11.Bölüm-İntihar!

1.9K 229 54
                                    

Canlarım bölümü çok geciktirdim farkındayım. Ama beni anlayacağınızı düşünüyorum🙈 bir yandan kadinvari.com web sitem, bir yandan kadinvari isimli youtube hesabıma video atmam, bir yandan köy, bir yandan evdi tadilattı derken ilhamımı kaybettim 😄 Daha doğrusu aklımda kaç bölüm yazdım haddi hesabı yok. Ancak icraata geçmek bugüne kısmetmiş 😊😊 Hadi o zaman sizlere iyi okumalar. Bana da o güzel yorumlarınızı beklemeler 🙌

💞💞💞💞💞

Havaların bir sıcak bir soğuk olduğu günlere gelinmişti. Ya sıcaktan terliyor, ya soğuktan üşüyordu insanlar.. Oysa üşümenin bir çaresi vardı. Bir battaniye altına girer ısınırsın.. Sobanı yakar ısınırsın. Sıcak bir ortama girer ısınırsın.. Isınırsın elbet.

Peki ya evi olmayanlar? Onlar nasıl ısınacaktı? "Üşüdüm anne" diyen bir çocuğa kollarından başka saracak bir şeyi olmayan anneler ne yapacaktı? Evladının gözlerine baka baka çaresizliği yaşamanın verdiği acıyla yutkunacak, göz yaşlarını içlerine akıtacaklardı.

Peki ya evi olduğu halde ısınamayanlar? Bedenleri değilde yüreği üşüyenler ne yapsaydı? Süheyla gibi buz tutmuş bir yüreği kim ısıtabilirdi Allah'tan gayrı.. O, yıllarca buz dolabında unutulmuş gibi kaskatıydı.. Ne Cihad'ın kalbini görecek kadar buzu çözülmüş, ne de evlilik düşünecek kadar kıvama gelmişti..

Taksinin camıyla bir bütün olmuştu Süheyla. Uzaklara dalmış, kim bilir neler geçiyordu o küçük dünyasından.. Rabia'yı düşünüyordu belkide. Evde olmadığı söylenmişse de, çok ihtimal vermiyordu gideceğine. Mutlaka başına bir iş gelmiştir diye endişelenmeye başladı. Bir anda Umut'tan şüphelenecek oldu ki sonra "Oda buradaydı ya" diye mırıldandı. Mırıldanışı esnasında Cihad arkasına çekine çekine dönmüş ve cama doğru bakarak " Sorun yok inşaAllah? " diye sormuştu. Hayır dercesine başını iki yana sallayan Süheyla, ortamın idrakine varmıştı. Önde şoför yanında da Cihad vardı. "Benim ne işim var burada ya" diyerek huzursuz olmuştu.

"Şoför bey durabilir misiniz?" tedirgin tedirgin soruyu yönelten Süheyla'ya hızla dönen Cihad "Ne oluyor? Süheyla hanım!" "Kaptan durma sakın, devam et!" diye çıkıştı frene basmaya yeltenen şoföre..

"Ya Rabia yok ve zor günler yaşadınız. Az daha sabredin mahalleye geliyoruz"

Cihad'ı duymamazlıktan gelmişti Süheyla. Kalbi huzursuz olduysa kimse ikna edemezdi onu. Sanki biri gelmiş kalbini sökmüş, ayaklar altına almış gibiydi atışları..

"La havle vela kuvvete!" diyerek sinirine hakim olmaya çalışsa da başaramadı. "Şoför bey size durun dedim! Zorla mı götüreceksiniz!?"

Daha fazla dayanamayan şoför bey, taksiyi sağa çekti ve "Peki buyrun" dedi.

"Ya abi ne yaptın sen ya! Ne yap-tın seen yaaa!" diyerek yüzünü büzüştüren Cihad'a "ne yapayım" dercesine omuzlarını kaldırıp indirdi.

Taksiden inen Süheyla, kalbini yatıştırmaya çalışıyordu. Bir yandan sağ elini kalbinin üzerine koymuş dualar ediyor, bir yandan da hızla yürüyordu.

Cihad'ın arkasından geldiğini fark etmişti. Derin derin nefes alıp verdi.

"Süheyla hanım!!! Yaptığınız hiç olmadı. Hiç olmadı.."

Ani bir hışımla Cihad'a dönüp, kızgınlığını belli etti.

"Olmadı.. olmadı.. Çok özür de olmayan neymiş? Rabia zaafımla taksiye bindirdiniz beni. Hiç yakışır halimiz var mıydı? Ha bu size normal gelebilir ama bana değil! Takside tek bayan ben iken, binmiş olmam bir hataydı. Şimdi gelmiş olmadı diyorsunuz!" Bir yandan rüzgarın etkisiyle uzun baş örtüsünü tutmaya çalışıyor, bir yandan konuşmaya çalışıyordu.. "Siz artık çok olmaya başladınız. Hiç bir sıfatınız yok iken, hayatıma müdahale edip duruyorsunuz! Ama artık yeter. Etrafımda dolanmayı bırakın!"

Asil Kokulu KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin