Bu Din Bizim!

116 9 0
                                    

İşte burası bizim 'yerimiz'.
Sıradan bir bank gibi görünsede herseyin başladığı yerdi.Okulun arka bahçesinde,gözlerden uzak olan yerdeydi.Demir parmaklıkların ardında,denizin tüm güzelliğini gören,ona en yakın olan yerdeydi.
Sizi Râna ve Ahmet'in saf aşkının başladığı zamana götüreyim;

Yine böyle güzel bir havada o bankta oturuyordum.Herkesin çocuk yaşta,fakat benim her yaşımda okudugum kitap elimdeydi. 'Çocuk Kalbi' benim hayatta en  çok zevk alarak okudugum kitaptı.Güzeldi,özeldi...
Öylece kitaba dalmışken,kulagımın arkasındaki sesle irkilmiştim.

'Seni seviyorum...'

Ayağa fırlayıp,başımı cevirdiğim de gördüğüm kişi oydu.Ahmet'im.Canımın parçası.Daha onunla iki-üç cümlelik bir tanışıklık içindeyken,o bana hayatta duydugum en özel cümleyi söylemişti.
Kalakalmıştım.
"Ne?"

"Tekrar edeyim mi?" Ne saf bi adam.Sordugum sey bu mu ki :)

"Seni seviyorum derken? Bugün 1 Nisan mı ilan edildi?"

"Şaka yaptığımı mı düşündün Râna?" Daha önce ismimi bu kadar güzel söyleyen birini görmemiştim.İsmimin böyle güzel oldugunu da hissetmemiştim.O bana en güzeli hissettiriyordu.O en güzeldi.

"Beni ne kadar tanıyorsun ki Ahmet? Beni sevdiğini iddia ediyorsun."

"Adımı biliyorsun.Benim farkımdasın demek ki.Ben senin sınıfın kapısından ilk girdigin andan itibaren farkındayım Râna ve senin dışındaki herşey o gündem beri flu.Sen varsın birde ben.Rüyadayım sanıyordum.Kimsenin uyandırmadığı bir rüya.İşte tam karşımdasın.Karşındayım.Seni Seviyorum.Tam 6 aydır.Daha dogrusu kendimi bildim bileli.Hayallerimde aşıktım.Elbet birgün seni bulacagımı biliyordum.Seni ilk gördügüm o an,kalbim yerinden cıkacak gibi oldu.Soğuk soğuk terlemeye başladım.Daha önce böyle birşey hissetmetmedim.Çünkü bu çok başka bir his.Anlatamıyorum işte.Ne bileyim çölde susuz kalmış bi insanı düşün.Onu bulamazsa ölecek,bulursa yaşayacak.Bunu biliyor.İşte bende seni buldum ve yaşıyorum.Anlatamıyorum ya boşver.Seviyorum işte.Yetmez mi?"

Karşımda çocuk gibi ezilip büzülüyordu.Tebessüm ediyordum.Hosuma gitmişti ezbere,yazı okur gibi konuşuyor olması.Söyledigi herseyin manası öyle güzeldi ki.Anlatamadıgını düşünüyordu akıllım.Herseyi anlamıştım ve mutluydum.Birinin kalbinde bu kadar saf yer edinmiş olduğum için.Ahmet'in farkındaydım evet.Bakışlarının,koruyuculugunun,samimiyetinin,insanlara karşı yardımseverliğinin...Herseyi görüyordum.Hoş çocuk diye geçiriyordum hep içimden.Fakat içimde ona karşı bu kadar yogun his taşımıyordum.
Zaman zaman kantinde,kütüphanede,sınıfta konuşmaya başlamıştık.Öyle böyle derken sevmiştim bu koca yürekli,kömür gözlü adamı.

"Herşeyi eksiksiz anlat bana Râna." Anılarımı üstümden sirkeleyip gerçek hayata dönmüştüm.Sakince banka oturdum.Ahmet tüm vücudunu bana cevirmiş,kollarını birbirine kenetlemiş bekliyordu.

"Ben dün bir seminere gittim.Dedigim gibi birlikte gideriz diye düşünmüştüm nasip olmadı.Seminere sonradan müslüman olmuş biri geldi.İslamiyeti seçmeden önceki sürecini,hayat deneyimini anlattı.Öyle işte konu merakımı cezbetti bende gittim.Sonrasında kitapçıya geçtim.Kitapları aldıktan sonra da cay bahcesinde seni bekledim.Semineri sana anlatmadım çünkü dün çok sinirliydin.Birde bunu anlatırsam daha fazla öfkelenecektin.bu yüzden anlatmadım."

"Râna nerden cıktı böyle seyler.Daha önceden hic gitmedin.Neden şimdi?" Nasıl soru bu yahu.

"Demek ki şimdi zamanıymış Ahmet!" Gözlerini kısmış,dediklerimi kavramaya çalışıyordu.Evet demek ki Allah beni şimdi çağırdı ve ben şimdi O'na yürüyorum.Ayaklarımı bu yola sabitlemiştim.Ne Ahmet ne de bir başkası beni bu yoldan başka yola çekemezdi.Çünkü Allah'tan daha fazla sevdiğim kimse yoktu.Canım Ahmet'im keşke sende O'nu tanısaydın da,benden daha fazla sevseydin.Ömrünü O'nun yolunda harcasaydın.Gözlerim dolu dolu ona bakıyordum.Sakallarını sıvazlayan elleri,biran anda yüzümle buluşmuştu.Gözlerimden akan yaşları tek tek yakalıyor,yere düşmesine izin vermiyordu.

"Neden ağlıyorsun Birtanem?" Ellerini tutup uzun süre kokladım.Ciğerlerime doldurdugum bu koku beni uzun zaman idare ederdi.

"Hiç öyle hüzünlendim biranda.Burada daha önce hiç tartışmamıştık.Şimdi böyle oluncu üzüldüm biraz." Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başlamıştı.

"Ben korkuyorum Râna.Bu konularda bu kadar hiddetli olmam ondandır.Korkuyorum.Bizi kaybetmekten,sevgimizin bitip gitmesinden.Çünkü biliyorum ki İslam,bu sevgiye mani olacak olan tek şey.Bu yüzden böyleyim ben.Herşeyin farkındayım Râna." Bu kez şaşıran bendim.Herseyin farkındayım derken neyi kastetmişti acaba.Bende bir değişim mi olmuştu yoksa.Eğer böyleyse şimdi mutluluk gözyaşı dökmek istiyorum.

"Sen değiştin Râna.Eskisi gibi bakmıyorsun.Ne zaman seni öpmek istesem,bir bahane bulup kendini geri çekiyorsun.Arabada tek kalmamak için elinden geleni yapıyorsun.Eskisi gibi bana sokulmuyorsun.Seni değiştiren sey ya İslam'a olan merakın yahut sevginin azalması.Aklıma başka bir sebep gelmiyor."

Aklımı okumustu.Evet beni değiştiren sey İslamdı.Onu tanıma istegimdi.Ben biliyordum ki,Ahmet'e yaklaşırsam yanacaktım.Yanacaktık.Hep çekimserdim ona yaklaşırken.Fakat İslam hayatıma dokundugundan beri daha çok çektim kendimi.Eskiden Ahmet'e sokulayım diye bir derdim yoktu.Ne zaman ki dinimi yaşamaya karar verdim işte o zaman şeytan aklımı kurcalamaya başladı.Ahmet'i bana daha çekici gösterme çabası içine girdi.Ama şimdiden biraz biraz şeytanı alt etmeye başlamıştım.O kibirli şeytanı.Bana,insanoğluna hiçbir fayda saglamayacak olan İblisi...

"Ahmet.Bu din sadece bana inmedi.Ayşeye,Fatmaya da inmedi.Bu din hepimiz için indi.Bize hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiğini gösteren bir rehber.Allah'ta bu rehberin yazarı.Ben O'nu tanıyorum ve O'na karşı gelmekten korkuyorum.Anla beni.O'nu tanıdım ve gözümde hiç birseyin degeri kalmadı.Seni kastetmiyorum.Sana olan sevgim asla azalmadı.Yemin ediyorum.Fakat seni O'ndan daha fazla sevmiyorum.Yaşıyorsam sebebi O.Nefes alıyorsam sebebi O.Bak şu kalbe.Hiç yorulmadan günde 9000 litre kan pompalıyor.Hiç birgün çıkıpta 'Yeter kardeşim.Ben daha sana kan man pompalamam.' dedi mi? Hiç işini aksattı mı? Hayır.Hergün düzenli olarak bu işlemi tekrarladı.Neden? Çünkü Allah bu şekilde olmasını diledi.Ama yarın hatta birkaç saniye sonra o kalp istifa edebilir dimi? Bunu yine Allah bu şekilde dilediği için yapar.Bende korkuyorum Ahmet.Bir saniye sonra ölüp ölmeyeceğimi bilmiyorum.Bu yüzden kendime çeki-düzen vermeye kararlıyım.Cehennemin harlı ateşinden korkuyorum.Birbirimizi Allah'a yaklaştırırsak,cehennemden de uzaklaştırmış oluruz.O'nu incitmekten korkuyorum.O'nun benden razı olmasını istiyorum Ahmet.Sen böyle yaşamanın tadını bilseydin,ne demek istediğimi işte o zaman anlardın." Ahmet'in gözleri dolmuştu.Başını bükmüş,ellerini bacaklarının arasında sıkıştırmış,öylece bakıyordu gözlemin içine.Ah benim Canım Sevdiğim.Şu masumluğun yitip gitmeden,gerçek hayatı en manalı olan haliyle yaşasan keşke.

İFFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin