K A F E S'19
Sevdikleri için mücadele eden kadınlar için...Her şeyi yıkıp gidemezdi. Beni enkaza çevirip gidemezdi. Bir daha giderse bu sefer onu bekleyecek güç bende yoktu. Bu yüzden gitmeyecekti. Hızla odadan çıkıp koşarak merdivenleri indim. Meryem annenin karşıma çıkmasıyla aceleyle Melek'i ona verip merdivenleri bitiren adamın peşinden koştum.
Sonunda ona yetiştiğimdekendime düşünme fırsatı bile tanımadan kollarımı hızla beline sarmamla kaskatı kesilen bedeni avlunun ortasında durdu. Soluklarıma karışan hıçkırıklarım artık damağımda kanın metalik tadını bırakıyordu. Alnımı iki kürek kemiğinin arasındaki boşluğa yasladım.
"Gidemezsin!" Hıçkırıklarım arasında konuşmak yanan canımı daha da çok yakmıştı. "Gidemezsin, her şeyi mahvedip tekrar gidemezsin. Bunca olanın sebebi sen iken beni bir hengamenin içine atıp çekip gidemezsin!"
Gözyaşlarım ceketinin arkasını ıslatmasına rağmen uzaklaşmak için bir harekette bulunmadım. Ellerimin üstünde hissettiğim büyük avuçları beline sarılı ellerimi çözmek için hareketlendiğinde sol yanımdaki yangın tüm bedenime yayıldı. Ellerim ruhsuzca iki yanıma düştü. Arkasını dönüp bakışlarımızı birbirine kenetlediğinde başımı iki yana salladım.
Az önce ne demişsem diyeyim gitmesini istemiyordum. Beni tekrar yalnız bırakırsa onu bekleyecek gücüm yoktu.
Hıçkırıklarım duyulmaması için dudaklarımı birbirine mühürlesem de alt dudağım titriyor ağlamak için bir açığımı kolluyordu. Daha fazla dayanamayarak titreyen ellerimle dudaklarımı örttüm. Gözlerimi yummam ile iki damla gözyaşı daha ıslanan yüzümde yer edinmişti. Korkuyordum giderse daha ağır şeyler söylenecekti ve bunları duymak acılar içinde kıvranan ruhumu harap edecekti. Etrafımı saran kollarla hıçkırıklarım izinini almışçasına gökyüzünde karışıp kayboldu.
"Gitmiyorum." Kulağıma çarpan nefesi titreyen bedenimi uyuşturdu. Ama benim için ağzından çıkan tek kelimelik cümlesi dünyadaki tüm güzelliklere bedeldi. Gitmiyordu beni bir başıma koyup gitmeyecekti.
Dizlerim, bedenimi taşıyamayacak boyuta geldiğinde ayakta durma sebebim bana sıkıca sarılan bu iri cüsseli adamın kollarıydı. Sakinleştikten sonra ondan biraz uzaklaştım.
"Özür dilerim ben, ben aslında öyle şeyler söylemeyecektim. Ama duyduklarım bana ağır geldi. Ben isteyerek kurmadım o cümleleri Azat." Gözlerimin içine bakıyordu. Konuşmadan sadece bakıyordu. Bende ona baktım pişmanlığımı, korkumu görsün istedim. Omuzumdaki ellerini çekti.
''Biliyorum Berre canın yandı o yüzden ne dediysen dedin. Ama bir daha böyle bir durum yaşanmayacak bir daha yanından ayrılmayacağım.'' Kurduğu cümlelerinin teminatı olarak dudaklarını alnıma sıkıca bastırdı. İçim acısa da ona inandım. ''Bitti acılara neden olan her şeyi ortadan kaldırdım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES | Töre Serisi
Ficção Geral|TAMAMLANDI| Burası Mardin'di taşıyla, toprağıyla kan kokan şehir. Ve bizim hikayemizi Azat Alemdar yazmıştı. * ''Sen iyi bir adamsın Azat.'' Gözlerindeki sakinlik dediğimle birlikte yerini hırçın bir öf...