10.Bölüm - Borcum Olsun!

1.8K 242 93
                                    

Nihayet düzenlenen bir bölüm daha yayında :) inşaAllah yavaş yavaş sonuna geliyorum. Eh artık yeni bölümler gelsin değil mi ama 😄
...

  Cihad'ın onca çabasına rağmen kaçmayı başaramamıştı Süheyla. Gitmekle gitmemek arasında kalmıştı daha doğrusu. Giderse her şey daha da kötü hâl alacak, gitmese muayeneden geçemeyecekti. Ne yapacağını bilememiş bir halde yere yığılmıştı.

"Süheyla hanım. Ne olursunuz yürümeye çalışın. Zaten az ileriye gittik mi bir taksi çeviririz"

Başını olmaz dercesine iki yana doğru salladı.. "Yapamam... Başımı belaya sokmuş olurum. Enes'i de alın gidin rica ediyorum"

İki elini başına koyup ne yapacağını şaşırmış, bir yol bulmaya çalışıyordu Cihad. "Süheyla hanım" dedi. İkna edemeyeceğini bile bile.. Umutsuz ve çaresizce.. "Memur beyin sesi geliyor. Sizi bulmasına izin vermeyin"

Yerinden güçlükle doğrulan Süheyla'yı gören Cihad mutlu olmaya başlamıştı ki bir tuhaflık vardı. Süheyla memur beyin sesinin geldiği tarafa doğru yönelmişti.

"Hayııırr.. Gitmeyinn, gidemezsiniz" diye sesini yükselten Cihad'a dönüp:

"Yeter! Bana iyilik yaptığınızı sanarken kötülük yapıyorsunuz! Hadi şimdi geldim diyelim. Muayene oldum. Sonra? Sonra ne olacak? Yine götürecekler beni. Üstelik bu sefer sorguya değil, kaçak mahkummuşum gibi hapishaneye!"

Sağ eliyle başını tuttuktan sonra devam etti:

"Rabia'ya ve çocuklara iyi bakın yeter bana"

Rabia demesiyle Rabia'nın evde olmadığı aklına gelen Enes:

"Abla Rabia.." diye söze başladı. Ancak Cihad Enes'i susturmuştu. Zira Süheyla, öğrendiği vakit daha çok telaşlanacak, kendini yiyip bitirecekti. Öğrenmemeliydi.. Lakin Enes'in iki kelimesi, Süheyla'nın kalbini huzursuz etmeye yetmişti.

"Ne oldu Rabia'ya?! Bir şey söylesenize! Nesi var! Çabuk söyle vakit az hadi!"

Enes'in yüzüne "Ah Enes Ah!" dercesine bakan Cihad:

"Rabia iyi merak etmeyin. Enes başka bir şey diyecekti galiba. Dimi Enes?" deyip koluyla Enes'i dürttü.

"E.. ee.. evett. İyi abla merak etme.. Seni merak etmiş diyecektim" Düşmüştü sesi. İlk defa canından çok sevdiği, anne dediği kıza yalan söylüyordu.

Uzun süre Enes'in yüzündeki ifadeye bakmıştı Süheyla. Bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Kendi çocuğuymuş gibi tanıdığı Enes'in yalan söylemekte zorlandığını yüzünden okuyabiliyordu. Ancak bu konunun üzerinde durmaya vakti yetmeyebilirdi. Öyleki biraz daha orada kalsa, onları bir daha hiç göremeyecekti. Gitmeliydi.. Zorda olsa olanları kabullenip, suçsuz da olsa teslim olmalıydı...

"Allah'a emanet olun.." dedi o mahzun sesiyle.. Sanki Allah'a emanet olun değil de, elveda demiş gibi ağrı saplanmıştı Cihad'ın yüreğine..

"Buradayım!" diye seslendi memur beye... "Buradayım!!!"

Ses sol taraftan doğru geliyordu. Kulağını kabartmıştı Necip bey. "Buradan geliyor ses! Nisa hanım! Bu tarafa!"

Nisa hanım Süheyla'nın sesini duyduğuna inanamamıştı. Onca çabası boşa gitmişti. Az daha ilerlediklerinde Süheyla'nın halsizlikten rengi atmış sapsarı yüzü belirmişti karşılarında.

"Demek kaçmaya çalışırsın ha! Kelepçeyi takın çabuk!"

Takmak istemediğini mimikleriyle belli eden Nisa hanım'a, takabilirsin dercesine kollarını uzatmıştı bile Süheyla..

Asil Kokulu KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin