11|Sen Ne Yaptın?|

21.3K 1K 369
                                    

MULTİ=AYAZ YAMAN

Gözlerim sesin geldiği yöne çevrildiğinde bir adet kızgın ela gözlerle karşılaştım. Bu kadar kızgın bakmasına ise bir anlam veremiyordum.

"Arkadaşım mira . Hadi gel de evine götüreyim seni"dedi ege ve bize doğru bir adım yaklaştı.

"Ah ben şu ayazın elinden bir kurtulsam, usain bolta kafa tutup eve uçarak gideceğim herhalde" dedim ve tekrardan ayazın ellerinden kurtulmaya çalıştım fakat tüm girişimlerim gibi bu da sonuçsuz kalmıştı.

"Sen sıkıntı etme arkadaşım. Ben şimdi o ayazın elinden seni herzamanki gibi kurtarırım" dedi ege ve hızlı adımlar sayesinde yanımıza ulaştı.

"Bırak kızı ayaz"diye bağırdığında ayazın dudaklarından histerik bir kahkaha döküldü. Gözlerim ayaza çevrilirken sesi de pek gecikmemişti.

"Yok yaa. Geri adım at bence. Yoksa elimden bir kaza çıkacak ege" dedi ve ardından kahvelerini bana çevirdi.

"Sende hiç bana kaşlarını çatarak bakma,benden kaçış yok dedim sana. Yürü eve gidiyoruz. Burada kalmaya devam edersek başka kurtlarda başımıza gelecek yoksa" dediğinde kaşlarım istemsizce çatıldı.

"Ya sen bir bana karışmasana. Beni bırak da eve gideyim. Ege sanada teşekkür ederim arkadaşım" dedikten sonra egeye sıcak bir gülümseme eşliğinde baktım.

"Niye gülümsüyorsun kızım sen ona" diyen ayazın sesini duyduğumda gözlerimi devirdim. Bu çocuk fazla oluyordu cidden.

"Ya sanane çocuk sanane. Karışma bana" dedim ve bileğimi son güçle elinden kurtardım.

"Oh be. Dünya varmış vallaha. Hadi ben kaçar"dedim ve hızla koşmaya başladım. Yoksa bu ikisinden kurtulma şansım yoktu.

Ayaza ne olduğunu zaten anlamış değildim. Genetiği değiştirilmiş fareler gibiydi mübarek.

Hızlı bir şekilde koşmaya devam ederken bileğimden tutulmasıyla afalladım.

Allah aşkına benim bileğimde ne vardıda önüne gelen herkes tutuyordu bu bileği.

Gözlerimi bileğimi tutan kişiye çevirdiğimde bu sefer kahve gözler yerine elalarla karşılaştım.

Mavilerime bakıyordu. Fakat herkesten farklıydı sanki. Bir değişikti gözleri. Ne vardı o gözlerde?

"Efendim ege . Bir şey mi diyecektin?"diye sorduğumda egenin yüzünde samimi bir gülümseme belirdi.

"Mira az önce bana arkadaşım dedin ya. Gerçekten de arkadaş mıyız?"diye sordu masumca.

Benim de yüzümde sıcak bir gülümseme belirirken aklıma beni kütüphanede kurtardığı an geldi ve gönül rahatlığıyla

"Evet arkadaşız" dedim.

Mutluydu. Mutluydum. Gülümsüyordu. Gülümsüyordum.
Arkadaşımdı. Arkadaşıydım.

"Sana çok teşekkür ederim mira. Sen dünyanın en iyi kızısın. " dedi ve gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Şapşal çocuk.

***
"Ay hayriye teyze. Bir şeyim yok ya benim. İyiyim. Basit bir bayılmaydı da sen bunu nereden duydun. Haberlere de çıkmadım ki" diye yakındığımda annem kafama bir tane geçirdi.

Eline gelen bileğimi tutar, komşumuz dedikodumu yapar, annemde kafama geçirir.

Bahtsız kaderimin sonuçları aklımda sıralanırken sesli bir şekilde ofladım. Bu dünyadaki en şanssız çocuklardan biri de bendim herhalde.

TATLI HESAPLAŞMA|Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin