düello?

24.2K 1.2K 15
                                    

     Canerden...

     Gece ikimizde yerde sızıp kalmıştık. Uyandığımda banyodaki su seslerini duyuyordum. Evet odamızda banyo vardı. O bir süre sonra odaya geçti. Benim uyandığımı fark etmemişti. Üzerinde sadece havlu vardı ve  küçük su damlacıkları vücudundan aşağı kayıyordu. Onu izlemek canlı bir porno izlemek gibiydi ama çok daha güzel hissettiryordu. En son havluyla kurukandı ve havluyu üzerinden attı. Bu görüntüyle bana sıcak basmaya başladı. Derin bir nefes aldım ve yutkundum ama o işini yavaş yavaş yapıyordu.  Sonra  kırmızı iç çamaşırını giydi. Ah! az önceki halini tercih ederdim. Yavaşça ona yaklaştım. Ellerimi onun ince beline dayadım. Yavaşça okşamaya başladım. Bu hareketlere hiçbir kadın dayanamazdı o da dayanamayacaktı. Ona daha fazla yaklaştım ve boynuna hafif üflemeye başladım. Sanırım amacıma ulaşıyordum. Onun kasılmaya başladığını hissettim. O:

        "Hoşuna gittiğinin farkındayım kocacığım ama artık benden en fazla bunu alabileceksin." dedi ve hemen ellerimi indirdi. Benden ayrılıp üzerini giyindi. Sonra da:

       "Hepsi bu kadar kocacığım. Ben aşağı kahvaltıya iniyorum." dedi ve saçlarını savurup gitti. "Ağhh"  dedim. Bu kadın beni deli edeccekti. Banyoya girdim ve suyu açtım. Yıkandıktan sonra dışarı çıktım. Salondakilere selam bile vermeden dışarı çıktım ve bizim mekana gittim.

  

     Eceden...

    Sabah o uyanmadan banyoya girmiştim. Banyodan çıktığımda ise hareketlerinden uyanık olduğunu anladım ama saf kocaacığım bunu anlamamıştı. Bu yüzden üzerimi yavaş giyindim. Ona bir gösteri yapmak isteim sonuşta. Bana aşık olmasını istiyorsam öncelikle bana hayran olmasına izin vermeliydi. Öyle değil mi?  Zaten çok geçmeden yanıma yaklaştı yavru köpek gibi. Gerçi biraz izin versem o yavru köpeğin "kuduz bir ite" dönüşeceğini biliyordum ama buna müsaade edemezdim. Eğer beni istiyorsa hak etmeliydi. İzin de vermedim zaten ama o bana dokunuken bende bunu istedim. O beni sevmesede ben ona aşıktım sonuçta. Yinede daha fazla ierletmeden bitirdim bu işi.  Ayşen Guruda'nın taktiği "göster ama elletme" kocan bile olsa.

    Lanet adam zaten sonrasında bana selam bile vermeden dışarı çıkmıştı. O gittikten sonra kahvaltı masasını toparladım. Hizmetçinin kızı doğum yaptığı için üç günlüğüne izin almıştı. Sanırım doğumu zor olmuş ve istirahate ihtiyacı varmış. Sonuç olarak efv işleri beni bekliyordu. Kaynanam, kaynpederimle dışarı gezmeye çıktı. Akşam yemeği de beni bekliyordu ama sorun şu ki ben yemek yapmayı bilmiyordum. Tek başıma kaldığım zamanlar genelde dışarıdan aperatif birşeyler alırdım. ZAten genelde ocak veya fırınımız babamın borçları yüzünden haczedilirdi.

   Akşama doğru bir ev yemeği lokantasından sipariş verdim. Daha sonra yemekleri bizim tencerelere boşalttım. Masaya sunum yaptım. Annemle babam (yani Caner'inkiler) yemekleri çok beğendiler. Geceye doğru onlar yattığında ben hazırlanmaya başladım. Üstüme mini bir etek ve siyah bir bluz giydim. Üstüne deri bir ceket ve ayakkabı olarak topuklu çizmelerimi giydim. Yine belirgin bir makyaj yaptım ve yine harika olmuştum.

