"İnceliğini yok etmeyecek kadar güçlü,
Gücünü yok saymayacak kadar ince olmalı!"➖➖➖➖➖
Aldığım kararla kaşlarım artık çatıktı. Bundan sonra böyleydim. Gülmeyecektim. Tamam gülerdim. Sonuçta mal mal espriler yapıp kendi şakama gülen insanım ama sadece çalışcaktım.
Sınıfa hızlı ve emin adımlarla giderken Ayşe arkamfan geliyordu. Sinirle masaya oturdum. Ses çıkarken sınıf bize döndü. Hepsine ters bir şekilde bakıp önlerine dönmesine sağladım. Bu işi şimdiden Sevmiştim.
Kapıdan Akif girerken sakin görünüyordu. Sinirle oturasa kadar onu takip ettim. Bakışlarımdan rahatsız olmuş olacak ki bana baktı. Az da öyle baktıktan sonra kaçırdı gözlerini.
Ders matçınındı. Kitapları çıkartıp sıranın üstüne koydum. Bu hoca bana takıktı ya.
Sınıda girdiğinde herkes ayağa kalktı. Önümdekinin arkasına saklanarak ayağa kalkmadım. Görmedi hihihi.
Normal sen daha sıkıcı geliyordu. Hoca masal anlatıyormuş gibi geldi. Kafamı masaya gömüp gözlerimi kapadım.
Omzundan dürtüldüğünde kafamı kaldırmadan
"Ayşe defol git hocayı dinle ben senden notları alıcam. Çok uykum geldi."
Hâlâ dürtülüyordum. Sinirle bağırıp
"Ayşe sik-" tir git diyecektim. Ama kafamı kaldırmamla matçıyı gördüm.
"Aaa hocam bende sizin ne kadar iyi olduğunuzdan bahsediyordum."
"Bende müdüre senin ne kadar iyi olduğunu anlatmamı ister misin?"
"Hocam şimdi müdür beyciğimiz yorgundur. Şimdi bir de ben fazlalık etmeyeyim."
"Bence gitmeliyiz."
"Hocam her gün kaç öğrenciyle uğraşıyor. Yazık adama hem sizin olduğunuz sınıftan hiç müdüre giden olmadı. Bence bu âdeti devam ettirmeliyiz"
"İlk olursun fena mı?"
"Eski köye yeni âdet getirmeyelim hocam"
"Yaa?"
"Hı hı" dedim. Tatlı bir şekilde gülümsemeye çalışırken. Bu adam olmaz der gibi kafasını sağa sola sallayıp gitti.
Üstümde ki deve gitmiş gibi hissediyordum. Rahatça bir nefes aldım. Ben mi güçlü olucaktım? Böyle mi? Hocanın önünde atmadığım takla kalmadı. Rahatlarken göt korkusuyla hocayı dinlemeye başladım ama boş boş bakıyordum. Hoca elini önümde sallayıp
"Dinliyormuş gibi yapma. Git şu tahtada ki soruyu çöz" tahtaya ne ara soru yazmıştı.
Kalkıp öğretmenler masasının üzerinde ki kalemi aldım. Sınıf bana alayla bakarken bu konuyu biliyordum. Eski okulun sağ olsun. buradan öğrenmedim tağam mı?
Tahta da işlemi tane tane yaptıktan sonra selam verdim. Bu kadar zor soruyu çözmek kolay değildi. Herkes alkışlıyordu. Çünkü bunu bende beklemiyordum. Sınıfta şaşırdı çünkü ben geldiğimden beri kaç defa tahtaya çıktıysam hepsinde yanlış yapardım. Ya da hiç yapmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik Kız
Teen Fiction"Dilim dönmez benim beddua ya Ama beni buna sen zorladın; " Cennetin dibine kadar yolun var! "