Boran
Sabah Hilal ile koyun koyuna uyandık. Öyle güzeldi ki !
Ardından kahvaltıya geçtik. Elif daha uyanmamıştı. O yüzden şu DNA testi meselesini konuşmak istiyordum.
--Hilal biliyorum Elif benim kızım ama ben yine de DNA testi yaptırmak istiyorum fakat bu sadece sen ve ben arasında kalsın istiyorum. Elif veya bir başkası hiç bir zaman bilmeyecek.
--Bence de en doğrusu bu zaten Boran. Kimse bilmesin. Özel bir durum bu..
--Ben bu gün gerekli işlemleri başlatacağım. Sana haber verince Elif 'ı hastaneye getirir misin ?
--Tabi getiririm .
--Boran ?
--Efendim !
--Bu arada ben dün gece ne yaptım.
--Neyi? ,dedim gülerek.
-- Yani saçmaladım mi ?
--Yoo çok tatlıydın hayatım..
--Ben aslında bir şeyler hatırlıyorum ama rüya mı gerçek mi ayırt edemiyorum
--Hı ne hatırlıyorsun anlat bakayım .
--Şeyy!!
--Evet Hilal ,dedim kıkırdayarak.
Beni öptüğünü hatırlıyordu. Gözlerinde gördüm onu. Kıvrandırmak istiyordum. Çünkü beni gerçekten de öpmesini istiyordum.
--Ben seni öptüm mü? ,Dedi birden .
Ben dayanamadım ve gülmeye başladım..
--Evet güzelim hem de çok güzel öptün.
Suratı kıpkırmızı oluvermişti. Dayanamadım ve yanına gittim..
--Gel buraya utangaç karım benim. Seni çok seviyorum. Bunda utanacak bir şey yok. İyi ki de öptün. Çok hoşuma gitti..
Yavaşça gülümsedi bana. Onu çok seviyordum..
Güneş
Sabah uyandığımda yüzü bana dönük bir Doruk vardı. İstemsizce çığlık attım.
--Noluyo beee? ,diye sıçradı yerinden Doruk..
--Ne işim var benim burada ?
--Kendin geldin Güneş hiç bana bağırma !
--Yalancı!
--Sana bu konuda yalan söylemeyeceğimi iyi biliyorsun .
Haklıydı. Doruk böyle bir saygısızlık yapmazdı.
--Ama ben niye geldim yanına ?
--Korktuğunu söyledin. Bilmiyorum.
Sonra bi ara dudağına baktım. Ruj izi vardı. Yoksaaa !
--Senin dudağına ne oldu. ??
Elini dudağına götürdü.
--Neee olmusş ,dedi kekeleyerek.
--Ruj izi var Doruuukk ! Nasıl oldu o ?
--Şeeey Güneş . Bak yemin ederim. Ben yapmadım . Sen zorla öptün.
Ne ben Doruk'u mu öpmüştüm böyle bir şey olamazdı. Dayanamadım ve tokatı bastım. Neye uğradığını şaşırdı birden. Elini yanağına götürdü.
--Bana nasıl inanmazsın Güneş . Ben senin sarhoş halinden yararlanarak seni öpecek biri miyim ?
Sessiz kaldım.. Sessizliğim onu kırdı. Aslında biliyordum. Bunu yapmazdı ama hırsımı ondan aldım.
Ben bir şey demeyince o da bir şey demeden gitti. O an içimden bir şey koptu..
Hilal
Dün gece olanları hatırlıyordum. Bir anlık cesaretle yapmıştım. Ama biraz daha rahatlamıştım. Utanmamalıydım artık Boran'dan.
Boran beni arayınca, apar topar evden çıktık Elifle. Hastaneye gelince Elif yapılacak iğnelerden korkuyordu. Ne için olduğunu sordu.
--Hilal apla ben hasta değilim ki neden iğne olacağım ? Lütfen olmayayım.
--Kuzum hasta olduğun için değil. Aşı olacaksın. Hasta olmamak için. Hem sen güçlü bir kızsın bunun altından kalkarsın.
--Tamam ,dedi dudak bükerek.
Tüm günü hastanede geçirdik..Boran bir yandan Elif bir yandan bazı testlere tabi tutuldular.
Eve geldiğimizde herkes yorgundu. Elif ve Boran birbirine sarılarak uyudu. Ben de onlara sevdikleri kakaolu kekten yaptım.
Uyandıklarında ikisinin de sevinçten gözleri döndü.
Masaya hazırlayıp onları da çağırdım. O arada Boran birden durdu.
--Hilal bir şey oldu farkında mısın?
--Ne oldu ? ,dedim şaşkınlıkla
--Biz epey zamandır bir şey kırmıyoruz..
Boran deyince fark etmiştim. Evet yaklaşık 3 haftadır bir sakarlık yapmamıştık..
--Evet Boran sen deyince fark ettim. Nasıl oldu bu ?
Boran bulmuş gibi gülümsedi..
--Birbirimizi sevdiğimizi anladığımız andan itibaren sakarlık yapmıyoruz. Elif de gelince tamam olduk sanki. Belki de yıllardır aradığınız huzur mutluluk buydu Hilal.
Gerçekten haklıydı. Bir süre düşündüm..
--Haklisin Boran..Biz artık tam olduk ,dedim.