12. Bölüm

3.7K 270 39
                                    

"Hadi başlayalım o zaman."

Sandalyeden kalktı ve hızla yan tarafa doğru ayağıyla fırlattı.

Büyük bir ses çıkmıştı ama sandalye kırılmamıştı.

Ceketini yere attı ve masanın üstündekilere göz gezdirdi.

Bir süre onlara baktıktan sonra demir dikenli kırbacı eline alıp yere vurdu.

Bu ses çok fazla acı çekeceğimin habercisiydi sanki.

"Nasıl buldun? Özellikle tutma yerini ve iplerini altından yaptırdım ki daha havalı dursun."

Güldüm.

"Sadece rengi altın sarısı olmasın onun? Hiç altın olduğunu sanmıyorum."

Tekrardan yere vurdu.

"Ondan bu kadar emin olma çocuk. Vücudunda hissettiğinde daha çok anlarsın sahte mi gerçek mi?"

Başımı salladım.

"Vur o zaman. Kim haklıymış görelim."

Alayla başını salladı.

"Emredersiniz efendim!"

Beni kolumdan tutarak odanın ortasına getirdi.

Yere fırallattı ve ilk vuruşunu yaptı.

Çok derin değildi herhalde.

Çünkü sadece yanmıştı.

"Ah.. Özür dilerim. İlk olduğundan yavaş oldu."

Daha hızla vurduğunda nefesim kesilmiş, bir anlık ölür gibi olmuştum.

"Çok kan çıkıyor Jungkook oğlum. Yoksa yaralandın mı?"

Oğlum dersine sinirlenirken tekrar vurduğunda,

"Ben yaralanmam!!"

Diye bağırdım.

Sanırım aynı yere özellikle vuruyordu.

"Onu göreceğiz."

Son hızla vurduğunda sanırım omurganın içine girmişti ki daha içtiğim vampir uzaklaştırma iksiri yüzünden yaralar hızlı kapanmıyordu.

"Omurganın ikiye ayrılacak herhalde. En iyisi yenisine geçelim."

Kanlı kırbacı odanın köşesine fırlatırken yorgunlukla ayağa kalkmaya çalıştım.

Ama aniden çöken bir acı ile yere kapaklandım.

"Sen.."

Bir kahkaha attı.

"Seni öldürmeye çalışıyor gibiyim değil mi?"

Bıçağı tekrardan omurganın arasına sapladığında ciddiyetle konuştu.

"Belki de üzerinde bir şey deniyorumdur Jungkook. Ve bu vampirlerin de öleceği hakkındaysa?"

Yaraları zihnimden kapatmaya çalışırken yorgunlukla nefes aldım.

"Vampirler ölmez."

Azıcık kaptmaya başlayabildiğim yere bıçağı sapladığında bu sefer çekmemişti.

"Bir insan dedi ki; " Vampirler de kan içmezlerse ölürler " aslında mantıklıydı. Ve sen de kan içmedin. Ayrıca iksiri yanlışlıkla aldın. Yüksek bir dozda. Şimdi de aynı yere vuruyorum ki sen yaraları kapatamıyorsun. Artık anladım ki vampirler de ölür. Sen de burada tek başına öleceksin. Ahh.. O çocuğu boğmaya çalıştığıma inanamıyorum. Çocuk haklıymış."

Gözlerim kapanmaya başlarken.

"Jimin..."

Dedim kısık sesle.

Sesim çok az çıkıyordu çünkü.

"Adı Jimin'di değil mi? O çocuk.. Neymiş efendim bir insanla vampir birlikte olabilirmiş, hem de örnek olarak sen ve o insan olan kız. Neymiş sen onu seviyormuşsun o da seni seviyormuş, birlikte mutlu olurmuşsunuz. Hah.."

Gözlerim dolarken gülümsedim.

"O da beni mi seviyormuş?"

Tiksinerek bana baktı ve bıçağı sırtımdan hızla çekti.

Büyük bir kan topluluğu ağzımdan dışarıya fırlarken onlara baktım.

İlk kez bir kan iğrenç geliyordu gözüme.

Çünkü bu benim iğrenç kanımdı.

Siyah renkteydi ve çok sıvıydı.

Beyaz renkte olan yerde hızla kapıya doğru akarken gözümden bir damla yaş düştü.

Bu yaş kanın üzerinde hâlâ damla hâlinde duruyordu.

"Neyse.. Bir günlük eziyet bitmedi."

Beni gömleğimden çekti ve duvara fırlattı.

Ağzımdan tekrar kan geldiğinde gömleğimin hem kan hem de yırtık olduğunu fark ettim.

Müdür masadaki aletlere bakarken ona seslendim.

"Bana bir gömlek alırsınız herhalde."

Küçük bıçakla yanıma gelirken,

"Sen yaşa. Ben sana alırım."

Dedi ve olduğu yerde öylece durdu.

Aklına bir şeyler gelmiş gibiydi.

Geri dönüp masadaki her şeyi yere attı ve odanın ortasına çekti.

Yerden sandalyeyi de alıp yanına koyduğunda beni kaldırdı ve sandalyeye oturttu.

"Ne o? Sorguya mı çekileceğim?"

Elindeki küçük bıçakla önce ipleri kestikten sonra sinirle masaya koydu.

"Daha güzeli."

Bıçakla yavaş yavaş parmaklarımı kesmeye başladığında ona ne yaptığını sorgularcasına baktım.

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz acaba?"

Kesmeye devam ederken bir parmadığımda derin bir yara oluşmuştu.

"Yapılmamış bir şey. Parmağını ikiye ayırıp acaba yeniden oluşacak mı diye deneyeceğim."

Bu seferkine korkarak baktığımda dışarıdan gelen çığlıklarla aynı anda müdürle kapıya döndük.

Karşımızdaki üç kişi...

İkisi korkuyla bakarken biri de şaşkınlıkla bakıyordu.

Onlar..

.

.

.

.

.

VAMPİR✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin