İçimdeki Son

Bölüm: 24

''  Duydun değil mi ? Beni bırakıp tercih ettiğin adama bak adam mı bu ! '' - Barış.

- Seni ben bırakmadım sen beni bıraktın. Bir yalancı ile hayatımı devam ettirecek kadar geniş bir insan değilim ben. Sen Doğu demek boşanmak istiyorsun Doğu iyi tamam boşanalım o zaman. Artık ne sen bize ne de biz sana yük olmayalım, ikimiz de hayatımızı yaşayalım tamam mı ? Zaten ben de senden sıkılmıştım, yorulmuştum. Seni seviyormuş gibi davranmaktan, mutlu bir aileymişiz gibi davranmaktan, çevrendeki onlarca kadından... Beni gerçekten sevdiğini bile düşünmüyorum. Seninle sırf hayatımı kurtardın diye evlenmiştim şimdi madem boşanmak istiyorsun tamam boşanalım.

 '' Sana yıllarımı verdim be sen ne yaptın her seferinde kendini acındırdın. Aciz bir kadın gibi davrandın. Evet şimdi bakınca acizsin. '' - Doğu.

'' Oğlum  sen dersini almadın mı ? Lan bak seni ayağımın altına alırsam şimdi görürsün. '' - Barış.

'' Sen avukat mı kesildin başımıza. Oğlum bunca yıl yoktun şimdi varlığın bir fayda eder mi sanıyorsun. Bu kız eğer biraz da olsa toparlanmışsa benim sayemdedir. Ben olmasaydım bu kız ölü olacaktı. Ayaklarıma kapanacağın yerde halen daha seni ayağımın altına alırım diyorsun. '' - Doğu.

Barış dayanamayıp bir yumruk daha atmıştı. Barış vurdukça Doğu daha çok konuşuyordu ve her seferinde Barış' ı daha fazla sinirlendiriyordu.

- Yeter durun artık ! 

'' Aha acıların kraliçesi konuştu. '' - Doğu.

- Barış Bey siz hangi sıfatla beni korumaya çalışıyorsunuz ? Tüm anlattıkların ki doğruysa eğer, sizin isteyerek uyuşturucu satmadığınızı gösterir evet, ama benim bebeğimi bana bir daha gösterebilir mi ? Tüm bu gerçekler bebeğimin sizin yüzünüzden öldüğü gerçeğini değiştirir mi ? Sizi Çilem olarak affettim diyelim peki ya bir anne olarak affedebilir miyim ?

'' Çilem kasten olmamıştı biliyorsun bunu. Ayrıca çocuğun düşmesi neden benim suçum oluyor ? Ben bebeğin ölebileceğini nereden bilebilirim ? Hem öyle bir niyetim olsa seni hastaneye ulaştırmak için bu kadar uğraşır mıydım ? Ben sadece seni yıllar sonra buldum ve tekrar kaybetmek istemediğim için peşinden koştum ve halen daha koşmaya devam ediyorum. Anla artık Çilem ben seni çok seviyorum. Seni tekrar kaybetmek istemiyorum. '' -Barış.

'' Ay ne romantik ve ne dram; kavuşamayan aşıklar, gözlerim yaşardı. Hayatınızı yazsak en iyi dram kitabı ödülünü alır. '' - Doğu

'' Oğlum seni şimdi... '' - Barış.

Sözünün devamını getiremeden polis içeri girmişti. 

'' Bir sorun mu var beyler. Sesinizi bina girişinden duyabiliyorduk. '' - Polis.

Ben Barış' tan şikayetçi olmak için polisi aramıştım. Ama şimdi ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilmiyordum. İkisi de suçluydu şimdi hangisini şikayet edeceğim ? Diye düşünürken Barış hemen söze girdi.

'' Polis Bey burada uyuşturucu ticareti yapan biri var. '' - Barış.

'' Bizi bir hanımefendi aramıştı biri onu rahatsız ediyor diye ama uyuşturucu ticareti diyorsanız sizi dinliyorum buyurun kanıtınız var mı ? '' - Polis

'' Tabi efendim buyurun. '' - Barış.

Barış elindeki dosyayı polise uzatmıştı. Polis dosyaya baktıktan sonra Doğu' yu tutukladı. Dosyada Doğu' nun fotoğrafı vardı. 

