〰2. Bölüm: Geleceğin Yıldızı〰

16.8K 1.1K 266
                                    

Bugün yaşadığımız rezillikten sonra babaannemle apar topar eve gelmiştik. Tabii sunucular yakamızı bırakana kadar akla karayı seçmiştik.

  Şimdi ben odamda oturmuş ağlarken telefonda gezerken internet fenomenlerinin ağzına sakız olduğumu hatta Twitter'da trend topic olduğumu görmüştüm. Sinirle hem ağlamış hem gülmüştüm. Tabii durmadan beni arayan arkadaşlarım da cabasıydı.

  Ah babaanne! Ah babaanne! Yine yapacağını yapmış ve bizi el aleme rezil etmişti.

  Babam odaya  girdiğinde gözyaşlarımı silerek yatağımdan kalktım. Kollarımı iki yana bağladım ve camdan dışarı bakmaya başladım. Küsmüştüm işte ona. Beni rezil etmişti.

  Yatağın üzerinde bir çöküntü hissedince dönüp babama baktım. Masum bakışlar attığında barışmak istediğini anladım. Ancak omzumu silkip dışarı bakmaya devam ettim.

"Kızım... Üzgünüm yavrum. Ben babaannenin işi olduğunu bilmiyordum."

  Bu kadar kolay değildi. Tüm Türkiye'ye rezil olmuştum. İnsanlar arkamdan gülüyor ve haber yapıyordu. Bir de yetmezmiş gibi İnstagram'dan beni rahatsız ediyorlardı. Bu yüzden babamı hemen affetmeyecektim.

   Etmeyecektim de... Karnımı gıdıklamaya başladığında dayanamayıp kıkırdadım. Kıkırtılarım kahkahalara dönüşünce babam bırakıp yanağıma bir öpücük bıraktı.

"Ah Türkan! Yine yaptın yapacağını."

  Dudağımı büzdüm ve sitem ederek konuştum.

"Ya baba! Ben bir şey yapmadım. Hep o cadı babaannem yaptı."

  Babam eliyle sus işareti yapıp kapıyı kontrol etti.

"Aman diyim sus kızım. Şimdi duyarsa bir de onunla uğraşamam."

  Babama gülümsediğimde bir süre bakıştık.

"Barıştık değil mi?"

  Kafamı aşağı yukarı salladıktan sonra ayağa kalkıp dolabımın önüne geçtim.

"Barıştık. Ben şimdi Tuba'ya gideceğim. Bu gece orada kalabilirim."

  Tek kaşımı kaldırarak babama baktım. Bu bakış 'Kabul etmekten başka şansın yok.' demekti. Ve babam da başını sıkıntıyla iki yana salladı.

"Telefonun hep açık olacak."

  Bir sevinç çığlığı atıp babama sarıldım. İkimiz de yatağa düşerken kahkaha attık. Babamı gerçekten seviyordum.

***

  Tuba'nın evine gelene kadar yolda bana dik dik bakan, fotoğraf çektirmek isteyen insanlar olmuştu. Bu durum beni hem şaşırtmış hem utandırmış hem de hoşuma gitmişti aslında. Kendimi bir yıldız gibi hissetmiyor değildim.

  Tuba'ya gelip olanları anlattığımda bana kahkahalarla gülmüştü.

"Allah seni davul etsin Türkan. Ee sen şimdi ünlü de oldun. Nasıl hissediyorsunuz Türkan Hanım?"

Söylediği biraz gururumu okşadı. Gamzemi belli edecek biçimde hafifçe gülümseyip gözlerimi uzaklara diktim.

"Aslında bilmiyorum. İnstagram fenomenlerinin hakkımda konuşması biraz sinir bozucu olsa da... Sonuçta reklamın iyisi kötüsü olmaz. Dur bakalım İnstagram'da kaç takipçim olmuş?"

Aklıma gelen şeyle İnstagram'a girip kolamdan bir yudum aldım. Gördüklerim içtiğim kolanın boğazımda kalmasına neden oldu.

Beş yüz takipçim bugün içerisinde altı bine yükselmişti! Gelen mesaj istekleri de cabasıydı.

Yüzümde şapşal bir gülümsemeyle Tuba'ya baktım.

"Sanırım gerçekten ünlü oluyorum."

Ve böylelikle gün içerisinde takipçi sayım on bine ulaşmıştı. Aradan bir hafta geçerken benim ünüm de gitgide artıyordu. Haber programlarına bile maşa olmuştum. Gelen reklamlar, sponsorluklar artarken cebimdeki para da az da olsa artıyordu.

Ve birgün Dark Cast Ajansı'ndan gelen teklif rotamı tamamen değiştirmişti.

Sayın Türkan Özyaman, ajansımız tarafından 'Geleceğin Yıldızı' seçimlerimize davetlisiniz.






İnstagram: hantal.kedi

Gel Seni De Everelim!~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin