Not: Kitaba yeni kapak yapan Güneş'e teşekkür ederim 😊🎈
"Birbirimizi gördüğümüz o an durduk ya birden..Ben o duraklamadayım hala.."
Birol Tezcan
Güneş
Doruk'u tanıyordum. Çocukluğumuz bir arada geçmişti. Boran'ın ailesi ile benim annem babam aile dostu. Doruk da Boran 'ın kuzeni olduğu için ve aynı yerde oturduğumuz için hep bir arada olurduk. Boran ben ufakken de beni koruyup kollardı. Her zaman bir kardeşten farksız olmuştur. Bazen de abilik yapmıştır iki ay büyük oluşunu sürekli başıma kalkarak.
Doruk ile şimdi olduğu gibi sürekli kavga ederdik. Laf çarpıtırdık birbirimize. Didişmelerimiz bir türlü bitmezdi. Ama üzüldüğümü görünce dururdu.. Ya da başkası beni üzerse karşısında olurdu..
Hiç unutmam 9 yaşında var ya da yoktuk. Serkan diye bir çocuk vardı. Sürekli gelir benimle uğraşırdı. Ya saçımı çekerdi ya beni iterdi. Bir kaç defa da bisikletimin lastiğini patlatmışlığı vardı.
Yine bir gün Boran, ben ve Doruk okula gidiyorduk. Kış günüydü. O gün de okulda şiir okuyacağım diye üstüme daha bir özenmişim anneme de saçlarımı güzelce ördütmüştüm. Ben önden yürüyordum Boran ve Doruk'da konuşarak arkadan geliyorlardı. Sonra birden önüme Serkan denilen çocuk çıktı. Böyle özenli olduğumu görünce bir de biliyordu o gün şiir okuyacağımı pis pis sırıttı. Ufak ufak yanıma yaklaşıyordu ama ben pek umursamıyordum. Sonra ne olduğunu anlamadan beni kenardaki çamur birikintisine doğru itti. Üstüm, saçlarım berbat olmuştu. Ayağa bile kalkamıyordum.
O da karşıma geçmiş kahhakah atarak gülüyordu. Hiç adetim değildir ama hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Normalde olsa ben de kalkar onu çamura iterdim.
Boran ve Doruk ağladığımı ve o vaziyetimi görünce koşarak yanıma geldiler. Boran elimi tutmuş beni kaldırırken Doruk da Serkan'a saldırmaya başlamıştı. Ama ne saldırmak... Çocuğu tekme tokat dövüyordu. Sonra Boran da dayanamadı o da çocuğa saldırdı. Yoldan geçen bir kaç amca zor aldılar Serkan'ı onların elinden.
Serkan'dan ayrılınca yanıma yaklaştı ikisi de. Zar zor sakinleşmişlerdi. Beni şaşırtan şey Boran'dan çok Doruk'un sinirlenmiş olmasıydı.. Gelip gözümdeki yaşı silerken ben sitem etmeden duramadım,--Neden ilgileniyormuş gibi yapıyorsun ki Doruk ? Allah bilir hoşuna bile gitmiştir öyle düşmem.
--Saçmalama Güneş. Seninle uğraşırım ama başkasının seni üzmesine izin vermem...
Sonra ben liseyi bitirdiğim sene, biz İstanbul'dan İzmir'e taşındık babamın işi sebebiyle. Ama aramızdaki bağ hiç kopmadı. Yaz tatillerinde ya onlar gelirdi ya da biz giderdik ailecek. Daha sonra ben öğretmen olarak atanınca Doğu görevim süresince pek görüşememiştik. Boran bir kaç defa beni kontrole gelmişti ama Doruk gelmemişti. Doğu da görev yaptığım yıllar çok zordu..