Eziğin Gamzesi

EG20- KAREOKE

Gamze'den
Gözlerimi devirdim bu acayip anlatımına. "Ben deliyim falan da sen benden de delisin." Güldü hafifçe. O gülünce ben de güldüm. Kek bittiğinde ben kendi tabağımı sıyırmışken Batın'ın tabağında yemeyip bıraktığı sosa baktım. Onun gözünde ben de öyleydim belki de. Kek bizim arkadaşlığımızdı sosu da benim ona olan aşkım. "Anlamıyorum," diye mırıldandı. "Anlamıyorum Gamze. Bir şeyler var çözemiyorum. Aklım karışıyor. Babama sordum geçen günlerde. Zamana bırak dedi. Onu dinleyeceğim galiba." Bu sefer ben konuştum. "Zamana bırak ama kaybettiğin zaman da bir daha geri gelmiyor. Zamana yardımcı olmam gerekiyor. Zamanı durduramazsın ama kendin ilerleyebilirsin bari. " Derin nefes alarak devam ettim. "Bu işe sıkıntını bana anlatarak başlayabilirsin örneğin." Oflayıp pofladı bir süre. "Neyse sen beni boş ver." diyerek ayağa kalktı. Bana elini uzattı. Elini tutarak ayağa kalkmaya çalışıyordum ki ayağım kaydı. Ben düşerken elimden tuttuğu için Batın da yuvarlandı. Bacaklarım hafif soğuk suya girerken irkildim. Gözlerim karardı ve başım döndü. Ve bir anda her zaman ki eğlenceli mutlu ruh halime döndüm. Ben bir deliyim. Gerçek anlamda deliyim. Şizofren, çift kişilik vakası diye tahmin ediliyor halk arasında benim yaşadıklarım. Bir nevi de öyle. Bipolar hastalığı olan bir deliyim ben. İlaçları yani antidepresanları olmazsa aklını iyice kaybedecek bir deliyim. Sonu çoğu zaman ölümle, intiharla biten bir hastalığa yakalanmış bir deliyim. Hayata tek tutunma sebebi annesi ölmüş yeğeni ve dünyada ki en iyi kalpli insanı olan dostu için yaşayan, kimsesiz bir deliyim. Ve ben, bana ve benim deliliğime yakışacak bir şekilde dersleri için deliren bir adamı deliler gibi seviyorum.

#####

Yerine gelen enerjimle Batın'a şu attım. "Su savaşı!" Diye bağırıp tüm gücümle ona şu atarken o şaşkın şaşkın bana bakıyordu. "Hadi! Come on baby!" Yüzüme su atarken bağırarak cevap verdi bana. "İngiliz İngiliz bağırma bana!" Attığım kahkahanın ardından cevapladım. "Amerikan Amerikan bağırıyorum zaten." "Ha ha ha çok komik." Biz birbirimize su atarken bir anda suya biri atlayarak asya girdi. "Hi guys bro and sis!" Batın ofladı. "Amerikan Amerikan bağırma lan!" Aras gülerek cevapladı. "İngiliz İngiliz bağırıyorum zaten." Batın ellerini boğazına koyarak suyun dibine çöktü. Tabi nefesi Medcezir Mira gibi olmadığı için yarım dakikanın sonunda çıktı. Onun haline hepsimiz gülerken Aras Ceren'i de suya çekti. Ceren suya düşünce o da Aral'ı çekti ve hep birlikte su savaşına başladık. Batın ve Aral vs Gamze ve Aras. Ha bir de kendi kendine bir bize bir onlara şu atan Ceren. Ne kadar böyle savaş yaptık bilmiyorum ama en sonun da Aras pes etti. "Acıktım uuullleeeeyyyyynnnnnn!" Abartılı şekilde bağıran Aras'a ilk kez Ceren kızdı. "Gamze ikiye bir mi yarışsın Petito ayıcığım?" "Özür dilerim patlamış mısırım." Bu vıcık vıcık hallerinden sonra Aral kuşlar gibi yapıp sudan çıktı. Hava neredeyse kararmıştı. Lacivertti şuan hava ama bir kaç dakikaya güneş tamamen batacaktı. Aral sudan çıkar çıkmaz biz ne olduğunu anlamadan geri suya girdi. "Oğlum bu mayo değil. Azıcık yapışık penye şort bu. Ve beyaz!" Aras bağırdı. "Yabancı mi var oğlum çok işte." Batın bağırdı bu değer. Bu çocuklar bağırmadan anlaşamıyorlardı galiba. "Olmaz lan kızlar burada." Aras cık cıkladı onaylamazca. "Brolar bir şey soracağım." "Yanımızda ki kızları biliyorsunjz değil mi? Birinin sevdiği var o biri sevdiğim. Yani ikisinin de sevdiği varken niye bu mala baksın ki?" Aral onu onaylar gibi konuştu. "Abi haklısın ama," omuz silkip sırıttı çapkınca. "Küçük Aral'ın aslında küçük olmadığını görürlerse günü geldiğinde kocalarına sevişmeye korkarlar." Aral'ın sapıklaşmasını cırlamamla böldüm. "Salak mısınız siz ya? Arkamı dönüp demek çok mu zor? " Ceren de beni destekledi. "Aynen ya. Merak etme Aral senin iki santimlik çüküne meraklı değiliz." İkimiz de arkamızı döndük ardından. Ceren'in söylediklerine kızarırken Aral söylendi. "Tamam ya ne kızıyorsunuz?" Batun konuştu bu sefer. "Aral uğraşma kardeşim kızlar haklı. Hatta Aras bile haklı." Tekrardan homurdandı Aral. "Tamam ya, kızları kardeşim gibi gördüğüm için söyledim. Düşünün Arya'nın önünde çıplak gezer misin?" Aral olumsuz anlamda başını salladı. "Psikolojisi terk olur." Gözlerini yumup cevapladı. "Olur-du yani prensesin." Ceren ve ben bir şey anlamasak da onların üzüldüğünü anlamıştım. "Artık çıkabilir miyiz?" Ceren'in sorusunu maalesef ki Aras cevapladı. "Zaten çıkıyoruz tiramisu'm." Evet aşırı iğrençler. "Tamam, çıkabilirsiniz." Aral'ın onaylamasıyla biz de hemen sudan çıktık. Batın ben çıkar çıkmaz öğlenden beri oralarda duran kendi havlusunu bana sardı. Ardından bir tur daha sardı. "Batın napıyorsun?" "Dürüm yapıyor galiba kanka." Güldüm. "Olabilir aslında Aral." Sonra aynı anda üç ses yankılandı. "Canım dürüm çekti."