Her Şeye Rağmen

578 41 160
                                    

Güneş

      Doruk yattığı yerde yan dönünce iyice düşündüm. Doruk neyi çok severdi ? Neyi sevmezdi? Ne onun için önemliydi ?

     Heh buldum! Sakalları. Onu yakışıklı gösteren o biçimli sakalı ve bıyığıydı.

    Hemen koşup içeriden jileti aldım ve kesmeye başladım. Yüzümde tarifsiz bir gülümseme vardı. İçim kıpır kıpır olmuştu.

   İşte şimdi intikam zamanıydı! Şimdi göreceksin sen Doruk efendi!

    Güzelce yüzünü temizledim. Köpüksüz yaptığım için yüzü biraz tahriş olmuştu ama umrumda değildi. 

        Sabah ki yüz ifadesini deli gibi merak ediyordum. Sakallarının eski halini alması nereden baksan 2 haftayı alırdı.

     Çok mutluydum. Odama gittim ve huzurlu bir uyku çektim..

Hilal

     Boran sakinleşip uyuyunca ben de yatağın kenarına kıvrıldım. Yüzü bana dönük bir şekilde uyuyordu. Çok masum görünüyordu. Türlü düşünceler ile uykuya daldım..

    Gece  03.20  uyandığımda bir sıcaklık vardı tenimde. Hafiften terlemiştim.Kafamı biraz kaldırınca  Boran'ın beni kendine sarmış olduğunu gördüm.  Yatağın diğer ucundan nasıl çekmiş beni kendine ya da ben ne ara onun yanına kaymışım bilmiyorum ama yanındaydım işte bir şekilde.

     Burnum tam boynunun altındaydı. O muhteşem parfüm kokusu içime doluyordu.
İki kolu birden sarılmıştı bana. Benim kollarım ise göğüsümde birleşmişti. Elimi istemsizce yanağına attım , yumuşaktı. Ama biraz daha böyle kalmamalıydık. Sabah uyanınca o sarhoş olduğu için benim onun yanına yattığımı düşünürdü. Bu da beni çok utandırırdı. Onu uyandırmamaya dikkat  ederek elini belimden çekiyordum ki yerinde huzursuzca kıpırdandı ve beni daha sıkı sardı.

     Neyse gece tekrar uyanıp bir ara kendimi geri çekerdim . Başka çarem kalmamıştı..

Boran

      Gece uyandığımda duvardaki saat 04.30 u gösteriyordu. Kollarımda ise Hilal vardı. Muhtemelen ben sarılmıştım ona. Yoksa o bana yaklaşmazdı. Kafası kanadığı gece kokusuyla tanışmıştım. Harika bir şeydi. Şimdi yine aynı koku arsızca içime doluyordu..Ayırmak istemedim kendimden.

     Gözlerimi kapattım.

Doruk

      Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu. Dün akşam çok içmiştik. Fakat otele nasıl geldik hatırlamıyordum. Yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Musluğu açtım yüzüme yavaşça suyu çarptım ama bir ferahlık vardı ,ağzımın kenarında da bir yanma.
   
     O an bir eksiklik olduğunu anladım. Elime sakal gelmemişti. Hızla kafamı kaldırıp aynaya baktım. Yüzüm resmen bembeyazdı. Ama nasıl? Ben sarhoşken tıraş olacak değildim. Boran da içmişti o yapamazdı. Hilal zaten yapacak kız değil. Geriye tek bir kişi kalıyordu

-- Seeeeeeviiiiimmsiiiiizzzz ! ,diye bağırarak o Güneş denen kızın odasına koştum.

    Kapısını var gücümle yumrukluyordum. Bir süre açılmadı. Sonra

--Ne var be noluyooo ? diye açtı kapıyı.

    Kapıyı açmasıyla gülmeye başlaması bir oldu..

   Onun yaptığı her halinden belliydi. O sinirle onu içeri ittirip kapıyı kapattım.

--Ne itiyorsun be? ,diye çemkirdi suratıma.

--Sen yaptın dimi? Ölümün benim elimden olucak sevimsiz , diye var gücümle yataktaki yastığı kafasına geçirdim.

  O da altta kalmadı. Diğer yastığı aldı bana vurmaya başladı. O bana ben ona derken yatağın karşısına attı kendini. Bir yandan da yastıkla siper almıştı.

--Sakın yaklaşma yoksa sapık var diye bağırırım linç ederler seni ,dedi

--Bağıramazsın!

     Tam ağzını açtı bagiracaktı ki elimle ağzını kapattım. Sıcak nefesi avcumu doldurmuştu. Çok yakındık. Bir süre birbirimize baktık. Gözlerinde değişik bir şey vardı. Daha önce görmediğim.

    Ben böyle düşünürken bir anlık boşluğumla elimi ısırdı. Ufak bir inleme kaçtı ağzımdan.

--Bunun bedeli ağır olacak sevimsiz kork benden !

--Senden hayatta korkmam emin ol koca kafa!

     Yavaş yavaş üstüne gittim. Az önce bağıracağım diye tehdit etmişti ama bağırmıyordu. Kalp atışlarını duydum.

    Sanırım heyecandan bağırmayı da unutmuştu 😎 Yoksa bağırırdı bundan emindim.. Beni rezil etme fırsatını kaçırmazdı. Onu zorlamak için biraz daha üstüne gittim , aramızdaki mesafe cok az olunca geri çekildim..

--Senin gibi çocukla çocuk olmayacağım. Nasıl olsa kökü bende yine çıkar. Ama sen benim elimden daha sonra nasıl kurtulursun bilmiyorum ,dedim ve odadan çıktım.

Hilal

      Sabah uyandığımızda hala sarmaş dokaştık. Gece uyanıp onu kendimden ayıracaktım ama daha çok birleşmiştik. Şimdi o uyanmadan ayrılmalıydım. Kolunu yavaşça belimden çekerken ,

--Hilal ,demesiyle benim elim ayağıma dolandı ve kafamı kaldırırken hızla kafam çenesine çarptı.

      Acıyla inledi Boran..Kendini bir anda çekti benden

--Boran bir şey oldu mu özür dilerim !

--Bor şoy yok , diyordu ama konuşması güçtü. Ağzına baktım dili kanıyordu.

   Telaşla yataktan zıpladım. Kalkarken de ben düşmüştüm. Düştüğümü gören Boran da bir yandan ağzını tutuyor bir yandan da beni kaldırmaya çalışıyordu..

     Yine her şeyi berbat etmiştim . Utançla Boran 'a baktım. Bana gülümsüyordu her şeye rağmen.

    Sakarlık yaptığımda daha önce bana gülen kimse olmamıştı.

Bölüm sonu

Okuduğunuz için teşekkürler 🍀

SAKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin