Kapıyı kapattım. Küçük bir kız çocuğu karşımda ellerini bağlamış, ayak uçlarını yere vurup duruyordu. Yüzüne bakılırsa birine ya da bir şeye sinirlenmişti.
"Ne var neden ters ters bakıyorsun?" Dedim. Neden sinirli olduğunu merak etmiştim.
"Çok ayıp bu yaptığın." Dedi. Daha birbirimizi yeni görüyorduk ayıp olacak ne yapmıştım ki ben?
"Hangi yaptığım?" Dedim.
"Onu öpmen. Ayıp." Dedi. Barış'ı öpmemden bahsediyordu. Bizi izlemişti sanırım.
"Sanane be sen kimsin? Hem abartma küçük bir öpücü dü ve yanaktandı."
"Ah tabi. Bugün yanaktan yarını kim bilir?"
"Ya sen bela mısın? Hem nasıl konuşuyorsun böyle annen baban öğretmedi mi büyüklerinle nasıl konuşman gerektiğini?"
Yüzündeki ifade değişmişti. Söylediğim şeye kırılmış görünüyordu.
"Bir anne ve babam olsaydı öğretirlerdi emin ol."
Az önceki kız gitmiş yerine gözleri dolmuş masum ve üzgün bakışları olan bir kız gelmişti .
"Özür dilerim tamam gel sarılayım sana. Ağlama tamam hem bak benim de anne ve babam yok." Dedim. Kırdığım kalbi tamir etmek istemiştim. İnsanın başka biri yüzünden sardığı yarasını hatırlamasının ne kadar derin bir acı yarattığını iyi biliyordum.
"Tanıştınız mı yeni kardeşinle? Noldu size böyle?" Diyerek yanımıza geldi yengem.
"Sanırım biraz kırdım onu. Teselli etmeye çalışıyordum." Dedim.
Olgun bir insan gibi gözyaşlarını sildi ve:
"Ben Canay. Canay, ay gibi temiz demek. İsmimi annem katmış."
"Yüzüne bakılırsa ismin sana yakışmış. Ben de Çilem. Benim de ismimi annem katmış."
"Annene çok mu çile çektirdin? Sana bu yüzden mi bu ismi verdiler?" Dedi.
"Biraz öyle olmuş. Neyse tanıştığıma memnun oldum ben odama gidiyorum. Size iyi akşamlar."
"Aç mısın canım?"
"Hayır yenge biz Barış'la bir şeyler yedik."
"Peki canım."
Odama çıktım.
'Barış, iyi çocuk aslında onu biraz da olsa sevdim gibi.'
"Böyle düşünmeni sağlayan ne Küçük? Onu sevmediğini sanıyordum."
'Seni mutlu ediyor, bilirsin ben hep senin mutluluğunu isterim, sen mutluysan ben de mutluyumdur.' -Küçük
'Tabi mutlu ol sen, bakalım Çilem bizi unuttuğu zaman da böyle mutlu olabilecek misin?' - Siyah .
'Saçmalama seni bilmem ama Çilem beni unutmaz.' -Küçük
'İnsanoğlu bu her şey beklenir.' -Siyah
'Çilem diğer insanlardan farklı tamam mı?' -Küçük
'Nesi farklı, onu farklı kılan özellik ne?' -Siyah
'Bizi görebiliyor ve konuşabiliyor, her insan bunu yapabiliyor mu?' -Küçük
"Keser misiniz şunu artık. Ben buradayım ve sizi duyabiliyorum."
'Önce o başlattı ben sadece seni savunuyordum.' -Küçük
"Küçük tamam. Hanginizin önce başlattığı umrumda değil ben yeter diyorum ve artık yeter."
'Bıktın değil mi, sıkıldın bizden.' -Küçük
"Hayır sadece bu kadar derdim varken siz de dert olmayın istiyorum."
"Uyudun mu?"
Barış mesaj atmıştı.
"Evet uyudum."
"Bana da hayaletin mesaj atıyor zaten."
"Zeki çocuk."
"Öyleyimdir. Ee napıyorsun?"
"Doğruyu mu söyleyeyim, duymak istediğini mi?"
"Fark eder mi?"
"Etmez mi?"
"İkisi de aynı şey olacağından etmez bence ama sen yine de doğruyu söyle."
"Küçük ve Siyah' la konuşuyordum. Yine kavga ediyorlar."
"Ben de beni düşündüğünü sanıyordum. Peki hangi konuda tartışıyorlar."
"Benim onları unutacağımı söylüyorlar."
"Onlara bunu düşündüren şey ne?"
"Sen, seninle tanıştığım günden beri onları biraz aksattığımı söylüyorlar."
"Hep böyle olur zaten. Yakın arkadaşlar hep böyle düşünürler. İstersen yarın dördümüz beraber bir şeyler yapalım hem tanışmış oluruz ne dersin?"
"Onlar da isterlerse olur tabi."
"Ben şey diyecektim, bugün senin doğum günündü ama o öpücük benim aldığım en güzel hediyeydi."
"Senin de yaptığın sürpriz hayatımdaki en büyük ve en özel sürprizdi. Ve aldığın oyuncak ayı da çok tatlı. Sahi bana neden ayı aldın? Bir şey mi ima etmeye çalıştın?"
"Tabiki de hayır. Saç tarama."
"Saç tarama?"
"Saçmalama diyecektim. Sonra aklıma geldi saç malanmaz taranır diye."
"Hayattan bıkan emoji. Böyle bir emoji yapmalılar bence çok lazım şuan da."
"Çok mu kötüydü."
"İğrençti😖Çok düşündün mü?"
"Hayır gelişine söyledim."
"Yanlış yerden gelmiş galiba. Ya da eksik gelmiş."
"Ya sen ne güzel sevgilini gömüyorsun öyle."
- Çilem.
- Cevap versene.
- N'oldu ya şimdi?
- Hey sana diyorum.
- Orda mısın?"Canım kişisinden +45 mesaj, 12 cevapsız arama."
Sabah olmuştu gözlerimi açtığımda Canay'ın sesini duydum telefonumu eline almış bir şeyler yapıyordu.
"N'apıyorsun sen ya? O telefonu çabuk bana ver ufaklık."
"Al tamam. Yemedik telefonunu." Diyerek telefonu bana uzattı.
"Canay kızım uyandırdın mı ablanı?" Diye seslendi yengem.
"Evet Aysun Anne uyandı."
"Tamam canım hadi kahvaltıya gelin."
"Geliyorum."
Canay dilini ağzından dışarı çıkarıp bana gösterdikten sonra odamdan çıktı. Tam bir cadı bu kız. Telefona baktım. Barış'tan bir sürü mesaj ve cevapsız arama vardı. Olamaz! Dün gece konuşurken uykuya dalmıştım. Hemen aramam lazım onu. Aradım ama telefonu kapalıydı sanırım şarjını benim yüzümden bitirmişti. Ya da cevap vermeme sırası ondaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Son
Teen FictionBir şizofrene gerçeği anlatmak zordur. Ya onu ikna eder gerçeği görmesini sağlarsınız ya da onun hayal dünyasında gerçeği arar durursunuz... Elinize bir kahve almanızı ve kitabıma bir şans verip okumanızı isterim. Yazdığım ilk kitabım, umarım beğen...