Barış tam on yıldır onu takip etmiş ve tüm pis işlerini deşifre etmişti. Fotoğraflarını çekmiş ve bir dosya halinde kiminle ne iş yapmışsa not almıştı. İsimleri, tarihleri, fotoğrafları onu suçlu olarak göstermek için her şey vardı o dosyanın içinde. 

'' Ben çıktığım zaman ikinize de bunu ödeteceğim anladınız mı ? Özellikle sen Barış elimden kurtulamayacaksın. Seni kendi ellerimle öldüreceğim. '' - Doğu.

'' Elinden geleni ardına koma lan ! '' - Barış.

'' Tabi eğer çıkışınız ömür boyu sürmezse. Uyuşturucudan dolayı tutuklandınız ve uzun zaman yatacaksınız emin olun bundan. Hanımefendi bizi siz aramıştınız bir şikayetiniz var mı şu an ? '' - Polis.

- Hayır polis bey yok.

'' Peki iyi günler. '' - Polis.

- İyi günler. 

Polisler Doğu' yu götürdüler. Hiçbir şey yapamadım ve söyleyemedim. Sadece olan biteni izlemek ile yetinmiştim. Üzerimdeki şok kalıcıydı sanırım atlatmam biraz zaman alacaktı.

 Odada Barış ile ben kalmıştık. Bana baktı ve yaklaşmaya başladı. Ellerimden tuttu. 

Elimi tuttuğunda kalp atış seslerimi duyabiliyordum. On yıl önce ne hissettiysem aynı duyguları tekrar hissetmeye başlamıştım. Bu duyguları tekrar hissetmemem gerekiyordu. O bebeğimin ölümüne sebep olmuştu, kendine gel Çilem !

'' Çilem bana bir şans daha veremez misin sadece bir şans daha. Çok şey istemiyorum tekrar eskisi gibi mutlu ve huzurlu olmak istiyorum. ''

- Barış beni rahat bırak. 

'' Seni bir daha asla bırakmam. O hatayı on yıl önce bir kere yapmıştım. Aynı hatayı tekrar etmek istemiyorum. Son bir şans istiyorum senden, lütfen! '' 

- Bilmiyorum Barış gerçekten bilmiyorum. Ben artık hiçbir şey bilmiyorum. Bu bilinmezlik nereye kadar onu da bilmiyorum. Seni bir gün affeder miyim onu da bilmiyorum. Ama şu an ne seni ne bir başkasını istediğimi sanmıyorum. Beni gerçekten rahat bırak. Ben biraz dinlenmek istiyorum. Bu şoku üzerimden atmak istiyorum. Sadece bunu istediğimi biliyorum.

'' Eskiden bir sıkıntın olduğunda benimle olmak isterdin şimdi benden uzak olmak istiyorsun. Peki tamam nasıl istersen. Ama ben hep seni bekleyeceğim. Bunca yıl nasıl beklediysem öyle bekleyeceğim. ''

- Bekleme beni Barış. Ne zaman dönerim bilmiyorum döner miyim onu da bilmiyorum.

'' Seni on yıl bekledim ben döner misin bilmeden, sadece umut edip bekledim. Tekrar beklerim, bir on yıl daha beklerim. Ama sen bana bu sefer çabuk dön olur mu ? Artık birbirimize geç kalmayalım istiyorum. '' 

- Bebeğim mezarında rahat uyuyabilir mi Barış ? Biz tekrar beraber olsak ben öteki tarafta bebeğimin yüzüne bakabilir miyim ? 

'' Çilem, canım gerçekten bilerek isteyerek yapmadım. Bilemezdim zaten ona bir şey olacağını. Hiçbirimiz geleceği göremeyiz öyle değil mi ? ''

- Bilmiyorum Barış. Seni affetmem baya uzun sürecek gibi.

Onun cevap vermesiniz beklemeden dışarı çıktım. Arabama bindiğimde binanın kapısının önünde bana bakıyordu. Yüzümü çevirdim ve gaza basarak ilerledim. 

Duygularımdan, ne istediğimden, ne yapacağımdan emin değildim. Sadece bu şehirden uzaklaşmak defolup gitmek istiyordum.