Uyandığımda Rüzgar mışıl mışıl uyuyordu. Onu rahatsız etmeden kalktım. Bu olanlar onu çok fazla etkileniyordu. Gelişimini yavaşlatma sından korkuyorum. Kalkıp üstümü giydim.
Başımda o kadar çok sorun var ki artık yorulmaya başladım. O küçük sorunlarla uğraşmıyacağım. O adam onun sırrını bulursam hepsinin çözüleceğini söylemişti. Bana bunu anlatmaya çalışmıştı.
Bir anda o adam karşımda belirdi. Her yeri siyahtı. Bana "Aferin Alev doğru yoldasın. Ama bu savaşa en yakın arkadaşlarını katmak istediğine emin misin? " dedi. Evet ben... Ben onları bu savaşa katamazdım. Eğer bütün sırlar çözülüyorsa bu çok tehlikeli bir savaş olacak.
Kafamı kaldırdığımda adam yokolmuştu. Kapı kırılırcasına yumruklanmaya başlamıştı. Tam aşağı inecekken. Bacağıma bir şey dolandı. Aşağya baktığımda Rüzgar'ın bacağıma sarıldığını gördüm.
Onu kucağıma aldım ve kapıyı açtım. Etrefa baktım ama kimse yoktu. Çocukların şakası sandım. Tam kapıyı kapatacakken yerde bir kutu gördüm. Renkli bir kutuydu.
Kucağımda Rüzgarla zor da olsa değildim ve paketi alarak içeri geçtim. Ama tabiki birkaç düşme yuvarlanma yaşadım. Rüzgarı koltuğa oturtup yanına oturdum. Masayı sehpaya koyup kapağını açtım.
İçinde iki tane uçak bileti vardı. İspanyaydı. İki İspanya bileti. Altında bir not vardı.
Merhaba Alev. Kim olduğumu not'un sonunda söyleyeceğim. Buraya gitmelisiniz Alev. Bu sizin için en güvenli yer. Burda her araştırmanı yapabilirsin. Benim adım Mark. Hani şu sürekli karşına çıkan kişiyim. Ama tabi senin deyiminle siyah adam. Bakalım bunları bulurken kendini ve Rüzgarı koruyabilecek sin. Sana kolay gelsin. Alevcik.
Yazıyordu. Biraz şaşırmıştım. Onun dediğini yapacaktım. İspanyaya gidecektim. Arkadaşlarımla biraz vakit geçirmek istiyordum. Ayağa kalkıp Rüzgarı kucağıma aldım. Odaya geçip üstümü giydikten sonra da Rüzgarın üstünü değiştirdim. Elinden tuttum. Aşağı indik ve arabaya bindik.
Tam okulun önünde durudum. Kapıyı açıcakken düşündüm eğer onları görürsem gidemem. Arabamı hızlı bir şekilde havalimanına sürdüm. Havalimanına geldiğimizde indim.
*******
Şuan uçakta İspanya ya gidiyoruz. Orda da çok yorulacağıma inanıyorum. Şuan Rüzgar benim yanımda uyuyordu. Simdi inecektik o yüzden Rüzgarın kemerini bağladım. Uçak indiğinde uyuyan Rüzgarı kucağıma aldım ve yavaşça uçaktan indim. Yanıma valiz almamıştım.Zaten param vardı. Kucağımda bir kıpırtı hissettim. Bakınca Rüzgarın uyandığını gördüm. Bir adımı mı atmıştım ki biri koluma dokundu. Bakınca onun pilot olduğunu gördüm. Bana bir kağıt uzatıp gitmeye başladı. Açtığımda bir evin adresi olduğunu gördüm.
Altındaysa MARK yazıyordu.
1 SAAT SONRA ;
Eve yerleşmiştik. Çok güzel ve genişti. Rüzgarı kucağıma aldım ve odaya gittim. Rüzgarı yatağa yatırıp bende yanına yattım. Ona bir hikaye anlatmaya başladım
Bir varmış bir yokmuş, çok eski zamanlarda yaşayan bir prens varmış. Bu prens hiçkimseyle konuşmuyormuş. Herkes onu çok merak ediyormuş çünkü kimse onun sesini duymamış. Bir gün prens köylülerin olduğu yere gitmiş. Üstünde pelerinle kafasını örterek yürüyormuş. Kapıdan bir kız içeri koşarak girmiş herkesin dikkatini çekmiş. Tabi bu kişilere prensde dahilmiş.
Kıza dikkatle bakıyormuş. Kız prensin olduğu tarafa doğru koşmaya başlamış. Kızın girdiği yerden başka adamlarda girmiş ve arkasından "Su! Buraya gel! Elimizden kaçamazsın. " demiş. Prens kızın adının Su olduğunu anlamış. İçinden geçirmiş 'Su ismi çok yakışmış tıpkı su gibi berrak bir güzelliği var'.
Rüzgara baktığımda bana dikkatlice bakıyordu. Anlatmaya devam etmediğim için bana vuruyordu. Ona sarıldım ve konuşmaya başladım. "Rüzgar bu kadar yeter yarın devam ederim. Bugün çok yorulduk" dedim. Böyle rahatlıkla konuşuyordum çünkü Rüzgarı beni anlıyordu. Gözlerimi kapattım ve karanlığın beni içine çekmesine izin verdim.
Merhaba arkadaşlar. Biliyorum bana kızgınsınız biliyorum. Ama okullar açıldığı için hiçbirşey yazamamıştım. Hem saten ara vermiştim. Ve arkadaşlar baktım ki kitabımız popülerde çok fazla gerilemiş. Yeni bölümler yazıcam ve yayımalayacağım. Kitabımızı tekrar ilk 10 arasına koymama yardım eder misiniz?
Oylarınız ve yorumlarınız beni çok mutlu ediyor. Lütfen bana yedim edin. Bu arada bana öneride bulunanlara da çok teşekkür ederim bu kitap sizin sayenizde bu kadar ilerle kendinize iyi bakın. Ne kadar konuşkanım ya kesin benden bıktınız. :'(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ (Tamamlandı)
VampirosKalbim çok hızlı atıyordu. Saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı. "Güzelim. Sana söylemem gereken şeyler var. Aslında daha önce söyleyecektim ama olaylar malum söyleyemedim. Bak ben ilk defa böyle şeyler hissediyorum. Seni görünce karnım kasılıyor...