〰18. Bölüm: Felaketler Ardı Ardına/2〰

4.5K 408 279
                                    

  Medya: @ezgi_tpr ın eseri❣️❣️ Bugün çok güzel kapak çalışmalarına ulaştım. Siz de yaptığınız kapak, afiş veya hikaye ile ilgili capsleri İnstagram'dan yollayabilirsiniz❤️

  Fırsatını bulur bulmaz bahçeye geçtim. Hava yağmur sonrası mükemmel olmuştu. Esiyordu. Uzun zaman sonra hava yine esiyordu. Keşke hep böyle kalsaydı. Ne soğuk ne sıcak... Kendimi havanın güzelliğine kaptırdığım sırada arkamdan dolanan kollar ve sırtıma değen sıcacık göğüs hissettim. Yiğit... Ömrümün sonuna kadar böyle onun kolları arasında kalabilirdim.

  Kedi gibi göğsüne yaslandığımda Yiğit yanağıma bir öpücük bıraktı.

"Yerini sevdin sanırım."

  Onaylamak amacıyla birkaç mırıltı çıkardıktan sonra mayışmış gözlerimi Yiğit'e çevirdim.

"Yerimi sevmem seni affettiğim anlamına gelmiyor."

   Yiğit birkaç nida çıkardıktan sonra eliyle çenemi yukarı doğru kaldırdı. Göz göze geldiğimiz an yine o elalardan içime doğru bir şeyler aktığını hissettim. Oturup saatlerce gözlerine bakabilirdim. Bu adam hayatımın aşkıydı. Ömür boyu yanımda olmasını istediğim adamdı.

"Turunç... Seni ne kadar sevdiğimi bilmiyor gibi konuşma. Tek isteğim seni mutlu etmek. O yeşil gözlerinin içi gülsün diye neleri feda ederim ben biliyor musun? Ya da o turuncu saçların her zaman parmaklarım arasında olsun diye... Seni sandığından daha çok seviyorum. Ben sana aşığım Türkan. Bu küslüğü uzatma..."

  Konuşmaya devam etmeden önce elimi avuçları arasına alıp kalbinin üzerine koydu.

"Sen olmayınca burası çok acıyor."

Sözleriyle adeta erimiştim. Başımı yana eğerek hayranlıkla onun yüzünü izledim. Bu adam gerçekten bana mı aitti? Evet öyleydi. Yiğit ve ben birbirimize aittik.

Yıllarca gençlik anılarımı süsleyen bir sevgilim olmadığı için kaderime küsmüştüm. Hep mankenlere bakıp 'Ben neden bu kadar güzel değilim?' diye siyan etmiştim. Şimdi ise 'İyiki...' diyordum.

'İyiki bunların hiçbiri olmamış.'

Böylesine mükemmel bir adama sahip olmak hayallerimden de öteydi.

"Tamam affedildin."

  Sözlerimden sonra Yiğit gülümseyerek dudağıma kısa bir öpücük bıraktı.

"Seni seviyorum."

  Zaten bu sözlerden sonra da trip atacak değildim. Ben kin tutamazdım ki bir kere. Bir insanla neden küstüğümü bile unutur, barışırdım. Doğamda yoktu. Şimdi Yiğit'e kıyabilir miydim hiç?

"Ben de seni seviyorum."

  Sözlerimi tamamlarıktan sonra Yiğit'in elinden tutup seke seke çardağa doğru ilerledim.

"Nereye gidiyoruz?"

"Hadi oturalım. Birazdan bizi çağırırlarsa bir daha fırsat bulamayız."

Çardağa geçip oturduğumuzda hemen başımı Yiğit'in göğsüne yasladım. Aramızda bir sessizlik oluşurken ben de tırnaklarımla oynamaya başladım.

  Bu adam benim kocam olacaktı. Çocuklarımın babası olacaktı. Düşüncesi bile rüya gibiydi. Kaç çocuk yapardık acaba? Aslında benim idealim bir kız bir oğlandı. Tabi onlar büyüdükten sonra üçüncü de olursa şikayet etmezdim. Düşüncelerim içinde boğuşurken bunu Yiğit'le paylaşmak istedim.

Gel Seni De Everelim!~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin