Vasiyetname

581 42 101
                                    


"Sevilmeden sevmekten daha korkunç bir şey yoktur."

Ivan Turgenyev

Boran

Babannem öleli bir hafta olmuştu. Bu süre zarfında Hilal ben de kaldı. Git diyememiştim ama evlilik için bir girişimde de bulunmamıştım. Onun okul tatil olduğu için evdeydi. Ben işe gidip geliyordum. Bazen Doruk da bize akşam yemeğine geliyordu. Doruk gelince ortalık biraz olsun şenleniyordu. Onun dışında yemeklerimiz sessiz sedasız geçiyordu.

O akşam eve tek geldim. Tam elimi anahtara atacaktım ki artık evde benden başka birinin daha olduğu aklıma geldi. Bir haftadır alışamamıstım. Kapının zilini çaldım , Hilal kapıyı açtı.

Altına kısa kot şort üstünde de kırmızı bir tişört vardı. Beni görünce ,

--Hoşgeldin Boran ,dedi gülümseyerek. Bir kere bile kapıyı somurtarak açmamıştı. Somurtan taraf genelde ben oluyordum.

--Hoşbulduk.

Gelip hemen elimden çantamı aldı ve terlik uzattı bana. Banyoya elimi yüzümü yıkamak için girdim o da benimle birlikte girip el-yüz havlusunu yeniledi. Bu halleri içimi sızlatıyordu. Sanki yanımda kalmak için çabalıyor gibiydi. Aslında ben de kendimi iyi hissediyordum. Evde birinin olması içimi ısıtmıştı.

Birlikte sofraya oturduk. Yemegimden bir lokma almıştım ki lafa girdi Hilal,

--Boran bu gün kızkardeşlerim aradı. Bana eve dön dediler .

Lokma boğazımda kalmaya adaydı.

--Sen ne dedin ?

--Gelmeyeceğimi söyledim.

Biraz durdum gözlerine baktım. Yalvarır bir ifade vardı. Gitmelisin seninle evlenemem diyemedim.

-- İyi demişsin. Artık benim yanımda kalacaksın,dedim

--Ben sana yük oluyorum gibi Boran. Beni getirdiğine pişman gibisin. Gözlerinden anlıyorum bunu. Yaptığımız şey bir hataydı. Ayrı bir eve çıkmam daha doğru olur. Artık evdekilerle görüşmeyeceğim yıllarca ettikleri laflar içimde birikti patladı. Çok yorgunum.

Tam ağzımı açtım konuşacaktım ki telefonum çaldı. Açtım baktım arayan Doruk'tu.

--Efendim Doruk

--Boran hemen bize gelmen gerekiyor. Amcamlar da bizde. Babannemin vasiyeti açıklanacak.

--Tamam şimdi yemek yiyorum. Yarım saat sonra orada olurum.

--Hadi bekliyoruz, diyip kapattı.

Hilal'den döndüm,

--Hilal sonra konuşalım bu konuyu istersen. Arayan Doruk'tu beni çağırıyorlar. Vasiyet açıklanacakmış. İstersen sen de gel. Yanımda olmanı isterim, dedim. Sürekli evde tek kalmasını istemiyordum.

--Tamam şurayı toplayayım da çıkalım..

Sofrayı topladık birlikte. Tabi o iki bardak ben de bir tabak kırmıştım. Çok masraflıydık.

Sonra bana döndü ,

--Hadi Boran daha neden oturuyorsun ?

--Üstünü değiştirmeyecek misin ? ,dedim

Üstüne baktı şaşkın gözlerle .

--Yoo. Sen gelmeden yeni giyindim zaten..

--Onu demiyorum Hilal bu şort çok kısa bu şekilde gelemezsin .

--Neden ben böyle gezerim genelde .

--Artık gezemezsiniz hanımefendi .

Kaşları çatılmıştı. İlk defa sinirlendiğini görüyordum.

--Ne demek artık böyle gezemezsin ya. Ne hakla karışıyorsun ? Bir hafta evinde kaldım diye beni bu şekilde kısıtlayamazsın sen.

--Karışırım, dedim niye karıştığımı ben de anlamamıştım. İnsan sevdiğini kıskanırdı. Ben onu sevmiyordum ki.

--Kim olarak karışacaksın Boran ?

Artık bağırıyordu. Evet neyin olarak karışacaktım ki ? Ama bu soruyu geçiştirdim.

--Neyse Hilal ne istiyorsan giy. Nasıl olsa yabancı bir yere gitmiyoruz. Senin giyim kuşamına daha sonra el atacağım ,dedim.

Sevmiyordum ama yine de kısa giyinemezdi. 😒

Bana bakarak gözlerini devirdi. O da çok uzatmak istemiyordu sanırım. Birbirimizle konuşmadan evden çıktık.

Amcamlara vardığımızda tüm aile oradaydı. Bizimkiler Hilal'i görünce beni unuttular.

Annem Hilal'e,

--Hilal ailen ile hiç konuştun mu ? Küs kalmanızı istemem . Hem bizler de bir tanışalım nikahtan önce.

Nikah kelimesi geçince dönüp birbirimize baktık.

Babam araya girdi,

--Sahi nikah ne zaman ya ? Bir an önce yapın bence. Uzatmanın manası yok Boran.

Doruk diğer tarafta bıyık altından gülüyordu. Olayın iç yüzünü tamamen bilen Doruk'tu. Babam gerçekten birbirimizi sevdiğimizi sanıyordu..

--Tamam baba buraya vasiyet için toplandık. Bizim evliliğimiz için değil.

O arada kapı çaldı. Avukat da geldi. Babannem varlıklı bir kadındı. Yüklü bir miras kalacaktı babam ve amcama. Ama keşke babannem yaşasaydı da bir kuruş paramız olmasaydı.

Herkes bir şey konuşuyordu. Bu arada avukat da miras hukukundan bahsediyordu. Sonra Boran bey hanginiz dedi.,

--Benim ,dedim anlamaz ifadelerle.

--Boran bey babanneniz ölmeden önce size özel bir vasiyet yazmış. Buyrun diyerek bir zarf uzattı.

Herkes dönmüş bana bakıyordu.

Bölüm sonu
Okuduğunuz için teşekkürler 🍀

SAKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin