İçimdeki Son

Bölüm: 25

' Ah yine mi ? Ne zaman bir şeylerden, birilerinden gerçekten vazgeçmeyi öğreneceksin ? ' - Siyah

' Peki sen ne zaman vazgeçeceksin kötü olmaktan ? ' - Küçük

' Bir şeye de atlama be ! ' - Siyah

' İşte ben de onu diyorum her şeye atlama. Ayrıca söz konusu Çilem ise ben atlarım anladın mı ? ' - Küçük

' Onu çok seviyorsun sanki.' - Siyah

' Onun iyiliğini senden daha fazla düşündüğüm kesin.' - Küçük.

' Nasıl düşünüyormuşsun onun iyiliğini anlatsana ? ' - Siyah.

- Bugünlük kavga kotamı doldurdum artık siz de kavga etmeyin. 

' Her seferinde böyle söylüyor. Başkaları onu üzüyor o da bize patlıyor sıkıldım bu durumdan.' - Siyah.

- Alo.

'' Çilem Hanım ile mi görüşüyorum ? ''

- Evet buyurun benim.

'' Ben Hayal' in öğretmeniyim. Kızınız ufak bir tartışmaya karışmış okula gelseniz iyi olur. ''

- Ne ? İyi mi şimdi durumu ?

'' Merak etmeyin şu an iyi. Ama gelseniz daha iyi olur. ''

- Tamam ben hemen geliyorum.

Ah kızım bir sen eksiktin. Ne kavgası daha bu yaşta ? 

' Kime çekti bu kız anlamadım ki! ' - Küçük.

' Kime çekecek Çilem' in büyük aşkı Barış' a. ' -Siyah.

- Ne alaka ? Hayal' in babası Barış değil. Ona çekmesi için hiçbir bağ yok aralarında. 

Okula varmıştım sonunda. Müdürün odasına geldim ve kapıyı çalıp içeri girdim. 

Hayal karşımda oturuyordu. Saçı başı dağılmış ve kendi kendine toplamaya çalışıyordu. 

- İyi misin kızım ?

'' İyiyim anne merak etme. ''

'' Biz de sizi bekliyorduk. '' - Öğretmen.

- Kızıma ne oldu hanımefendi ?

'' Çilem Hanım kızınız arkadaşının hayali arkadaşı var diye onunla dalga geçmiş ve kavga etmişler. '' - Öğretmen.

- Kızım, arkadaşının hayali arkadaşı olabilir buna saygı duyman gerekmez mi ?

'' Ama anne o arkadaşım hayali arkadaşının bana küfür ettiğini söyledi. Ben de sözlerini geri almasını söyledim. Kız da hayır almayacak deyince tartıştık. O hasta anne. Hayali arkadaş diye arkadaş mı olurmuş. Onu hastaneye yatırmalılar. ''

- Kızım şimdi arkadaşından özür diliyorsun ve eve gidince bu konuşmamıza devam ediyoruz tamam mı ?

'' Ya hayır. ''

- Hayal hadi kızım.

'' Tamam.''

- Şimdi sen arkadaşında özür diliyorsun ve beni aşağıda bekliyorsun.

- Hocam kızım adına gerçekten çok özür dilerim. Siz merak etmeyin ben konuşurum bir daha böyle bir olay yaşamayız.

'' Tabi hanımefendi. Lütfen kızınızla konuşun. Bu onun için iyi olur. '' - Öğretmen

- Peki tamam iyi günler.

 '' İyi günler. '' - Öğretmen

Aşağıya indim Hayal' i de alıp arabaya bindik. 

- Kızım, insanlar farklı olabilirler, farklı konuşabilir, farklı dış görünüşlere ve özelliklere sahip olabilirler bunlara saygı duyman gerekir. Benim işim de bu işte. Farklı insanlar ile konuşup dertlerini dinlemek onlara yardım etmek. O insanlar hasta değiller sadece biraz rahatsızlıkları var. İyileştirilebilecek olan rahatsızlıklar.

'' Ama anne o kız ile herkes arkadaşlık kurmak ister çok güzel bir kız ama o buna rağmen kendi hayali arkadaşları ile oynamayı tercih ediyor. O kız tam bir sorunlu ! ''

- Ne yani şimdi benim de hayali arkadaşım olsa ben de mi sorunlu olacağım?

'' Ama senin bir sürü arkadaşın var hayali arkadaşa gerek duymazsın ki. Hem o zaman sen kendi kendini tedavi edebilirsin öyle değil mi ? ''

- Hayal' im insanların kusurları ile dalga geçmemen gerek bu onları incitebilir ve kendilerinden nefret etmeye ve sonunda kötü şeyler yapmalarına sürükleyebilir. Şimdi bana söz ver bir daha böyle bir şey yapmayacaksın.

'' Tamam anne anladım. Söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak. ''

- Aferin benim kızıma.

+ Babam nerede ?

- Baban çok uzun bir seyahate çıktı.

+ Ne kadar uzun ?

- Çok uzun.

'' Peki onu ne zaman görebileceğim ? ''

- Hiçbir zaman göreceğini sanmıyorum. Üzüldün mü ?

'' Hayır zaten ondan hiç haz etmiyordum. ''

- Neden böyle konuşuyorsun o senin baban.

'' Evet babam ama sadece bana para vermek ve isteklerimi yapmaktan başka bir şey yapmıyor. ''

- Ne yapmasını isterdin peki ?

'' Bana babalık yapmasını, sevmesini, ilgi göstermesini, her şeyin para ile çözülemeyeceğini bilmesini. ''

Küçük bir kız gibi görünüyordu ama aslında kocaman biriydi o. Yaşına göre bazı konularda çok olgun davranıyordu. Her şeyin farkındaydı. 

'' Yeni bir babam olsa fena olmaz. Mesela Barış iyi çocuk. İdeal bir baba adayı. ''

- Barış mı ?

'' Evet Barış. Eskiden senin arkadaşın olan Barış. ''

- Sen nereden tanıyorsun onu ?

'' Bir gün okul çıkışında beni bekliyordu beraber cafeye gittik. Bana seni tanıdığından bahsetti ve çikolatalı pasta ısmarladı. O günden beri yaklaşık iki yıldır bana bir çok konuda yardımcı oluyordu. ''

- Ne ne diyorsun sen ? Siz iki yıldır tanışıyor musunuz ?