52. Bölüm

963 76 0
                                    

Eline aldığı büyü kitabının sayfalarına özenle tozu dökerken istediğim şeyi bulmak için çok uğraşıyordum.

Jungkook'u kurtarmak için sonunda elime fırsat geçmişti ve Şeytan yine az kalsın beni kandırıyordu.

Onun yaptıklarının hepsi gerçekten de yalandı.

Acaba bir ruh dediğimiz kişi aslında Şeytan mıydı?

Gerçeğinden yani..

"Bu toz yeter mi ki?"

Daha birkaç sayfasına dökmüşken içime kuşku düşünce iç çekerek dökmeyi bıraktım.

Kesinlikle bu tozun devamı olmalıydı..

Yoksa ben daha istediğim şeyi bulamadan toz bitecekti.

Kitabı elime alıp tekrar Jungkook'un odasına gittim.

Bir yerlerde mutlaka olmalıydı.

Gidip çekmeceleri karıştırmaya başladım.

Bir yandan dikkatlice kitabı tutuyordum.

Kimseye güvenemezdim.

Görünmez biri gelebilir ve kitabı olmaya çalışabilirdi..

Sonunda baktığım çekmecelerden birinde pembe tozların oluştuğu büyük bir topluluk olduğunu görünce sevinçle güldüm.

Kitabı direk tozların içine gömüp tüm sayfalarını teker teker eski haline döndürdüm.

Kesinlikle eski bir kitaptı..

Jungkook ve babam yaşlanmıyordu ama kitap onların ellerinde yaşlanmıştı.

Sayfalarını okumaya daha doğrusu incelemeye başladım.

Bu şekilde tüm gün okuyacağım için hızlı hızlı üstten geçiyordum.

En sonunda istediğim büyüyü bulunca büyük bir çıplık attım.

Bu çok sevindiğimde attığım bir çığlıktı.

Ömrümde çok fazla atmamıştım ama yine de şimdi mutluydum..

Dikkatlice okudum ve birkaç defa daha tekrar ettim.

Büyük bir büyüydü ve ben büyücü dahi olmadığım için yapamaya bilirdim.

Ama kim bilir?

Belki de bir büyücüydüm..

"İlk önce bu sözleri söyle.."

Son kez üstünden geçerken daha dikkatlice okudum.

Herhangi bir hatamda Jungkook ölebilirdi.

Ayağa kalktı ve alıştırma yaptım.

Dediğine göre kazık saplamam gerekiyordu ve bu biraz zor işti.

Elimde bir kazık varmış gibi davrandım ve elimi kaldırıp hızlıca düşmanın kalbine sapladım.

Daha doğrusu yataktaki yuvarlak desene vurmuştum da neyse..

Sonuçta pratik pratiktirdir değil mi?

Gerçek olmasına gerek yok.

İkinci bir kez daha o yuvarlağa vurup aklıma gelen 'kazığı nereden bulacaksın peki' diyen sesle üçüncü kez vurmak için kaldırdığım kolumu geri indirdim.

İçimdeki ses doğru diyordu..

Kazığı nereden bulacaktım ben?

Mutlaka evin bir yerinde bulurum diye düşünüp odaları dolaşmaya tekrar başladım.

Bugün fazlasıyla evde dolaşmıştım ama hala daha dolaşıyordum.

Girdiğim son odada dururken burasının Bay ve Bayan Jeon'un odası olduğunu fark ettim.

İçeriye pek girmek istemesem de zorundaydım ve hızlıca girip çıkmayı düşünüyordum.

Adımımı içeriye atıp etrafa baktım.

Gördüğüm şeyle şaşırırken onlara doğru ilerledim ve bir tanesini elime alıp incelemeye başladım.

Bu odanın köşesinde bir sürü kazıktan oluşan bir koleksiyon vardı ve elimdeki en çok dikkatimi çekendi..

Bir ucunda Meleğin kanatlarına benzettiğim beyaz parlak boyayla yapılmış kanat resmi vardı, diğer ucunda da siyah boyayla yapılmış Şeytanın kanatlarına benzettiğim kanatlar vardı.

Nedensizce beni kendine çekmişti ve şimdi ellerimde duruyordu..

Beyaz kanatı okşayarak gülümsedim ve yerine koyacağım sırada arkadan tam kalbimin üstü olan yere bir şeyin değmesiyle vaz geçtim.

Demek bu odada benden başkaları da vardı..

"Ahh, Tzuyu."

Jungkook 'un sesini duymamla vücuduma bir titreme girmişti sanki.

Muhtemelen arkadan kalbime kazık doğrultmuştu.

Bu yüzden de olabilirdi.

"Sence bu oyun çok uzamadı mı? Bence artık bunu bitirelim ve gerçekleri birbirimize söyleyelim değil mi? Çünkü artık sondayız. İkimizden biri ölecek, diğeri de öğrendiği şeylerle hayata küsecek."

Yavaşça başımı salladım.

"Tamam.. Gerçekleri söyleyelim."

Kazık kalbime baskı yapmayı bıraktığında derin nefes alıp ona döndüm.

Alayla gülüyordu.

"O zaman ilk ben başlayayım.."

Kazığı yere dayayarak ona yaslandı.

"Değil mi Sevgilim?"

.

.

.

.Çoğu kişinin de fark edeceği gibi diğer bölüm final. 😃😃

.

VAMPİR✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin