Doruk
Dün Boran ve Hilal Güneş'e sürpiz doğum günü yapacaklarını ve benim de onlara yardım etmem gerektiğini söyledi.
Heh! Tüm işimi gücümü bırakıp bir de o sevimsiz için hazırlık yapacaktım. Ama yapacak bir şey yok! Başa gelen çekilir.
Tüm gün acaba ne alsam diye düşündüm 🤔 Tamam Güneş 'ten haz etmezdim ama yine de elim boş gidemezdim..
Güneş doğum günü sabahı uyandığında çok mutluydu. Gelip bana bile gülerek,
--Günaydın canım koca kafa !
--Mutlu olduğunda bile benimle uğraşıyorsun be sevimsiz !
--Kimle uğraşacağım ,dedi gelip yanaklarımı sıkarak.
İki elini birden ittirmeye,
--Çek şu ellerini sevimsiz ! He bu arada doğum günün kutlu olsun !
Yüzündeki gülümseme soldu bir anda. Kesin bir sürpiz bekliyordu. Şaşkın gözlerle bana bakarak ,
--Tesekkür ederim ,dedim
--Ne oldu mutluluğun söndü bir anda ! Yoksa doğum günü filan mı yapıcaz sandın hahah😂
--Kes sesini be koca kafa bir şey sandığım yoktu zaten.. Senden hiç bir şey bekliyorum ben,dedi ve hızla salonu terk etti..
Attığım yemi yutmuştu.
Hilal
Akşama kadar Boran ve ben hazırlık yaptık. Evde onun için pasta, börek ,kek ve limonata yaptım. Bir sürü de içki aldık.Evi bile süsledik.. Boran ile birlikte de kaliteli bir saat aldık.
Elif evin bu süslü halini çok sevmişti.
--Hilal abya çok cüzel oldu ev , diye alkış tutturuyordu arada..
Öyle sevimlidir ki !
Boran gelip ikimizi birden kucakladı.
--Sizin doğum günleriniz de daha güzellerini yapacağım evimin kraliçesi ve prensesi ..
Boran o kadar değişmişti ki , tam bir aile babası oluvermişti..Sürekli ikimizi de kanatları altında tutmaya çalışıyordu.. Ve ben o kanatlar altında çok mutluydum..Artık eskisi gibi Boran'dan çekinmiyordum. Aynı yatakta uyumaya başladığımızdan beri daha yakındık. Gece uyandığımda çoğu zaman Boran'ı bana sarılmış olarak buluyordum. Bu sarılış ise dünyalara bedeldir benim için .
Akşam olduğunda gelmelerini beklemeye başladık.
Güneş
Yazıklar olsun ! Bir pasta bile alıp üfletemediler. Hadi bu koca kafa yapmaz zaten biliyorum da Boran ve Hilal onlardan ufak bir şey beklerdim.
O kadar içim sıkkın ki Doruk ile bile uğraşmak gelmiyor içimden.
Ben böyle düşünürken Doruk dışarıdan geldi.
--Ne o sevimsiz çok mutlusun yine ! ,diye dalga geçmeye başladı benimle..
--Hiç seninle uğraşacak halim yok Doruk bulaşma bana.
Sonra bu halimle daha da çok eğlenmek için gelip yanıma oturdu. Bir elini omzuma koyarak,
--Güneş kaç yaşına bastın sen ? İyice yaşlandın sen ha ! Dur bakayım saçında beyaz mı var? hahahah
Elini saçıma attı ve beyazı göstermek için çekiştiriyordu..
--Ya bırak lütfen ,diye elini ittirdim.
Sonra bana dönüp ,
--Hadi kalk Boran ve Hilal yine dışarı çıkacakmış biz de Elif 'e bakacağız..
-- Yine ne bakması ya bakıcı mıyız biz ? Gelmiyorum ben ,deyip kollarını bağdaş yaptım..Aslında Elif 'e bakmak benim için bir zevkti. Ama inat etmiştim..
--Kalk hadi nazlanma!
--Gel-mi-yo-rum!
Kurduğum bu son kelime Doruk'un sabrını taşırmıştı anlaşılan ki beni tutuğu gibi sırtına aldı.
--Gi-di-yo-ruz ! Sevimsiz !
Saçını çekiyor ,belini çimdikliyordum. Arada acıyla inlese de beni indirmedi..
Arabaya attı beni ve Boran'lara sürdü.
Doruk
Güneş'in inadı belliydi. Gelmezdi. El mahkum zorla götürdüm.
Boran ve Hilal kapıyı açınca evin süslenmiş olduğunu gördü..Elini ağzına kapatarak gözleri doldu..Çok sevinmişti ..
Ben de istemsizce ona bakıp gülümsedim. Hilal ve Boran 'a koşup sarıldı. Sonra Elif'i kucakladı..
Sıra bana gelince bir an duraksadı ama ben ondan önce davranıp sarıldım. Bir an şaşırsa da o da hemen karşılık verdi.
--İyi ki doğdun Güneş! ,diye bağırıyordu Boran ve Hilal..Ben de bir an boşluğuma geldi
--İyi ki doğdun sevimsiz !
Napayım ağzım alışmış. Herkes susup bana bakınca mahçupca ellerimi açtım. Boran ve Hilal gülerken Güneş,
--Al işte en mutlu günümde yine yaptı yapacağını.
--İyi be tamam hemen başlama yine. Ağzımdan kaçtı.
--Bilerek yapıyorsun..
Baktım kavga yine uzayacak çıkarıp hediye mi uzattım..
Hediyeyi görünce ağzındaki laf birden öylece kaldı. Elime odaklandı.
--Ssenn bana hediye mi aldın ? ,dedi şaşkın bir ifade ile..
--Evet ,dedim
Hemen paketi söktü içinden çıkanla gözleri doldu..
Güneş
Bana hediye alacağını düşünmemiştim..Hele içinden çıkan şey beni alıp çocukluğumuza götürdü. Boran'ın benim ve kendinin fotoğrafları olan bir albüm hazırlamıştı. Benim için uğraşmıştı!
Buna şaşıran tek ben değildim Boran ve Hilal'de şaşırmıştı. Boran yanıma geldi,
--Doruk nereden buldun bu fotoğrafları? Ben de bile yok bunlar !
--Sen beni ne sandın oğlum! Ben kaçın kurasıyım.
Güneş gözleri sevinçle parlayarak bana bakıyordu. Gelip bu sefer sıkıca kendi sarıldı..
Bölüm sonu
Okuduğunuz için teşekkürler 🍀