44●TANIŞIYOR MUYUZ?●

2K 188 152
                                    

Sınır= +80 vote +90 yorum

İyi okumalar☺

Sokakta bıraktığım tok sesler eşliğinde ilerliyordum, tüm güzel sandığım anılarımı geride bırakarak. Söylenen yalanları , verilen sözleri unutmaya çalışarak.

Belki biraz zorlanıyordum fakat buna mecburdum. İçimde her ne kadar büyük fırtınalar kopsada dik durmaya mecburdum.

Küçükken minik bir fidanızdır aslında. Gün gelir ağlarız, gün gelir güleriz, gün gelir büyür ve kocaman bir ağaç oluruz. Bizi büyüten yaşanmışlıktır , bizi olgunlaştıran , çektiğimiz acılardır. Bizi mutlu eden , sevdiklerimizdir. Aynı zamanda bizi bu hale getiren de sevdiklerimizdir .

Ben de bir fidandım önce. Acılar çekerek büyüdüm. Daha çok küçükken babamın dayağını yedim kahroldum. Anneme vurmaya kalktı ,savundum. Yoruldum ,yoruldum ,yorul- dum. Sonra o gitti. Çok uzaklara gitti. Bizi bırakıp gitti. Küçükken verdiği sözleri ezerek çekip gitti.

Ağladım günlerce. Yaralarım kanadı senelerce. Annem ile göğüs gerdik birlikte. Kol kanat gerdik el verdikçe.

Sonra karşımıza selim abi çıktı. Annem mutlu oldu, ben de mutlu oldum. Annem gülmeye başladı, ben de güldüm. Annem güvendi, ben de güvendim. Umarım güvenimi boşa çıkarmaz diye gecelerce dua ettim. Çünkü bir daha kaldıramazdım aynı acıları.

Ardından evlendiler. Mutlu bir yaşama adım attılar. Ve beni tatlı bir kız ile karşılaştırdılar. Adı merve. Biraz deli , dolu ama çok iyi birisi. Eğleniyorum ,oyun oynuyorum ,şakalaşıyorum. Anlayacağınız halimden gayet memnunum.

Biraz zaman geçti . İstanbula geldik. İstemedim gelmeyi ama zorla getirdiler beni buraya. Sonra yeni bir okula başladım. Hani şu meşhur aksoy kolejine. Gerek rezil oldum , gerek mutlu oldum ,gerek de kahroldum.

Ayazdı beni rezil eden, kahreden ara sırada sözleriyle mutlu eden. İlk zamanlar çok canımı sıkıyordu. Sürekli benimle uğraşıyor, oyun oynuyordu.

Sonra bir gün geldi karşıma ve ben senden özür dilerim dedi. İşte o gün benim içim eridi. Kalbim bir kuş misali uçup gitti. Midemde ise kelebekler belirdi.

Ardından yanımdan hiç ayrılmadı. Beni kurtardı, korudu, sevdi. Gönlümün kapısını yumzuklayan eş oluverdi.

Hiç beklemediğim bir anda kendimi bir masalın ortasında buluvermiştim. Her şey çok güzel ilerliyordu. O beni seviyordu, ben onu seviyordum fakat bir parça eksikti sanki....

Ve sonra o gün geldi. Önce karşıma gelip benim doğum günümü kutladı. Ardından ise bana bir masal anlattı. Yalan dolu masalımızı...

İşte şimdi buradayım. Sözün bittiği yerdeyim. Artık yol felan kalmadı. Dümdüz ilerliyorum, nereye gittiğimi bilmeden

Sessizdi  yürüdüğüm yollar, bana ayak uyduruyordu galiba. Derdimi mi anlamaya çalışıyordu, bu üzerine basıp geçtiğim çakıl taşları....

Tam ilerlemeye devam ederken başım döndü bir anda. Yere diz çöktüm ve başladım ağlamaya. Tüm anıları silip atmaya...

                        ***

"Mira hadi uyan artık güzelim" gözlerimi hafif bir şekilde araladım. Her yerimin ağrıdığını hissedebiliyordum. En çok da kalbimin ....

"Sonunda uyandın be mira" ela gözler , mavi gözlerime sevinçle bakıyordu fakat egenin yanımda ne işi vardı,bilmiyordum. Aynı zamanda da da şaşırmıştım.

TATLI HESAPLAŞMA|Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin