35●GERÇEKLERİN VAKTİ●

6.6K 429 98
                                    

Arkadaşlar sizden bir ricam olacak. Benim canım arkadaşım ve tatlı kankam olan Erkecdml adlı kullanıcının yazmış olduğu ZAMANIN SONU adlı kitaba destek olunuz. Gerçekten güzel bir kurguya sahip. Eğer destek olursanız beni gerçekten çok mutlu edersiniz😍😍😍😍😍😍

RÜYADAN
Karşımda gördüğüm kişiyle şoklar içerisinde donup kalmıştım. Karşımda dağınık saçlarıyla ve yorgun gözleriyle bakan bit çift POYRAZ SAYGIN duruyordu. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdıktan sonra kendimi test etmek için koluma bir çimdik attım. Canımın yandığını hissettiğimde rüyada olmadığımı farkettim. Sesimin titrek çıkmasını engelleyemeyerek

"P-poyraz "diye mırıldandım. Son görüşmeden sonra onu görmeyi hiç beklemiyordum. Hem de kapımın önünde.......

Sarı saçları yüzüne dağınık bir şekilde dağılmıştı. Beğendiğim,kahvenin en eşşiz tonuna sahip olduğu gözleri ise yorgun gözüküyordu. Sanki günlerce uyumamıştı. Yüzünde yeni çıkmaya başlamış olduğu sakalları ise onu her zamanki gibi eşsiz gösteriyordu.

Onu beş gündür ortalıklarda görmemiştim ve bu şekilde görmeyi de hiç beklemiyordum. Poyraz gözlerimin içine bakarak

"Rüya" diye mırıldandı. Sesi her zamankinden güçsüz çıkıyordu. Karşımdaki bu görüntü ve duyduğum bu ses kesinlikle benim tanıdığım POYRAZ SAYGIN 'a ait değildi.

Ona bir şeyler söylemek için dudaklarımı araladım fakat dudaklarımın arasından hiç bir sözcük dökülmedi. Ona ne diyeceğimi ya da ne soracağımı bilemiyordum. Araladığım dudaklarımı hiç bir söz söyleyemediğim için geri kapadım ve gözlerimi sabitlediğim yorgun kahve gözlerden ayırdım. Gözlerimin yanma hissini umursamadan kenardan geçmek için yeltendim fakat duyduğum güçsüz sesle ilerleyemedim.

"Rüya seninle konuşabilit miyiz? Lütfen(!)" Dediğinde kaşlarım hayretle havalandı. Poyrazın burada kapımın önünde olmasına mı? Yoksa bana lütfen demesine mi ? Şaşıracağımı bilemiyordum. Dolan gözlerimi yavaşça yorgun kahve gözlerin sahibine çevirdiğimde yüzü ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. Ama kalbinin derinliklerinde bir pişmanlığın gizlendiğini hissedebiliyordum. Dudaklarımı araladım ve sesimin titrek çıkmasını önleyerek

"HAYIR(!)"diye sertçe bağırdım. Onunla ne konuşmak ne de görüşmek istiyordum. Onu ne kadar özlesemde söylediği sözleri bir türlü aklımdan çıkaramıyordum.

Biz arkadaşız rüya.
Ben sana karşı hiç bir şey hissetmiyorum rüya. Bu bir hataydı rüya.

Aklımda bu sözcükler dolanıp duruyordu ve bir türlü çıkıp gitmiyorlardı.

Poyrazın yanından rüzgar gibi geçtikten sonra onu arkamda bırakarak hızlı bir şekilde yürümeye başladım.

Hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ederken bileğimin tutulmasıyla daha fazla ilerleyemedim. Bileğimi tutan kişinin benim eski beyaz atlı prensim olan Poyraz olduğunu bildiğim halde gözlerimi bileğimi tutan kişiye çevirdim ve yanılmadığımı kanıtlayan kahve gözleri gördüm. Bana kızgın bir şekilde bakarken bende kaşlarımı çattım ve bağırarak konuşmaya başladım.

"Ya bırak beni. Ben seninle konuşmak istemiyorum. Hem sen git ayaz ya da keremle konuş. Hatta başka kızlarla konuş ama benimle konuşma. Ya da sen niye başka kızlarla konuşuyorsun ki onlarla da konuşma. Veya bir düşündümde konuşursan konuş umurumda bile değil. Ya sen hala neden bileğimi bırakmadın. Bıraksana bileğimi(!) Okulum var benim yahu . Eğitm önemlidir yavrucum haberin yok mu senin. Hem ne demiş atalarımız' Eğitim olmadan,ekmek olmaz' . Onun için...." diye konuşmaya devam ederken poyrazın elinin ağzıma konmasıyla daha fazla konuşmaya devam edemedim. Ben ona ve ağzımı kapatan eline şaşkın gözlerle bakarken poyraz 'YA SABIR' çekmekle meşguldü.

TATLI HESAPLAŞMA|Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin