Sabah uyandığımda biraz şaşırdım çünkü beni her zaman Rüzgar uyandırırdı. Hemen gözlerimi açtım. Yan tarafıma baktım ama Rüzgar yoktu.
Kurt tarafımla Rüzgarın kokusunu almaya çalıştım. Ama Çok farklı bir koku daha vardı. Rüzgarın yattığı yere baktım. Bir not vardı. Hemen okumaya başladım.
Merhaba Alev.
Bizi aramaman gerekirdi. O görüde bizden korkman gerekiyordu. İşte eğer söz dinlemezsen böyle. Olur. Galiba hala anlamadın. Biz okuldaki köstebekleriz. Rüzgarı o adamlara vermeyi düşünüyorum. Bizi aramaya devam edersen daha kötü şeyler olacak bunu bil
Ama Rüzgarı bulabileceğini düşünmüyorum.Yazıyordu. Şuan sinirde köpürüyordum.
Kalktım ve eline ne geçtiyse giyindim. Kendimi okula ışınladım. Bunu yapanlar kesinlikle ece ve svaşın yanında ki sürtükler. O kadar salaklar ki kokularını kağıdın üzerine bırakmışlar.Ece sağda Arasların orda oturuyordu. Aras onu kovuyordu ama geri geliyordu. Savaş ve Meryem sarılıyorlardı. Bende sürekli tenefüse denk geliyorum ama neyse. Büyü gücümle Ece ve Meryem i tam önüme fırlattım.
Herkes etrafımıza toplanmıştı. Savaşlar ve Araslar yanıma geldi. Yüzüm sinirden melez yüzü haline gelmişti. Savaş önüme geçip konuşmaya başladı.
"Napıyosun sen Alev!!? "
Onu da kenara fırlatıp o sürtüklere bağıtırmaya başladım."Bir kere sorucam. RÜZGAR NERDE!?" Öyle çok bağırmışım ki bütün okul dışarı çıktı. Herkes bana şaşkınca bakıyordu.
Meryem konuşmaya başladı.
" Biz b-bilmiyoruz. Savaş aşkım kurtar beni bu deli beni öldürücek. " dedi. O kadar çok sinirlendim ki gözüm seğirmeye başladı. Savaş tam bana yaklaşıcaktı ki Kaan onu tuttu.O biliyordu. Eğer ben bu kadar sinirliyken yaklaşırsa onu öldürebilirdim.
Daha fazla bağırmata başladım.
"SİZİ ÖLDÜRÜRÜM. BANA CEVAP VERİN! RÜZGAR NERDEE!? " Diye bağırdım. Hiçbiri cevap vermeyince daha çok sinirlendim. Bir anda gökyüzünden tam benim üstüme bir ışık düşmeye başladı.Yukarı baktığımda bir delik vardı. Ama bu cehennem deliği. Nasıl yani bunu ben mi kontrol ediyorum. Kızlara baktığımda çığlık atarak ağlamaya başladılar. Bende bağırarak konuşmaya başladım.
"RÜZGAR NERDEEE!? " o kadar çok korkmuşlar ki konuşmaya başladılar.
"Burdan 5 kilometre ilerde terk edilmiş bir yer var. Orda. Tek başına. " dedi ece. Nasıl? Nasıl tek bırakırlar Rüzgarı? Ah! O daha bi bebek. Sinirle konuştum.
"Sizi salaklar o daha bebek.! " dedim. Deliği kapattım ve ışınlandım. Fabrika nerde? Ahhh inşallah beni kandırmadınız yoksa sizi acı çeke çeke ÖLDÜRÜRÜM!
Biraz yürüdüm ve karşıma çok eskimiş bir fabrika çıktı. Hemen içeri girdim. Etrafa bakındım ama bulamadım.
Tam çıkacakken aklıma geldi. Ya büyüyle gizledilerse. Yere oturup büyü yapmaya başladım. Birkaç dakika sonra gözlerim karardı.
Kapkaranlık bir yerdeydim. Tek bir kişi, tek bir ses, tek bir ışık dahi yoktu. Korkarakta olsa ilerlemeye başladım. Birden sert bir şeye çarptım. Kafamı kaldırıp baktığımda bunun bir kapı olduğunu gördüm. Kafamı diğer tarafa çevirdiğimdeyse başka bir kapı vardı. Üstünde çok değişik şekiller vardı. Bazı yerlerde anladığım kadarıyla yılan ve ejderha şekli kazınmıştı. Tam kapıyı açac&ağım sırada karşıma kadın çıktı.
Kadın çok fazla yaşlıydı. Çatallaşmaya başlamış sesiyle konuşmaya başladı.
"Merhaba Alev. Bu kapılardan birini seçmek zorundasın. Bu kapının arkasında Rüzgar, diğer kapımım arkasında ise ölmüş okan üvey ailen var. Bu kapıları sadece ışınlanma gücünü ve zihin gücünü bize vererek bu kapılardan birini açabilirsin. Ama diğer kapı sonsuza kadar kapanır. Ve bir daha açılmaz. Ben şimdi gidiyorum. Karar senin ya birini seç ya da hiçbirini seçme. " dedi ve bir anda kayboldu.Napıcam ben. Bir tarafta beni küçüklüğümden beri büyüten ailem diğer tarafta ise onu korumaya ve kendi soyadıma geçirdiği yani oğlum olan Rüzgar. İkisi de benim için çok değerli.
Ailemin kapısına ilerledim tam dokunucakken elini geri çektim. Olmaz! Yapamam. Bu misin bir geleceği olacak. Bu küçücük yaşında onu buraya mahkum edemem. Annem babam lütfen beni affedin. Ama o daha çok küçük. Her ne kadar benim öz ailem olmasanızda unutmayın sizi çok seviyorum ve sevicemde.
Gidip Rüzgarın olduğu kapıya dokundum. Kapı açılınca Rüzgar paytak adımlarla ağlayarak yanıma geliyordu bir yandan da kollarını iki yanına açmıştı. Bir anda "Ayev, ayev" diye ağlayarak yanıma gelmeye başladı. Hemen gidip ona sarıldım. O da bana sarılıyordu. Rüzgarı sıkıca sararak buradan bir büyü yaparak çıktık.
Uyandığımda herkes başımdaydı ama âçşyan o depoda değildik. Benim evimdeydik. Kafamı aşağı indirdiğinde Rüzgar kafasını karnıma koymuş uyuyordu. Beni çok korkuttun Rüzgar. Bir an öleceğimi sandım. Bende ona sarılarak etraftakileri umursamadan uyumaya başladım.
Sabah kalktığımda Rüzgar yanımda yoktu. Neyse biraz daha uyuyum. Ne! Rüzgar yok mu? Hemen kalkıp Rüzgarı aramaya başladım. Etrafı ararken bir de söyleniyordum.
"Nerde bu çocuk. Yoksa yine mi kaçırdılar. Ama öyleyse bu sefer onları öldü-" derken öfkeden çatılan kasların gevşedi hatta ne gevşeme yerlerde kahkaha atıyorum. Niye mi. Rüzgar sanırım biraz yürümeyi, yürümeyi boşver koşmaya başlamış çünkü şuan halının ortasın altını tutarak daire şeklinde koşuyordu. Bir yandan da
"Çişim vayy, Çişim vay yahu bak baya ayevv. " diyordu. Gülerek kucağına aldım ve lavabo ya koştum. Hemen altını açtım. Tam bezini takacakken. Mutlu son Rüzgar çişini üzerime yaptı. Ben ona kızgınca bakarken o bana gülerek bakıyordu. Sonra bende dayanamadım ve gülmeye başladım.
Rüzgarın üstünü değiştirdim. Yatağa yatırıp etrafına yastık döşedim. Hemen banyoya gidip üstümü çıkardım ve banyo yapmaya başladım. Yarım saat sonra da çıktım. Çünkü Rüzgarın çişinin kokusunu çıkarmak biraz zor olmuştu.
Rüzgara baktığımda mışıl mışıl uyuyordu. Çok normal. Dün olanların yorgunluğunu hala üzerinden atamadı. Ama ben de sabah olmasına rağmen bu uyuyacağım.
Rüzgarın yanına yattım ve gözlerimi huzurlu bir uykuya kapattım.
Evet arkadaşlar ben hala aradayım ama o bölümü çok heyecanlı bir yerde bırakmışım. Sizi merak ta bırakmak istemiyorum. Çünkü o merak sendromunu bende çok iyi bilirim. Arkadaşlar lütfen yorum yapın düşüncelerinizi merak ediyorum. Birde rica etsem beni takip etmeyip okuyanlar varsa lütfen takip eder misiniz?
Kendinize iyi bakın. :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ (Tamamlandı)
VampiroKalbim çok hızlı atıyordu. Saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı. "Güzelim. Sana söylemem gereken şeyler var. Aslında daha önce söyleyecektim ama olaylar malum söyleyemedim. Bak ben ilk defa böyle şeyler hissediyorum. Seni görünce karnım kasılıyor...