ATEŞTEN GÖKYÜZÜ

19.Bölüm

İyi geceler,

Şimdi şu anda, bana kardeşten öte olan, benim güzel kapaklarımın sahibi, yüreği güzel sohbet arkadaşımın doğum günü. Ona ismini verdiğim karakterimin hikayesinde bu bölümü adamak istiyorum. Şenay'ım doğum günün kutlu olsun bebeğim. Eksikliğin benden uzak olsun. Çok ama çok seviliyorsun.❤️ saltundag

••••

"Beni öptü Efran. Artık sevgiliyiz," diye coşkuyla bağırdı Şenay.

Kahvaltıdan sonra Tamer ve Gökhan gitmiş, masa toplanmış Efran ve Şenay sohbet ediyordu.

Efran arkadaşını gülümseyen gözlerle dinliyor adına çok mutlu oluyordu. "Kahraman bir şey sorabilir miyim?"

Şenay gözlerini devirdi. "Uf Efran ama ya, bana şöyle seslenme. Bak sevgilimde var artık. Hem de sevdiğim adam."

"Tamam, seslenmem Şenay. Şimdi sorayım mı?"

Şenay şaşkınlıkla Efran'a baktı. "Sen normalde izin almaz ağzına geleni dan diye söylersin. Ne oldu şimdi? Ne soracaksın sen?"

Efran biraz utandı. Yanaklarının ısındığını hissedince ellerini yanaklarına koydu. Bakışlarını oturdukları salonun her tarafında gezdirdi. "Şey... Tamer seni öptüğünde ne hissettin? Yani nasıldı?"

Şenay da gelen soru ile utandı ama Efran'ın bu haline gülümsedi. "Bilmiyorum ki, yani anlatabileceğimden emin değilim."

Efran heyecanla oturduğu koltukta arkadaşına yaklaşıp elini tuttu. "Olsun sen anlat."

"Tamam. Hımm. İlk önce bir titreme oldu. Ama tüm vücudumda. Kalbim bile titredi sanırım. Nefesim hızlandı. Her yerim böyle ateşte yanıyor gibi ısındı. Sonra dudaklarını hareket ettirdiğinde bir anda ışınlandım sanki. Karanlık ama bir o kadar aydınlık bir yerde gibiydim. Gözlerimin ardında ise bir tek Tamer vardı. Bende hareket edince dudaklarımız dans ediyor gibi oldu. Belimdeki eli belimi yakarken diğeri yanağımı ateşe verdi. Daha çok onun gibi hissettim. Bir aidiyet hissettim.

"Şiir gibi anlattın Şenay."

Şenay derin bir iç çekti gülümseyerek. "İnsan aşık olduğu biriyle böyle şeyler yaşarsa sanırım aynı böyle hisseder Efran."

"Peki ona kavuştuğun için mutlu musun?"

"Hem de çok. Onu çok seviyorum Efran. Onunla birlikte olunca kendimi daha tamam hissediyorum. Diğer şekilde eksik gibi oluyorum. Bunu bugün daha iyi anladım."

"Nasıl yani?" diyerek Efran merakla sordu.

"Biz kızların içinde ne kadar güçlü, her şeyi ben tek başıma da yaparım diyen taraf olsa da, bir erkeğin kalbi bizi çok daha güçlü yapar. Şefkatlerine ihtiyaç duyduğumuz kadar iki tarafın hissettiği aşk bizi daha çok biz yapar."

Efran başını salladığında Şenay bir aydınlanma yaşadı. "Bir dakika... sen şimdi bana Gökhan'ın seni hiç öpmediğini mi söylüyorsun?"

Efran birden donup kaldı. Ne söyleyeceğini bilemedi. "Şey... ben... Yani biz daha önce öpüşmedik."

Şenay yerinde dikleşti. Bir şeylerin ters olduğunu anlamıştı zaten ancak yine de sormak istememişti. "Efran bana gerçeği söylemek ister misin? Yani senin elinde yüzükte yok. Gökhan gerçekten senin nişanlın değil mi?"

Efran arkadaşına yalan söylemek istemiyordu ama gerçeği söylerse Gökhan ile ilgili gerçekler çorap söküğü gibi peşinden gelecekti. Bunun olmasını istemiyordu. Ne söyleyeceğini düşünürken arkalarından bir ses yine Efran'ın yerine cevap vermişti.