Hikayeler ile ilgili sürekli duyuru yapıyorum. Profil duvarımda, Facebook grubumda ve İnstagram sayfamda... Hatta bölüm başlarında da yapıyorum ama çoğu kimse okumuyor ve sonra geri dönüşler çok sert oluyor. 'Yayınlasana artık!' 'Yazmışsındır, niye bölüm atmıyorsun?' 'Bölüm atsana' 'Daha ne kadar bekleteceksin?'
Bunlar sadece bir kaçı. Bölüm beklemeniz ve hikayelerimi sevmeniz çok hoşuma gidiyor. Zaten bu yüzden hala bu platformdayım ve kaldırdığım hikayeleri bile yeniden sizler için yayınlıyorum. Buna rağmen aldığım tepkiler hak etmediğim bir üslup oluyor ve bu çok üzücü. Hatta kırıcı! Sizleri bilerek bekletmiyorum. Geçen yıl düzenli bölüm atmamın sebebi büyük oğlumun anaokuluna gitmesiydi. Şimdi ise ilkokula başladı ki evde birde küçük afacan var. Yani eskisi gibi rahat değilim. Yoğunluğum çok fazla. Şimdi de biliyorsunuz ki Doğunun İncisi kitap oluyor ve onu yazıyorum bir yandan. Yayınevinin verdiği tarihe yetiştirmem gerekiyor. Bu sebeple diğer bölüm elimdeki iş bitince yani bir ay sonra gelecek. Bu sürede ise düğünümüz ve çocukların aktiviteleri var. Umarım anlayışla karşılarsınız. Her şey düzene binince inşallah o zaman bölümler daha düzenli gelecek.
Önemli Not: Doğunun İncisi baştan sona yeniden yazılıyor ve kitap halinde köklü bir değişiklik var.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Birde herkesin elinde telefon vardı. Aslında kahvaltı etmekten çok birbirlerini çekiyorlar, sohbet etmekten çok sakince oturup telefona bakıyorlardı. Neye baktıklarını çok merak ettim, çünkü baya dalıp gidiyorlardı. Ben en fazla Yılmaz'ın telefonunda oyun oynardım. O da yirmi dakika falan."
Efran yarım saat boyunca durmadan konuştu anlattı. Tamer'in güldüğünü gördükçe daha çok anlatası geliyordu. Gökhan ile yaşadığı gerginliği ise çoktan unutmuştu.
"Telefonun içine neler olduğunu boşver. Öğrenmemen daha iyi," diyen Tamer'e omuz silkti. Tamer'in, Yılmaz'ın kim olduğuyla ilgili bir şey sormadığını fark etmeden anlatmaya devam edecek iken kapının tıklatılması ile durup bakışlarını oraya çevirdi.
Kapı açıldığında, içeri giren genç kızın güzelliği Efran'ın ilgisini çekti. Alımlı ve fiziği düzgün, sarı saçları omuzlarında olan genç kıza gülerek baktı. Fakat Efran onun kendisine öldürecek gibi bakmasına şaşırdığı gibi bir anlamda veremedi. Böyle kötü bakmasına üzüldü.
Tamer'in "Ne oldu Feride?" diye sormasıyla ona döndü. Onun birden ciddileşmesi ile gelen kişinin kim olduğunu merak etti.
"Efendim önemli diye getirdim. Fulya Hanım istediğiniz sözleşmenin bir örneğini göndermiş. Avukatlarımız inceledi ve sekizinci madde için küçük bir toplantı talep ettiler."
