Boran
Mehmet ile konuştum..Hayatımın en zor konuşmasıydı. Nasıl anlattım. Ne dedim ben de bilmiyorum. Bir yerde buluştuk.
Durumu izah ettim. Fakat yüzünde alaycı bir ifade vardı. Ben haklı çıktım dercesine..
--Dna testi yaptıracağım Boran. Ama şunu da bil..Eğer Elif benim öz kızımsa , ki bence öyle..Elif 'e sahip çıkarım. Sonuçta öz kızım ,dedi.
O an tüm Cafe başıma yıkıldı sanki. Elifim gidecek miydi ? Midem ağrıyordu. Mehmet'in ondan sonra ettiği tüm gereksiz lafları duyamadım.
Elif'i alacak miydi ?
Yakasına yapışmak istedim. Ama hakkım yoktu. Tek dileğim onun kızı çıkmamasıydı. O zaman başka biri aklıma gelmeyeceği için bu konuyu kapatır Elifimi yine eskisi gibi bağrıma basardım.
Günler geçti. Sonra haftalar. Mehmet de DNA testi yaptırdı..Sonucu elimiz böğrümüzde bekledik.
Elif'e hissettirmemeye çalışıyorduk ama bir gerginlik olduğunu anlıyordu. Bir saniye ayırmıyordum yanimdan. Sanki ayrılırsam alacaklardı .
Yalnız kalınca gözlerim istemsizce doluyordu. Hilal de benden farklı değildi. Bazı geceler sarılıp ağlıyorduk..
Çok ağır günler geçirdik.. Ve o gün geldi çattı. Biz de sonucu öğrenemeye gittik..
Mehmet kadar heyecanlıydık.
Sonucu alınca doktorun yanına girdi. Biz de Hilal ile çaresizce bekledik..
Yaklaşık 15 dakika sonra odadan çıktı. Yüzünde pis bir ifade vardı.
Biz nefesimizi tutmuştuk.
--Elif benim kızımmış demiştim size .
O an her şey durdu. Zaman, hayat, akan su, ağlayan bebek, madendeki işçi, yürüyen adam, nefesler durdu , ben durdum , biz durduk..
--Yalan söylüyorsun ben de konuşacağım doktorla..
--İstediğinle konuş.. Mahkeme kararıyla kapına dayanınca yapacak bir şeyin kalmayacak..
Haklıydı. İşte şimdi koca bir çıkmaz bizi bekliyordu.