9.Bölüm

15.2K 1K 168
                                    

Merhaba canlarım,

Bölümü 42derya313'e ithaf ediyorum. Seviliyorsun ablacım. ❤

Keyifli okumalar dilerim.

*****

"Buraları mesken tuttuğunuzu düşüneceğim artık... Komiser!"

Efran elindeki kaşığı bırakıp endişeli gözlerle Tamer'e baktı. Tamer'in öfkeli aynı zamanda temkinli ifadesiyle karşılaşınca onunda bir şeyler bildiğini anladı.

"Sevdim buraları Gökhan! Baksana temiz ailelerin olduğu sakin bir mahalle! Ev mi alsam acaba?"

"Ne istiyorsun Komiser?"

Efran Gökhan'ın bıkkın sesini duyunca, Tamer'in kendisini durdurmasını engelleyemecek bir hızla ayağa fırlayıp kapıya doğru koşar adımlarla gitti. Gelişiyle polisin gözleri kendisine çevrildi. Gökhan ise bakmamıştı ama omuzlarının nasıl kasıldığını görebiliyordu Efran.

Gökhan'ın üstüne bastırarak sertçe "Sana ne istediğini sordum?" diye tekrar ettiğinde Efran yeniden Gökhan'a baktı. Çok sinirli görünüyordu. Aynı zamanda dağınık. Üzerinde düşmek üzere olan bir eşofman ve salaş beyaz bir tişört vardı, üstelik hala traş olmamıştı. Bu hali polis karşısında hiç bir şeyi takmayan serserilere benziyordu.

"Şu kaybolduğun zamanı nerede geçirdiğini bilmek istiyorum? Malum Çetin hala ortalarda yok!"

"Adaleti sağlayamayan bir grup devlet görevlisi, bir soysuz söz konusu olunca ülkeyi ayağa kaldırıyorlar. İlginç," diyen Gökhan'ın sesindeki ölümü, Efran iliklerinde hissetti.

"Bak Gökhan seni anlıyorum..."

"Hiç sanmıyorum," diyerek sözünü kesti Gökhan ve ekledi. "Açıkçası ilgilenmiyorum da!" Vurdumduymaz sesi herkes tarafından anlaşılıyordu.

"Neredeydin Gökhan?"

Gökhan derin bir nefes aldı. "Şehir dışında işlerim vardı. Kanıtlı ispatlı... Komiser!"

Efran komiserin yeniden kendisine bakması ve ağzını açması ile bu seferki sorunun hedefinde kendisinin olduğunu anlayıp yerinde huzursuzca kıpırdandı.

"Sakın Komiser! Sakın!" diyen Gökhan'ın sesi ortamda gerilim yaratırken Efran nefesini tuttu.

"Kim o?"

"Seni ilgilendirmez! İşin bitti. Şimdi git!"

"Yeniden geleceğim Gökhan! Çetin sağ salim bulunana kadar gözüm üzerinde. Yanlış bir şey yapma! Yanlış başka bir yanlışla düzelmez," dediğinde bakışları bu sefer Tamer'i buldu. Bir baş selamı verip arkasını dönen adam bahçeden çıkmadan önce Gökhan beklemeden kapıyı kapattı.

"Tam yerinde kapattın abi. Arabasına bindiğini görmem lazım, yoksa Şenay'a musallat oluyor adi herif," derken kapıya doğru yürüyordu. Kimsenin bir şey demesine izin vermeden çoktan evden çıktı.

Efran, Tamer'in ne demek istediğini sonra düşünmeye kadar verdi ve Gökhan'a baktı. O ise bir şey demeden önünden geçip salona doğru yürüdü. Efran da merakla peşinden gitti.

"O kulübede ki adam mı Çetin?" Sorusuyla duran adamdan bir cevap bekledi Efran ama beklediği o cevap sadece öfkeli bakışlar oldu.

Umursamadı.

Öğrenmesi gereken sorular vardı. Salonda volta atmaya başlayan adamın adımlarını arkasından takip edip sorularına devam etti. "Kimdi o? Polis niye onu arıyor? Gerçekten öldü mü? Sen birini incitebilecek birine benzemiyorsun. Kesin o adam kötüydü. Yine de birine öyle şeyler yapmak çok kötü..." derken Gökhan'ın birden durması ile sırtına çarptı ve anında bir inilti döküldü ağzından. "Burnum... Ahh çok acıdı," derken Gökhan dönmüş kendisine kızgın gözlerle bakıyordu. Efran yüzünü buruşturdu ve üzgünce dudaklarını bükerek mırıldandı. "Öyle bakma. Korkutucu olamıyorsun. Yani ben senden korkmuyorum ama böyle bakınca çirkin oluyorsun," dediğinde Gökhan'ın bakışlarının değiştiğini gördü ancak nasıl baktığını yine çözemedi. "Şey... O adama neden zarar verdin? Sen bana yardım ettin ve bence iyi birisin..." Gökhan'ın kaşları çatılınca sustu.

ATEŞTEN GÖKYÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin