Vicdan Azabı

557 45 26
                                    


"Değer verin ya da vermeyin ama asla verir gibi yapmayın."

                                                Sadi Şirazi


Hilal

      Biz yoldayken Boran'a bir telefon geldi. Yoldayız filan diye laflar etti. Sanırım geleceğimizi biliyorlardı. Konuşurken karşıdaki bir şeyler söyledi. Boran'ın gözleri büyüdü. Telefon elinden kayıp yere düştü. Ani bir frenle arabayı durdurdu.

   Kemerim bağlı olmasa ön camdan fırlardım kesin. Ellerini saçlarının arasında geçirdi. Ben de telaşlanmaya başlamıştım.

--Boran iyi misin ?

   Ses vermedi. Sanki ben orada yokmuşum gibi davranıyordu.

--Kötü bir haber mı geldi ?

     Bana dönüp manasız bakışlar attı. Sonra gözleri dolmaya başladı. Sert bir şekilde arabadan inip karşı kaldırıma çöktü.

    Bu adamın halleri entrasandı. Muhakkak kötü bir haberdi. Ama neden bana bir şey söylemiyordu ? Korkmaya başlamıştım.

    Gidip çaresizce yanına oturdum. Kolunu okşadım. Sesim fısıltı gibi çıkıyordu.

--Boran lütfen bir şey söyle korkuyorum ben.

   Gözlerini sabitlediği yerden kaldırmadan cevap verdi.

--Babannem vefat etmiş.

    Bir an yerimden sıçradım. Demek ölüm haberiydi. Bir an içim sızladı. Babannesini çok sevdiği belliydi. Destek olmam gerekirdi.

   Tekrar yanına oturdum.

--Başın sağ olsun . Ben çok üzgünüm.

    Gözlerini bana çevirdiğinde hem hüzün hem de vicdan azabı vardı bakışlarında. Hüznü anladım da vicdan azabına anlam veremedim. Yanlış gördüm diye geçirdim içimden.

   Gözlerinden belli belirsiz bir kaç damla yaş düştü.

     Bir saat kadar bekledik orada. Boran yandaki benzinlikte elini yüzünü yıkadı. Ben de ona bir su aldım. Suyu uzatınca neredeyse belli olmayacak şekilde gülümsedi.

     Tekrar yola çıktık ama Boran benimle hiç konuşmuyordu. Kafasını çevirip bana bakmıyordu bile. Zaten huzursuz olan için iyice sıkılıyordu.

Boran

      Babannem ölmüştü. Bir süre kendime gelemedim. Evet babannem çok hastaydı bekliyorduk ama yine de inanamıyordum. Keşke son anında yanında olsaydım. Ama ben burada Hilal'i ikna ile geçirmiştim.

     İşin diğer bir kötü yanı da Hilal'e artık gerek yoktu ama o benim yanımdaydı. Hem de bana güvenerek ailesini de terk etmişti. Her şeyi berbat etmiştim.

    Bir de bu kız bana iyi davranıyordu. Destek olamaya çalışmıştı. Ben ise bu davranışı yüzünden vicdan azabı çekiyordum. Şimdi nasıl derdim geri dön.

     Yol boyunca düşündüm durdum. Hilal arada sırada dönüp bana bakıyordu. Konuşmamı bekliyordu. Ama benim edecek tek bir kelamım bile yoktu.

Bölüm sonu
Okuduğunuz için teşekkürler 🍀

SAKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin