〰14. Bölüm: Geym Of Yiğit/2〰

5.6K 533 217
                                    

Yiğit arabayı durdurduğunda derin bir nefes alıp etrafı kontrol ettim. Demek evleri burasıydı. Civardaki evlere benziyordu. Şirin ve küçük...

Türkan'ın hayal ettiği gibi lüks değil.

İç sesimi duymazdan geldim. Mutluydum ben bir kere. Ünlü olunca hayalini kurduğum zengin koca değildi. Ancak çok daha iyisiydi.

"Gerilmeni gerektirecek bir şey yok. Sadece bizimkiler var. Bunlar haricinde bir de Nilay ile tanışacaksın o kadar."

Kaşlarımı çatarak Yiğit'e döndüm. Nilay? O da nereden çıkmıştı şimdi? Tek kaşımı kaldırarak merakımı giderecek o soruyu sordum.

"Nilay kim?"

Sanki bir şeyi söylese mi söylemese mi diye düşünür gibi elini ensesine attı. Sonra da gülümseyerek bana döndü. Demek ki söylemeyecekti.

"Nilay benim çocukluk arkadaşım. Yıllardır tanışırız. Aileden birisi gibidir."

Demek öyle ha? Nilay... Neden söylerken bu kadar kasmıştı ki? Gerçi Yiğit hep kasardı.

Kasık Yiğit!

Kasar Yiğit!

İçimden geçenlerle bir 'Tövbe estağfurullah!' çekip arabadan indim. Kötü düşünmemelisin Türkan. O sadece Yiğit'in arkadaşı.

Yiğit de arabadan indiğinde elimden tutup güven verircesine sıktı. Ona dönüp gülümsedim. Bu hareketi çok hoşuma gitmişti. Aslında onun her hareketi hoşuma gidiyordu. Yaptığı her şey benim iyi hissetmem içindi. O kadar yıl yalnızlığıma değişmişti. Yiğit gibi birine sahip olacaksam yirmi yıl daha beklerdim.

"Hadi gel bakalım."

Yiğit'in sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp derin bir nefes aldım. Şadiye Teyze ve Nilay ile gerçekten tanışmanın zamanı gelmişti.

Ancak içime bir şeyler düşmüştü. Nedense kurtlar sofrasına oturacakmışım gibi hissediyordum. Şadiye Cadısı beni çiğ çiğ yerdi. Allah'm korusundu! Birlikte kapının önünde durduğumuzda Yiğit'in koluna asılıp onu durdurdum.

"Yiğit bekle! Bence hiç girmemeliyiz. Ben şimdi eve gideyim. Sana söz başka zaman geleceğim."

Yiğit gözlerini devirdi.

"Biraz abartmıyor musun Turunç? Bir şey yapacak değiller. Hem ben de senin ailenle tanıştım. Hiçbir sorun çıkmadı."

İsyan ederek başımı yana eğdim.

"Ama onlat beni sevmiyor ki!"

Dudaklarımı büzerek konuştuğumda Yiğit yüzünde tatlı bir ifadeyle bana bakıp büzdüğüm dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. Bu bir yandan hoşuma giderken bir yandan da etrafa bakıp bizi bir gören olup olmadığını konrtol ettim.

"Yapma şöyle şeyler. Şimdi birisi görecek."

Yiğit umursuzca omzunu silkip "Kim görürse görsün. Hem sen benim Turunç'um değil misin?" dedi.

Sözlerinden sonra da kapıyı tıklatıp beklemeye başladı. Söylediklerini uzun süre düşünüp ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha kendime hatırlatırdım. Ancak bunun için vakit yoktu. Vakit gaza vaktiydi.

Kapıyı açan kız Yiğit'i görünce gülümsedi. Beni fark edince de tek kaşını kaldırıp baştan aşağı süzdü. Zannedersem bu kız meşhur Nilay'dı.

"Hoş geldiniz."

Düz ama tatlı bir sesle konuştuktan sonra geçmemiz için çekildi. Ancak bu tatlılık bana acı verecek gibi hissediyordum. Yüzündeki ifadeden bu belliydi.

Gel Seni De Everelim!~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin