"Tezatlarla doludur kadın
Konuşuyorsa; yolundadır,
Susuyorsa; sonundadır her şey! "Gönlün rahat olsa bile için acıyordu be. Akif'in babaannesinin cenazesi kılınmış üstünden günler geçmişti. Akifle Arif'in bir türlü yurtlarını birleştirememiştim. Birleştirmeyi de geç birbirleri ile karşılaştırmam bile imkansız gibi gözüküyor.
Ama imkansızı başarmam lazım. İmkansız diye bir şey yoktur zor olan şeyler vardır.
..diye kendimi avuttum ama ne kadar işe yararsa..
*****
Akif ile hiç bir şey yokmuş gibi okula geldik ve sıralarımıza oturduk. Birbirimize soğuk değildik. Ama o kadar da samimi davranmıyorduk anladınız işte siz. Ders edebiyattı ve anlattığı roman tam bi masal gibi geliyordu.
Tam Ayşenin ceketini aldım yastık yapıp uyuyordum ki kapı tıklandı. Meraktan baktığımda nöbetçi öğrenci olduğunu gördüm.
"Hocam müdür Mine ve Akif'i odasına çağırıyor."
Hasss...
Akifle gözlerimizi pörtletip birbirimize bakarken hoca seslendi.
"Akif hadi Mine alışıkta sen naptın be çocuğum" Direk Akif'i koruma amaçlı
"Hocam kim dedi bişi yaptığımızı. Belki normal konuşmak falan istiyorlar ya da ne bilim başka bir şeydir illa kötü bişi yapmak zorunda mı?"
"Çıkın hadi bekletmeyin müdürü." dediğinde yavaş yavaş sıradan kalkıp kapıya yöneldik. Nöbetçi öğrenci önden giderken bizde Akifle arkadan fısıltı halinde konuşuyorduk.
"Bak şimdi bütün suçu bana yıkıyorsun tamam mı bu beni zorladı falan. Gerekirse silah dayadı tehdit etti dersin."
"Saçmalama neyse cezamız alalım kurtulalım."
"Seni sürükleyen bendim."
N.Ö: "Hızlanın biraz. "
"Geliyoruz işte ya alla alla"
Müdürün kapısına geldiğimizde derim nefes alıp kapıyı tıklayıp girdik.
"Hoşgeldiniz çocuklar."
müdürün yüzünde ki gülümsemeden korkuyordum.
"Hoşbulduk hocam" Dedi Akif. Bu çocuk neden bu kadar rahattı.
"Oturun" Sessizce masanın önündeki koltuklara oturduk.
"Ailelerinizi çağırttırdım." kafam ani şekilde Akife dönerken o sinirli bir şekilde bana bakıyordı. Ama bana sinirinden değildi bu bakış ailesineydi.
"Hocam gerçekten Akifin suçu yok ben zorladım onu tehdit ettim. Gelmezsen falan dedim."
"Evet sen Mine! Niye böyle bişi yapıp okulun en iyi olan öğrencimi bu işlerine karıştırıyorsun." kafam eğilirken
"Haklısınız hocam bu yüzden Akif'i affedin ailesini çağırttırmayın. Benimkiler yeter hocam lütfen."
"iş işten geçti Mine."
"Hocam lütfen" Kapı tıkladı. İçeriye orta yaşlı kadın ile adam girdi. Kalbim göğüs kafesimi delip geçicekken dudağımı ısırdım. Akif kapıya baktığında kaşlarını çatıp kafasını eğdi.
Akif yetimhanedeydi oranın müdürü gelmeliydi. Bunlar neden gelmişti.
"Oğlum nasıl yaparsın sen bunu" Babası bunu derken Akif'in omzuna dokundu. Akif sinirle omzundan adamın eline ittirken kaşlarımı daha çatıp kadına bakmaya başladım. Onlara Akif yaptıkları için büyük bi kin tutuyordum. Yanlıştı belki ama durduramıyordum kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik Kız
Teen Fiction"Dilim dönmez benim beddua ya Ama beni buna sen zorladın; " Cennetin dibine kadar yolun var! "