" Rakıdan daha etkili bir şey varsa eğer sarhoş eden, kesinlikle sevgilinin sesi..."
Hayalini Aşan Kadın
Hilal
Kapıyı açtığımızda Boran hafiften sarhoştu. Bize sinirle baktı. Ve aniden kolumu cekiştirmeye başladı.
--Hadi eve gidiyoruz
Hem beni bırakıp giden kendiydi şimdi sinirlenen yine kendiydi.
Hırsla elimi çektim.--Gelmiyorum seninle. Burada kalacağım
--Kalamazsın. İzin vermiyorum.
--Ne hakla ?
--İki gün sonra kocan olma hakkıyla.
İş büyüyünce Doruk müdahale etti.
--Boran bırak kızı burada kalmak istiyor. Sabah ben getiririm.
--Hayır! ,diye bağırdı Boran.. Bu hali beni korkutuyordu..
Tekrar bileğimden kavradı.
--Al çantanı hadi.
Doruk'a baktım yalvaran gozlerle,
--Boran sarhoşsun kız korkuyor görmüyor musun ?
Boran beni bırakıp onu ittirmeye başladı.
--Noldu şimdi de Elif bitti Hilal'e mi sahip çıkıyorsun ? İyilik meleği Doruk!
Doruk Boran'ın yakasından tutacaktı ki araya girdim. Bu işin sonu kavga ile biterdi. İki kuzeni birbirine düşürmeye niyetim yoktu..
--Tamam Doruk boşver. Ben Boran ile giderim . Tatsızlık çıkmasın.
--Hilal gitmek zorunda değilsin..
--Yok yok gitsem daha iyi olacak.
Boran beni ittirerek arabaya soktu.
--Yavaş olsana biraz. Her şeyin hıncını benden çıkaramazsın. Hoş sadece benden değil öz kızından bile çıkarmışsın ya ! ,dedim.
--Demek öğrendim her şeyi ! O zevzek Doruk'un bunca zaman anlatmaması bir mucize zaten!
--Her şeyi saklaman seni masum yapmıyor biliyorsun değil mi ? Kızına nasıl sahip çıkmazsın bu nasıl bir sorumsuzluk ?
--Yeter sus artık ! Sus sus sus! O benim kızım değil!
Biz böyle tartışırken eve varmıştık. Tekrar beni arabadan hızla indirmeye kalkıştı. Tabi bu kadar aksiyona sakarlıklarımız nasıl devreye girmedi diye şaşırıyordum ki, beni itmesiyle kafam yere geldi. Elimi kafama attım kanıyordu.
Elimdeki kanı görünce Boran'ın gözleri korkuyla açıldı..Hemen yanıma eğildi.
--Hilal bir şey oldu mu ? Çok özür dilerim , isteyerek yapmadım .
--Bırak ya dokunma bana.
Arabadan aldığı peçeteyle akan kanları silmeye çalışıyordu. Gözümden akan yaş ile anlımdan akan kan birbirine karışımıştı. İki eliyle yüzümü avuçladı. Ben ise ellerini ittirmeye çalışıyordum ama fayda etmiyordu.
--Seni hastaneye acile götüreceğim. Kan çok fazla Hilal!
Telaşlandığı her mimiğinden anlaşılıyordu. Saçlarımı geriye attı.. Cevap vermeme fırsat vermeden beni kucaklayıp arabaya oturttu. Kemerimi bağladı.
--İstemiyorum. İnicem ben arabadan ,durdur.
--Hilal lütfen sakin ol ! Ben sana zarar vermek istemedim inan ki. Bir anlık öfkeyle ittim. Ben sana kıyamam.
Benim ağlamalarım ve onun alttan almalarıyla hastaneye geldik. Muayene oldum. Başımı sarıp kanı durdurdular. Bu gece de uyumamam gerektiğini söylediler. Bu kadar şeyden sonra istesem de uyuyamazdım zaten.
Eve vardığımızda beni kucaklayıp eve çıkardı. Yatağın üzerine bıraktı. Beni yatağa bırakınca serbest kalan bedenim hızla çıktı yataktan .--Artık burada kalmak istemiyorum. Ben otele gidiyorum. Senin gibi bir adamı istemiyorum hayatımda
Bir yandan da eşyalarımı toplamaya başlamıştım. Çok hızlı hareket ediyordum. Delirmiş gibiydim.
--Hilal bu saatte ve bu vaziyette hiç bir yere gidemezsin.
Bir yandan da gelip bana sarılarak sakinleştirmeye çalışıyordu ..
--Ya bırak istemiyorum seni. Gidicem. Zaten. Sevmiyorum seni. Anladın mı ? SEVMİYORUM!
Beni biraz kendinden uzaklaştırıp gözlerime baktı. Gözlerimi dolmuştu bana mı öyle geliyordu anlamadım. Yutkundu ,
--Tamam sevme ama bu halde de gitme. Lütfen!
--Neden bana bir şey olursa vicdanın mı rahatsız olur Boran bey? Ama bir dakika ya sende vicdan var mı? Kızını bile düşünmeyen beni mi düşünecek?
Söylediğim her söz ondan bıçak darbesi yapıyordu emindim. Ağır konuşuyordum. Ama o yine de bırakmadı beni. Daha sıkı sardı iki koluyla.
--Ne yaşadığımı bilmiyor insanlar. Sadece beni Elif'e sahip çıkmamakla yargılıyorlar. Onlar gibi sen de anlamadın beni.
Artık konuşmuyordum. Onun nefesi ise tenime değiyordu. Daha önce hissetmediğim şeyler hissettim o an. İstek ve nefret ikisi de aynı anda tenimde dolaşıyordu.
Daha çok sustum. Çünkü tüm zehrimi dökmüştüm.
--Tamam Hilal beni hiç sevme sen de... İstersen git de ama iyi ol öyle git.
Hiç bir şey diyemedim. Beni tekrar kucaklayıp yatağına yatırdı. İnsan çok yara alınca etrafına da zarar veriyordu tıpkı Boran gibi...
Yanağımı yavaşça okşadı. Sonra dönüp bana sarıldı. Yine ses etmedim..
Bölüm sonu
Okuduğunuz için teşekkürler 🍀