    Taksiye atlayıp dünkü bara gittim. Caner yine bir kızı götürmekle meşguldü. Saat bire geliyordu. Solistten şarkı söylemek için mikrofonu istedim ve Gökçe'den "tuttu fırlattı kalbimi şarıkısını söylemeye başladım. Caner beni fark edince kıza daha çok yaklaştı. Gelişimi bekliyor gibiydi. Özellikle hazırlanmış gibiydi. Ben şarkıyı söylerken o kıza daha çok yaklaştı. Kızın kulak memesini emmeye başladı ama hala gözleri benim üzerimdeydi. Bunu barın yanıp sönen parlak ışıklarından anlayabiliyordum ama sadece o oyun oynayamazdı öyle değil mi? Bende sahnenin önünde bana el sallayan sarhoş aadamlara yaklaşıyor hem şarkı söylüyor hemde onların ellerine ellerimi değdiriyordum. Bir yandan da fazla havaya girmiştim. Kendimi bir yıldız gibi hissediyordum. Şarkı söylemeye devam ettim.

         "Tuttu fırtlattı kalbimi ezdi üstelik çiğnedi 

Zamanla geçer dedi zamanla zamanla 

Aşkı çabuk söndü beni papuçunun ucuyla 
Eze eze geçti ve gitti 
Geri sardığı hep aynı sahneyi oynadık 
Durduk keyfince arada bir canını cananını 
Ama hiç kimsesi oldum çok yoruldum 
Bi sağa bi sola yalpalandım durdum 
Onu görünce teslim oldum 
Bir kere, iki kere, üç kere, dört kere, beş kere 

Tuttu fırlattı kalbimi ezdi üstünü çiğnedi 
Zamanla geçer dedi zamanla zamanla 
Tuttu fırlattı kalbimi ezdi üstünü çiğnedi 
Zamanla geçer dedi zamanla zamanla 
Tuttu fırlattı kalbimi,tuttu fırlattı kalbimi 
Tuttu fırlattı kalbimi,tuttu fırlattı kalbimi"      

    En son şarkı bittiğinde Caner'in hiç beklemdiği bir hareket yaptım ve elimi onun olduğu yöne çevirip, işaret parmağımla onu gösterdim.    

    "Sevgili konuklar şuradaki adam benim kocam!" dedim. Caner bu hareketle irkildi. Bütün gözler ona çevrildi. Ben:    

     "Kendisi şu an beni aldatmakla meşgul." dedim. Etraftan "oouvv" sesleri yükseldi. Bir kişinin " senin gibi bir kadını aldatan salaktır!" dediğini duydum ve tabi o da duydu. ZAten müzik kesilmişti.  Caner bu sefer kızdan uzaklaştı. Elleriyle saçlarını karıştırdı. Sinirlenmiş gib gözüküyordu. Ben:       "Ve ben onu düelloya çağırıyorum." dedim. Yine bir "ouvv" sesleri yükseldi.       "15 bardak votkayı içebilen kazanır. Eğer o kazanırsa ben onun beni aldatmasına birşey demeyeceğim ama ben kazanırsam  benden başka bir kızla olmayacak ve bensiz de buraya gelmeyecek." dedim. Sonra bağırarak "kabul mü?" dedim. Canerden ses gelmiyordu tekrar sordum "kabul mü?" dedim. O yine cevap vermeyince sahneden indim ve ona doğru yürümeye başladım. Onun yanına gelince etraf biraz açıldı. Herkes bize bakıyordu. Ben yaklaştım. Tekrar sordum "kabul mü" diye. Etraftan "kabul et, kabul et, kabul et...." diye tezhuratlar geliyordu. O....  

İYİ AİLE Gelini (!) ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin