Herkese merhaba,
Doğunun İncisi kitabım artık raflarda!
Keyifli okumalar dilerim.
***
Efran kısa bir an düşüncelere daldı.
Ailesi kendisini teyzesine bırakmış ve İstanbul da ki evlerinde güzel bir hayat kurmak için işlerini çabuk bitirmiş kendisini almaya köylerine dönerken annesiyle birlikte kaza geçirip ölmüşlerdi.
Hızla düşüncelerini savurup bir adım attı Efran. Sonra aklına gelenler ile şaşkınlığı ilk önce meraka ardından öfkeye dönüştü. Gözleri akmayan yaşlarla dolu başını iki yana salladı. Bu amcasıydı. Babasının ikiz kardeşi olan amcası! Kendisini istemeyen, hatta annesini de köylü kızı diye istemeyen amcası! Babasını soylu ailesinin mirasından reddeden, babasını ve annesinin zorluk çekmesine neden olan amcası! Öne doğru attığı adımı geriye doğru attı. Onu görmek istemiyordu. Onunla konuşmak iste-
"Efran, kızım," deyişiyle Efran'ın içindeki babasız kız feryat etti. Adımları gibi nefesi de durdu. Babası yaşasaydı ona böyle mi seslenecekti? Böyle bakıp gözleri yaşla mı dolacaktı? Bu adam ailesi olmak istememişti. Şimdi neden karşısında, en mutlu gününde geliyordu? Burayı nasıl bulmuştu?
Bakışları ailesini buldu. Yılmaz öfkeyle amcasına bakıyordu ama diğerleri kendisine bakıyordu. Ancak o Gökhan'a döndü "Neden?" diye fısıldadı. Onun hiçbir şey demeden öylece bakması üzerine teyzesine çevirdi başını. "Neden teyze?" diye sordu. Bu işte onların parmağı olduğunu biliyordu.
Teyzesi gözü yaşlı ona yaklaştı. "Seni tanımak, yaptığı hatayı telafi etmek istiyor kızım. Bunu yıllarca istedi biliyorsun," diye temkinle konuşan teyzesinden gözlerini alıp eniştesine baktı.
"Sana hakkın olanı vermek, kardeşi için bunu yapmak istiyor," dedi eniştesi ifadesiz şekilde.
Evet istemişti. Amcası onunla görüşmek istemişti ama bu ailesinin ölümünden çok sonraydı: Efran 11 yaşında iken. Sınıfındaki çocukların hepsinin annesi babası olduğunu gördükten çok sonra... O zamandan sonra babasına benzeyen o adamı, kendisini yıllarca istemeyen İstanbul'un en zenginlerinden olan amcasını görmek istememişti. Ne işe yarayacaktı ki? Bu kadar yıldan sonra sadece babasını hatırlatacaktı ona. Sadece acaba ailesi yardım etse, babam böyle zorluk çekmek zorunda kalmaz, fazla çalışmaz ve onların rahatı için kendisinden ayrılmazdı aylarca - hatta sonrasından bir ömür ayrılmazdı, yanında olurdu- diye düşünüp kendisini kahredecekti. Yine de Efran bunları çok düşünmüştü. Gecelerce! Günlerce! Hep bunu düşünmüştü. Şimdi babasının kopyası karşısındaydı. Onunla yeniden aile olmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN GÖKYÜZÜ
Literatura FemininaBedenin Ateşten Gökyüzü olsa, bir an düşünmeden çıplak tenime göğü örterdim... (27.07.2016 tarihinde yazılmaya başlanmıştır.) © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim olmadan alıntı yapılamaz...