〰3. Bölüm: Kınarsın. Başına Gelir!〰

16.3K 956 275
                                    

  İyi okumalar🖤🖤🖤

  Büyülenmiş halde telefonu ekranına bakıyordum. Dark Cast Ajansı... Ünlü yıldızların keşfedilmesine olanak sağlayan o ajans. Belki de benim parlak geleceğimi bana kırmızı halıda sunan ajans. Geri çevirmek istemiyordum. Ancak yanlış bir şey yapmak da istemiyordum. Babam duyarsa hoş karşılamayacağına emindim. Belki de bu iş en çok babaannemin hoşuna gidecekti. Ancak dönen gözüm sanırım kimseyi görmeyecekti.

"Tuba! Hemen çık şu tuvaletten. Sana önemli bir haberim var."

  Söylediğim sözlerden sonra Tuba tuvaletten çıkıp salona geldi. Sorar gözlerle bana baktığında saçlarımı geriye savurup konuştum.

"Dark Cast Ajansı benimle çalışmak istiyor."

  Tuba gözlerini kocaman açtıktan sonra hızlı adımlarla yanıma geldi ve telefonuma baktı. Ve gördükleri sanırım onu inandırmıştı. Birlikte birbirimize bakıp bir kahkaha attıktan sonra Tuba anlımdan öptü.

"Helal sana be! Yavrum Türkan!"

  Daha sonra bir mezdeke açıp kurtlarımızı dökmeye başladık. İkimiz de çılgınlar gibi dans ediyorduk. Artık sabahlar olmasındı.

***

  Cazibemin başrolü olan turuncu saçlarımı dalgalandırmış, altıma beyaz kumaş bir pantolon üzerime de pudra pembesi bir gömlek giymiştim. Renkli gözlerime ayrı bir hava katan eyeliner da çekmeyi ihmal etmemiştim.

  Bu kadar güzel olmayı nasıl beceriyordum?

  Aslında bahsettiğim kadar güzel değildim. Tamam şimdi öyle olsam da her zaman öyle değildim. Aslında lise hayatı boyunca oflayarak 'Ne zaman bitecek şu lanet okul?' deyip kimseyle konuşmayan, ders çalışmak için odaya girdiği vaktini blogunda yazı yazmakla uğraşan, şimdi olmasa da birgün blog yazılarının keşfedileceğini ve binlerce insanın kendini takip edeceğini düşünen, Tuba ve birkaç kişi dışında arkadaşı olmayan şimdi 20 yaşında olan bir insandım.

  Ve lise hayatım sona erince dersaneye yazılsam da kafam rahattı. Küçük mahallemizde memur babamla, çilekeş anamla ve okulda popüler olmaya çalışan sümsük kız kardeşimle mutluydum. Pek buralardan gitmeyi düşünmüyordum.

  Sonunda o devasa kapı olmasa da itiklemeli bir kapıdan içeri girdiğimde etrafın tenha olması beni biraz daha rahatlatmıştı. İnsan içine karışmayı pek sevmiyordum.

***

"Hoş geldiniz Türkan Hanım. Malum son günlerde isminizi hayli duyduk."

  Karşımdaki orta yaşlı beyfendinin söyledikleriyle sadece gülümsedim. Pek bir şey söylemeye gerek yoktu sanırım.

"Size ajansımızda çalışmayı teklif ediyoruz Türkan Hanım."

  Tek kaşımı kaldırarak adama baktım. Gülümsemem yerini ciddi bir ifadeye bıraktı.

"Ama... Benim oyunculuk yeteneğim yok ki."

  Adam kafasını öne eğip güldükten sonra devam etti.

"Sadece televizyon önüne yıldızlarımızı koymuyoruz Türkan Hanım. Mesela ünlü makyaj kanalları, evlilik programlarında kendini belli eden insanlar, sosyal medya fenomenleri... Neden siz de bunlardan birisi olmayasınız ki?"

  Haklıydı. Neden ben onlardan birisi olmayayım ki? Belki bu sayede blogda yazdığım yazılarım da ünlenirdi. Belki aileme daha iyi bir fırsat sunabilirdim. Belki de beni umursamayan çevremden saygınlık kazanabilirdim.

"Tamam. Kabul ediyorum."

***

1 Hafta Sonra...

O günün üzerinden bir hafta geçmiş ve nihayet bana sıra gelmişti. Bugün toplantı vardı. Hakkımda karar verilecekti. Umarım bana bir kanal açarlardı. Çünkü başka türlü parlayacağımu sanmıyordum.

Ajansa yarım saat önceden gelip toplantı salonunda oturmaya başladım. Heyecandan tırnaklarımı yiyordum. Birkaç kişi daha gelip oturduğunda kısaca baş selamı vermiştim. Gerçekten de insanlar, özellikle de tanımadığım insanlar beni geriyordu.

Sonunda büyük patron Arda Bey gelmişti. Ve bugün biraz sinirli gibi gözüküyordu. Bazıları güzelliğinden dolayı manken olma şansı yakalıyordu. Bazıları ise başka yollarla patronun gözüne girdiklerinden direk istediği bölümlere gitmişti. Ve odaya giren gireneydi. Bir tek üç kişi kalmıştık. Girenlerin arasından ünlü Youtuber Beyza Semiz'i görünce yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. Bu kadına bayılıyordum. Duruşu bile farklıydı. Umarım ben de onun gibi olabilirdim.

Arda Bey sanırım bizi unutmuştu. Birkaç kez ona seslendim. Ancak sinirli olan Arda Bey bütün öfkesini benden çıkardı.

"Ne? 'Arda Bey! Arda Bey!' Ne istiyorsun?"

Gözlerimin dolmaması için birkaç kez kırpıştırdım ve sakin bir sesle sordum.

"Şey ben... Biz ne olacağız diye soracaktım ama."

İki elini de masaya sertçe vurup alayvari bir ifadeyle bana baktı.

"Sen ne olmak istiyorsun?"

Başta cevap vermeyi düşünmesem de cevap beklediği için sessizce konuştum.

"Bir kanal açmak... istiyorum efendim."

Alayla bir kahkaha attıktan sonra eliyle yanına Beyda Semiz'i çağırdı.

"Anlat bakalım Beyda... Youtuber olmak istemekle bitiyor mu?"

Beyda Semiz kafasını iki yana sallarken bana 'Üzgünüm.' dercesine baktı. Sanırım o da durumdan memnun değildi.

Arda Bey tekrar bana bakıp sordu.

"Peki senin ünlü bir Youtuber olmak için reklam yapacak paran var mı?"

Başımı umutsuzca iki yana salladım. Rezil olduğumla kalmıştım. Keşke hiç gelmeseydim. Çantamı alıp kalkmaya yeltendiğimde bir şey duydum.

"Sen... Sen şu evlilik programına damga vuran kız mısın?"

Gözlerimi kaçırarak durgunca başımı sallayıp ayağa kalktım. Arkamı dönüp yürüdüğümde kolumdan tutan bir el gitmeme engel oldu.

"Bekle. Sen youtuber olmayacaksın. Sen evlilik programına katılacaksın. 'Gel Seni de Everelim' in seni ne kadar çok istediğini biliyor musun?"

Başımı iki yana salladım.

"Vazgeçtim. Ben artık istemiyorum."

Arkamı dönüp kapıya ilerlediğimde duyduklarım durmama sebep oldu.

"Senden bir yıldız yaratacağım. Düşünsene! Seni seven bir sürü insan olacak. Sosyal medyada yüz binler seni takip edecek. Belki de tüm Türkiye seni konuşacak. Bunları istemiyor musun?"

İstiyor muyum? Bütün bunlar geleceğime bir fener gibi iken ayağıma gelen fırsatı geri mi çevirecektim?

Ve bu uğurda bir evlilik programına çıkıp itibarımı riske atabilir miydim?


Dip Not: Bu bölüm tamamen hayal ürünü. Bu ajans işlerinin nasıl yürüdüğünü pek bilmiyorum.

 
İnstagram: hantal.kedi

Gel Seni De Everelim!~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin