Öğlen namazının vakti girmişti.Salonun carprazında kalan kadınlar mescidine girerken izlenildigimi hissetmiştim.Fakat etrafıma bakındıgımda hic kimse yoktu.Biran için irkilmiştim.Yine neyse deyip girdim mescide.İlk defa yanımda baska insanlar varken namaz kılacaktım.Hatta Zeynep ve Sevgi bile namaz kıldıgımı bilmiyordu.Onların da biraz zaman gectikten sonra nabızlarına göre serbet dökecektim.Sadece biraz daha ilme sahip olmam lazımdı.
Bismillah deyip girdim içeriye.Kadınların hemen hemen hepsinin omzu birbirine yaslanmıs,safları sıklaştırmış şekilde namaz kılıyorlardı.Mescid orta büyüklükteydi ve buna rağmen kadınlar birbiriyle bitişik durumdaydı.Gözlerim dolmuştu yine.Sahabe de böyle kılarmış.Öyle ki,cübbelerinin omuzları hep eskimiş ve yıpranmıştı.Sahabe olamayız.Amma onların yolundan gidebiliriz.Rasulullah'ı görmedik lakin,sahabe gibi yaşarsak görebiliriz (Cennette) biiznillah.Ben böyle derin düşüncelerdeyken koluma dokunan elin sıcaklığıyla kurdugum düşlerden cıkıvermiştim.
"Canım namaz kılacaksan bekleyelim bize katıl." Mavi gözlü,esmer tenli olan siyahlar içindeki bu kızın teklifi beni heyecanlandırmıştı.Gerçekten bu kadar samimi ve içten miydiler? Yoksa tüm bu yaşananlar ter içinde ve hayal kırıklığıyla uyanacagım bir rüya mıydı? Gerçekten hayatımda bu kadar samimi anları sadece anne ve babasız büyüdügüm o yetimhanede,can dostlarımla geçirdigim vakitlerdi.Şimdi bu yetim ve öksüz olan kıza Allah öyle güzel iktamlar bulunuyordu ki.Birkez daha hamdetmiştim Yüce Rabbime.
Cantamdan cıkarttıgım uzun mürdüm rengi şile bezi elbisemi ve şalımı üstüme geçivermiştim.Niyetimi edip,omzumu yanımdaki kardeşimin omzuna dayayıp durdum namaza.Bildigim duaları okuyup,secde anında türkçe dua da ediyordum.Allah tüm dilleri,ırkları Yaratandır.Tüm dillerde dualara icabet edendir.Şimdi yalvarıyordum Allah'ıma;
"Bismillah.
Kimsesizlerin kimsesi olan Yüce Rabbim.Geldim yine secdene,günahkar başımı eğdim,teslim oldum Sana.Yüzüm yok buraya gelmeye.Ama gidecek başka yerimde yok.Tüm kurtuluş yolları Sana çıkıyor.Dualarıma icabet et Rabbim.Ettiğim duaların hangisi hayır,hangisi şer bilmiyorum.Sen şerleri hayra çevir.Allah'ım bu dünya da ve ahiret hayatımda tüm gam ve kederden sana sığınıyorum.Senin o güzel ayetini anımsıyorum şimdi. "De ki; eger duanız olmasa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var? (Furkan,77)" Sen varsın,birsin,herşeyin üstündesin.Sen her zaman ihtiyaç duyulan,hiçbir zaman ihtiyaç duymayansın.Seni seviyorum Allah'ım.Cihadımda bana yardım et.Dik durmayı nasip et.AMİN"Namazımı bitirdigimde mescid de hiç kimse kalmamıştı.Sahi ne kadar zamandır buradaydım? Namaz kılarken tüm zaman ve yaşam duruyor,o an sadece Rabbim ve ben kalıyordum.Başbaşa...Bu huşu hep devam etsin,hiç azalmasın istiyordum.Tesbihatı yapmaya başlayacaktım ki Ahmet mesaj attı.
"Konferans salonunun önündeyim."
Hemen kıyafetlerimi cıkartıp çantama koydum.Henüz kapanamamıştım.O kadar seye cesaret edip buna cesaret edememiştim.Esasen korkuyordum.Ya düzgün kapanamaz,kapansam bile bir süre sonra açarsam diye.Bunun için kendime zaman tanımıştım.İnsaALLAH Rabbim de bana zaman tanımıştır.
Dışarıya çıktığımda Ahmet'in arabanın sağ kapısına yaslanmış,başı eğik,kolları göğsünün üzerinde bağlanmış şekilde bekledigini görmüştüm.Yüzü asıktı.Bu konu beni iyice meraklandırmıştı.Hızlı adımlarla basamaklardan inip arabaya dogru yürüyordum.Geldigimi farkeden Ahmet,kırık bir tebessüm atıp hoşgeldin demişti.Tavrımı artık anlamış olacak ki,sarılmaya ya da öpmeye kalkışmamıştı.Yaslandıgı yerden ayrılmış kapıyı acıp,benim binmeme yardımcı olmuştu.Arabanın önünden dolanıp,şoför koltuguna gecmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İFFET
Teen FictionOnunla karşılaştığım ilk an içimdeki kıpırtı hem ürpermeme hemde hüzünlenmeme sebep olmustu.Simsiyah gözleri kahverengi gözlerime ulaştığında,kalbimin duracagını hissettim.Bunu gerçekten hissettim.Öyle ki kalbim kaburgamı kırıp çıkma konusunda cok k...