşağı kata indim. Çalışma masama oturup Yavuz'u aradım.
"Alo Yavuz."
"Buyrun efendim."
"Dosyalar elinde mi?"
"Evet efendim yanımda."
"Onları getir fotoğraflarıda sakın unutma."
"Tamam efendim."
"Yeni bir bilgi edindin mi?"
"Evet efendim. Melis, Savaş denilen bir peri korumasının yanında. Peki ne zaman plan işleyecek?"
"Sabret Yavuz. Eninde sonunda Melis'i alacağım. Hahaha"Melis'in gözünden;
Şuanda Savaş beyle oturmuş maç izliyoruz. Bakın maç diyorum. Bildiğiniz. Maç. Ben. Savaşla. Ayağa kalkıp "Savaş ben çok sıkıldım. Hadi kalk lunaparka gidelim." dedim bana bakıp
"Hayır."
"Evet."
"Hayır."
"Evet."
"Hayır."
"Evet."
"Hayır."
"Evet."
"Melis sana hayır dedim. Anlamıyor musun? Başıma iş açma benim."
Dedi. Çok kırılmıştım. Aha aklıma geldi. Benim eski okulumda Arda diye bir sevgilim vardı. Buraya geldiğim için ayrılmak zorunda kalmıştık. Ama o benim peşimi bırakmayıp sürekli görüntülü arıyordu. Bende onu çağırıp gitmeye karar verdim. Telefonu elime alıp koltuğa oturdu. Telofonda 'Ardacık' yazısına tıkladım. Telefonu 2.çalışında açtı. Hemen konuşmaya başladı "Nerdesin? İyimi misin?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Bende iyiyim ee niye aradın. Aramazsın hiç sen."
"Evet bu yüzden özür dilerim."
"Önemli değil. İstersen birşeyler yapalım."
"Olur. Ben sana konum atayım bekle."
"Tamam."
Dedi. Bende telefonu kapatıp konum attım. Savaş bana bakıp "nereye? O arda ile birlikte mi gideceksin?"
"Evet çekemedin mi?"
"Sana zarar gelebilir o yüzden gidemezsin seni koruyacak kimse yok."
"Elbette var. Arda benim eski sevgilim ve beni hala seviyor. Belki yine sevgili oluruz. O yüzden bana karışamazsın." aradan 10-15 dakika sonra bir korna sesi duydum. Dışarıya baktığımda arda'nın gelmiş olduğunu gördüm. Üstümde beyaz kısa kollu mini elbise. Elbisenin bel kısmında ise siyah bir çizgi vardı.
Ayakkabı olarak siyah bir spor ayakkabı giydim. Savaş mavi gözlerini bana dikmişti. Sanki yalvarır gibiydi. Yürürken konuşması sayesinde durdum.
"GİTME lütfen."
"Üzgünüm. Gitmessem ayıp olur." dedim ve evden çıktım. Arda yanıma gelip kapımpı açtı teşekkür ederek arabaya bindim. Lunaparka geldik. Önce neye bineceğimize bakarken arda elimi tutup dönme dolaba doğru sürüklemeye başladı. Bende bir şey demedim. Dönme dolaba bindik. Her vagon en üste çıktığında 5 dakika bekliyordu. Biz yukarı çıktığımızda da durdu. Arda bana dönerek "seni çok özledim Melis. Lütfen eskisi gibi olalım. Ben seni çok seviyorum." dedi. Gözlerimi yere çevirip offffff ladım ve kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Özeür dilerim ama olmaz. Ben... Ben... Ben başkasına AŞIĞIM." dedim. Bana bakarak kaşlarını çattı.
"Hayır sen benden başkasını sevemezsin."
"Üzgünüm Arda. Ama kabullenen gerek."
"ASLA KABULLENMEM!!" dedi. Biz konuşana kadar vagon aşağıya inmişti. Artık inmemiz lazımdı. Ben indim ardımdan da Arda indi. Ona dönüp "ben artık eve gitmek istiyorum Arda. Ve bugün için gerçekten çok teşekkür ederim." dedim. Bana bir anda sarılınca afalladım ama sonradan bende kollarını ona doladım. Kulağıma fısıldayarak "Ben bekleyecegim. Eminim ki tekrar eskisi gibi olacağız." dedi. Bunları ondan duymak çok acı vericiydi çünkü onunla çok güzel bir geçmişimiz var. Biz Ardayla 5 ay boyunca sevgiliydik. Bu zamana kadar onunla çok güzel anılarım vardı. Bana bunları söylemesi çok acı veriyordu. Ondan ayrılarak "Lütfen, artık eve gitmek istiyorum." dedim. Tamam anlamında kafasını salladı. Arabaya bindi beni kapının önde bıraktı. Tam kapıyı çalacakken Arda yanıma geldi yanağıma öpüp arabasına binip el salladı. O gittikten sonra kapının dilini çaldım. Kapı açılınca önümde gözleri kızarmış birini beklemiyordum. Bir anda beni kendine çekip sarıldı. Çok sıkı sarılıyordu. Sanki beni bir daha hiç göremeyecekmiş gibi. Bende ona sarıldım. Beni bırakıp elini tuttu. Ve içeriye çekti. Elimi tutunca atmayan kalbim sanki yerinden fırlayacakmış gibi hissettim. Yarı vampir olduğum için kalbim atmıyor. İçeri geçince koltuğa oturdu beni de yanına oturup "Çok korktum Melis. Sana bir şey olacak diye çok korkdum." dedi hâlâ elini tutuyordu.
"Benim için neden Korktun?"
"Melis, sen lunaparktayken biri seni takip edip resimlerini çekmiş."
"Sen nereden biliyorsun peki?"
"Bana sürekli mesajlar geldi Melis. Senin fotağraflarını atıp durdu yanına gelmek istediğimde 'sakın gee yoksa başına kötü şeyler gelebilir' dedi"
"Tamam üzülme ve ağlama. Sen ağlayınca ben daha kötü oluyorum." dedim ve baş parmağımla gözünden akan bir damla yaşı sildim. O da bana sıkıca sarıldı. Ondan ayrılıp ayağa kalktım "Biraz dilen çok yargun görünüyorsun." dedim. Onu kolundan tutup adasına götürdüm. Odadan çıkarken bana "Teşekkür ederim Melis." dedi. Ona gülümseyerek odadan çıktım.Medya SAVAŞ
Merhaba arkadaşlar umarım hikayemi beğenmişsinizdir. Lütfen oylayıp başkalarına tavsiye edebilir misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ (Tamamlandı)
VampireKalbim çok hızlı atıyordu. Saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı. "Güzelim. Sana söylemem gereken şeyler var. Aslında daha önce söyleyecektim ama olaylar malum söyleyemedim. Bak ben ilk defa böyle şeyler hissediyorum. Seni görünce karnım kasılıyor...