Kalbim çok hızlı atıyordu. Saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı.
"Güzelim. Sana söylemem gereken şeyler var. Aslında daha önce söyleyecektim ama olaylar malum söyleyemedim. Bak ben ilk defa böyle şeyler hissediyorum. Seni görünce karnım kasılıyor...
Artık eski Melis yok. Ben artık herkesin korktuğu Melis. Bu 1 ayda ben çok değiştim. Yeni okula, yeni şehire yerleştim. O günden sonra hep onu takip ettim ve sevgilisini, yaşadıklarını, konuşmalarını, herşeyini biliyorum. Diğerlerine de baktım. Onlarında herşeyini biliyorum.
Mesela Savaş, Meryem adında bir kızla sevgili ve beni unuttu. Bir kaç gün sonra geri dönücez ve ben yeminimi tutucam. Kızlar da bu konuda çok sinirliler. Çünkü onların da ailesi öldü sadece Ceren'in kardeşi var. O da 11 yaşında.
Birirsi bizi bu odada tutuyo ve bir adam gönderip bizi çalıştırıyo. Bu gün o çocuğun yüzünü görücem. Ve ben o kişiyi çok merak ediyorum.
Sonunda zamanı geldi. İçeriye önce bizi çalıştıran adam arkasından ise... OMG çok taşşş!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İçeriye girdi ve yanıma geldi. "Sen Melis olmalısın?" dedi bende gülümseyerek kafamı evet anlamında salladım. Ama sonra eski halime geri döndüm. İletmeye başladı bizde arkasından gittik. Hepimiz bir koltuğa oturduk. Önümdeki taş konuşmaya başladı
"Merhaba benim adım Aras. Tanıştığıma memnun oldum. Hepiniz neden sizi kurtarıp bir ay boyunca burada tutup çalıştırdığımı merak ediyorsunuzdur. Lütfen burdan sonra benim lafımı bölmeyin. (Hepimiz kafamızı salladık.) Şöyle ki Burak bey ve Zeynep hanım böyle birşey olacağını biliyordu. Kendileri bir büyücüden öğrenmişlerdi. Neden birşey yapmadılar diye soracaksınız. Kaderlerinde böyle yazıyordu. Eğer şimdi kaçsalardı daha sonra daha acı verici bir şekilde ölüceklerdi. Şimdi size Burak beyin bana söylediklerini söyleyeceğim.
İşte baban bana bunları söyledi. Peki sormak istediğin birşey var mı?" dedi. Çok uzun konuşmuştu. Derin bir nefes alarak
"Peki... Savaş.... Savaş neden böyle birşey yaptı?" dedim. O ise " Savaş aslında bir büyünün yani cehennem meleği büyüsünün etkisindeydi. O etki altına girince Yankıyı, Çağları ve Çınarı etki altına aldı-" lafını bölüp "Yani Savaşın ve diğerlerinin bir suçu yok mu?" dedim heyecanla. O ise yüzünü asıp
"Aslında çok isteseydiler o etkiden çıkabilirlerdi. Ama istemediler. Kızlar biliyorum. Melis, Savaşı, Eylem, Yankıyı, Ceren, Çağları, Gözde de Çınarı seviyordu. Siz inkar etsenizde. Fakat şuan hepsininde yeni bir sevgilisi var ve şuanda beraber kaldığınız evde o kızlarla film izliyorlar. Ve de birbirlerine sarılmışlar."
o an o kadar çok sinirlendim ki. Hemen konuşmaya başladım "Peki ben ne zaman babamın mafya koltuğuna oturacağım." diye sordum. "Hazırlanın siz gidelim. Bu arada kızlar sizde mafya olacaksınız fakat. Nasıl desem? Siz ve Melis bir çete olucaksınız ve başkanınız Melis olucak."
Eylem konuşmaya başladı. "Tamam o zaman hemen hazırlanalım. Şu mafya işini yapalım sonrada bir plan yapalım ve o pisliklere çektirelim." biz tam ayağa kalktığımızda içeri uç kişi girdi. Ben bunları bir yerden tanıyorum ama.
"Kızlar bu üçü size de tanıdık gelmedi mi?" dedim. Hepsi düşünürken Ceren "Hatırladımm!" diye bağırdı. Bende "Ne bağırıyon lan kulağımı si-" diyecekken Gözde ağzımı kapatıp "Çok ayıp melis yakışıyomu sana böyle şeyler." dedi ben de gözlerimi devirdim ve Gözdenin hala ağzımda olan elini ittim. Eylem
"Ceren söyelesene lan çatlatma adamı." Ceren gözlerini devirip "Hani Melisin kaçırıldığı gün üç tane vampir kurtarmıştık ya onlar." sonradan hepimiz "Haaaa" dedik. Aras kaşlarını çatarak "Ne kaçırılması?!" diye sordu. Ben ise "Bana takık biri vardı. Küçükkende birkaç kez kaçırmıştı. İngiliz adı Leonard Türk adı Barış. Beni kaçırıp bir iğne yaptı. Ve ben sanki yıllardır onunlaymış gibi ve sevgiliymiş gibi anılar soktu. Ama ondan bir iz bulamadık." dedim. Ama o çok sinirliydi. Boynundan ki damarları gözüküyordu. O üç vampire dönerek "Miraç! Kaan! Oğuz! Ben size onları Koruyun! dedim. Kız orda kaçırılıyo siz sadece baktınız mı!?" dedi. O sırada ben araya girdim. "O sırada durumları çok kötüydü. Zaten ben hepsini yere seriyodum ama birisi boş anımda mine,kurt boğan vs. Olan iğneden yaptı. İşte beni zayıf düşürebilecek nadir şeylerden biri." dedim ve kızlarla hazırlanmaya başladık. Ben;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(MelisveMelis'inkombini.) giydim. Kızlarda üstünü giyince Arasların evet Araslar yani Miraç, Kaan ve Oğuz. Onlar da artık hep yanımızda olacaklar. Aras bizi bir arabaya bindirdi. Yaklaşık 1-2 saat sonra gelmiştik. Aras arabadan inerken ayağına çelme taktığım için yere düşünce hepimiz kahkaha atmaya başladık. Ayağa kalkıp benim üstüme gelmeye başladı ama ben yerinden kıpırdamadım. Yanıma gelince tam beni kucağına alacakken kolunu tutup çevirdim. Hızla yere yüz üstü yatırdım ve sırtına oturdum.
"Evet Aras birşey mi oldu?" dedim ve üstünden kalktım. Binaya ilerlemeye başladım. İçeri girdiğimde inanamadım çünkü içerde....
