9|Özür Dilerim|

22.7K 1.1K 245
                                    

Her yerde yankılanan tek ses ayaza attığım tokadın sesiydi. Nefesler tutulmuş , meraklı bakışlarla bizi izliyordu etraftaki insanlar.

Benim meraklı bakışlarım ayazı bulduğunda ise içimden bir ürperti dalgası yükseldi.

Ayaz gözlerini kapatmış , yumruk yaptığı elini güçlü bir şekilde sıkıyordu. Siniri ise her yere yayılıyordu.

Hava mı sıcaktı ,yoksa ortamın gerginliğinden mi kaynaklanıyordu bu bunalım. Zaman da yavaş ilerliyordu sanki. Akrep yelkovandan kaçıyor,olaylar yavaş işliyor du adeta.

Gözlerim tekrardan ayaza çevrildiğinde, gözlerini açmış bir şekilde durduğunu farkettim fakat bana bakmıyordu. Bu iyi miydi kötü müydü bilmiyordum fakat bildiğim bir şey vardı. O da ayazın çok sinirli olduğu ve bana her türlü işgenceyi yapabileceğiydi. Çünkü öldürecek kadar sinirli görünüyordu.

Yanlış yapmıştı ayaz. Bana bu şekilde ceza vermeye kalkışmayacaktı. Daha ideal bir yol seçebilirdi fakat beni öpmeye çalışması şerefsizlikten başka hiç bir şey değildi.

Haketmişti o tokadı. Bir kıza yapılmaması gereken davranışlarda bulunduğu için haketmişti. İzi kalır mıydı? Bedeninde kalmazdı fakat ruhunda kalır mıydı?

Düşüncelerim beynimin içerisinde bir o yana bir bu yana uçuşurken herkesten 'oooooo' nidaları yükselmeye başladı. Ardından ise alkış sesleri. Ah ne oluyordu bu insanlara. Onlar ayazı seven taraf değil miydi? Neden şimdi beni alkışlıyorlardı.

"KESİN SESİNİZİ"diyen gür bir ses duyduğumda irkildim. Bu gürleme tek bir kişiye aitti. Ayaza.

Mavi gözlerim bakmaktan korksada inatla kahvelere çevrilmek için can atıyordu.

Ne yapmalıydım ? Şimdi buradan kaçıp gitmeli miydim yoksa karşısında dimdik bir şekilde dursa mıydım?

İlk fikir bana daha cazip gelmeye başlarken ayaz öldürücü derecede sinirli bakan kahvelerini mavilerime doğrulttu. Kesinlikle ilk fikire uymalıydım.

Ayaza kısa bir bakış attıktan sonra hızla merdivenleri tırmanmaya başladım. Ne ayazı ne de beni alkışlayan insanları umursamadan koştum.

Korkuyor muydum? Sanırım korkuyordum. Çünkü bu sefer ayazla olan atışmamız , olabildiğince kötü bitmişti.Ne yapacağını ya da neler yapabileceğini pek kestiremiyordum. Bu ayazdı. Normal değildi ki.

Hızla sınıfa girerken, derin bir nefes aldım. Yorulmuştum. Şansıma sınıfta da kimse yoktu. Yüzüme yayılan gülümseme eşliğinde sırt çantama bakarken , bir an önce alıp kaçmak için can atıyordum.

Yavaş adımlarla sırama doğru ilerlerken bir anda bileğimden tutulmasıyla afalladım. Bu eller de kime aitti.

Gözlerim bileğimi tutan kişiye çevrildiğinde irkildim. Yine çıkmıştı karşıma işte o kahve gözler. Fakat bu sefer farklıydı sanki. Daha mı sinirli bakıyor du bana? Öldürecek gibi.

"Ne o bir yere mi gidecektin?" Diye tehlikeli bir şekilde konuştuğunda tüylerim diken diken oldu.

"Konuşsana.Niye susuyorsun ha" deyip bileklerimi güçlü bir şekilde sıkmaya başladığında içimdeki korku artmaya başladı.

Ayazın gözü dönmüştü. Çok fazla sinirliydi. Öfkesi ise dağları ,denizleri aşacak türdendi.

"Ben.....Ayaz yapmamalıydın" diye mırıldandığımda gür kahkahası kulaklarıma doldu.

TATLI HESAPLAŞMA|Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin