20.Bölüm- Beni Unutma Yarim!

1.4K 161 95
                                    

Esselamu aleyküm kardeşlerim. Bir yeni bölümle daha karşınızdayım. Bu bölüme bir kaç cümle yazarken kaydet dedim ancak wattpad yayımladı.. Hemen geri kaldırdım.

Buna rağmen eğer okumuş bulunup ve yorum yaparken hata aldıysanız hepinizden wattpad adına özürdiliyorum. 😰

Yukarıya koyduğum medyayı sonlara doğru açmanız daha güzel olacaktır. Ama dilerseniz en başından beri dinleyerek de okuyabilirsiniz. Ama sonları okurken mutlaka açın olur mu.. Çünkü özellikle seçtim bu medyayı.. O duyguyu sizlere verebilmek için...

O halde hayırlı okumalar dilerim. Lütfen yıldıza basıp, yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınız emeklerimin boşa gitmediğini düşündürüp mutlu ediyor beni.

Sizleri çok seviyorum. Hayırlı günler dilerim 😄😄

...

Karmakarışıktı Süheyla. Evlilik yoluna adım mı atmıştı istemeden? Bir anlık duygusallıkla mı yapmıştı bunu yoksa sahiden de dolu muydu kalbi.. Anlayamıyordu.. Hayatı boyunca hiç yaşamadığı bir şeyi anlaması da imkansızdı. Daha önce kalbini fetheden bir fatih olmamıştı. Vermemişti kimseye gönül kapılarının anahtarını.. Zira kendi dertlerinden başka bir şey düşünmeye de zamanı olmamıştı. Şimdi her şey boyut değiştirmiş, yapayalnız kalmıştı. Fitnenin kol gezdiği şu zamanda bir bayanın yalnız yaşaması pek uygun da değildi.

Düşünceli halinden sıyrılıp mavi gölden ayrılmak üzere hareketlendi.
Ne durumda olduğunu merak ettiği sol yanında kalan Cihad'a çaktırmadan bakmaktan da kendini alıkoyamadı. Ancak kendisine bakan bir çift göz ile buluşan gözlerinden ötürü utanmış, başını önüne eğmişti. "Gitmeliyim" diye mırıldanıp, çantasının kulpunu sıktı.

Heyecandan eli ayağına dolanmış, çıkmaya çalışırken çardağın oturağına dizini çarpmıştı. Hafifçe "Ah!" etmesi, Cihad'ın "Süheyla hanım!" diye endişeli seslenişine sebep oldu. Elini kaldırıp sorun yok ifadesi veren Süheyla, canının acısını umursamayıp hızla uzaklaştı. Ne kadar Cihad'dan kaçıyor gibi gözükse de, kendinden kaçıyordu aslında. Yüreğinin son ses "SEVDA" diye inlemesinden kapatıyordu kulaklarını.

Alışık değildi zira. Aniden çarpan bir kalbe.. Kendi kontrolü dışında kanat çırpan bir yüreğe.. Güçlük çekiyordu nefes almakta. Elini kalbine götürüp, soluklanmak için duraksadı. Midesi bulanıyor, gözlerini açabildiği kadar açıyordu baş dönmesinden kaynaklı.. Önce ağır, sonra hızlı adımlarla ilerleyip, evine gidecek olan otobüse bindi. Tam o sırada kendisiyle aynı otobüse binmek için koşan Cihad'ı fark etti. Ancak son olarak Süheyla'nın binmesiyle otobüs kapısı kapanmış ve harekete geçilmişti.

  Aniden bastıran yağmurla ıslanan Cihad'ın buna rağmen koşmasını kesmemesi, yüreğini acıtmıştı. Bardaktan boşalırcasına bastıran yağmur, otobüse yetişme azmini yok edemedi. Süheyla uğruna sular içinde koşuyor, otobüsün durması için el kaldırıyordu.

"Kaptan gelen var!"

Süheyla'nın ikazıyla otobüsü durdurmuştu şoför bey. Nefes nefese kalan Cihad, otobüse binebildiği için mutluydu. Oldukça kıskanç olan yapısı, sevdiği kadının otobüste tek olmasına müsaade etmiyordu.

Sırılsıklam olan gömleği bedenine yapışmış, her bir damlasından aşk düşüyordu olduğu yere. Aşkından sırılsıklam olan bir adamın, bedeni ıslansa ne fark ederdi ki.. Zira pekte umrunda değildi nasıl göründüğü. Türkü gibiydi Süheyla'ya olan sevdası.. Söyledikçe söylettiren cinsten.. "Bitmeyen türküm benim" diye iç geçirdi kendisine yandan bakış atarken...

Asil Kokulu KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin