babam...

17.9K 1K 22
                                    

   "Beyefendi durun, lütfen önce haber vermem gerekiyor."  Kapınınçalmasından sonra hizmetçinin sesleri duyulmuştu. Kim geldiğini bilmiyordum ama gelen kişi kimse bu ailenin kurallarına aykırı davranıyordu.

    "Bıraksana beni  kızım. Hem sen benim kim olduğumu biliyor musun?" Ama bu ses...   "Ben bu evin gelininin babasıyım babası.  

    Ah! Hayır babam!  Ali Babanın "sen de kimsin ?" dediğini duymuştum.  Koşarak mutfaktan içeri geçtim. Babamın ve Ali Baba'nın seslerini duyuyorddum.

    "Ben gelininizin babasıyım."

    "Yahu hangi gelinimizin? Bizim gelinimizin babası  yok ölmüş ölmüş!"

    "Yahu! Nasılölmüş yaşıyorum işte ben. Burdayım. Yaşıyorum. Hah! İşte benim kızım Ece." deyip beni gösterdiğinde herkes susup bana bakmaya başladı.    Ali Baba:

    "Kızım bu adam ne diyor? Hani senin baban yoktu?" dedi. Yutkundum  ne diyeceğimi bilmiyordum.  Babam:

    "Ece asıl bunlar ne diyor kızım? Ne demek baban yok? Hem bu nasıl bir karşılama yahu? Hani tanıştırmadın bizi?" dedi. Hala sesim çıkmıyordu. Çünkü şu an bu oyunum bitmişti. Herşey bitmişti ama babam burayı nasıl bulmuştıu? 

    "Başımı nefes almakiçin hafif yana çevirince  bir çift bakışla karşılaştım. Benimle restleşen ama kazanmış bir edayla bakan bakış. Gürkanınkiler.

   Ah! Tabi onu nasıl unutmuştum. Sonuçta o da babamın öğrencilerindendi. Zaten bu sayede tanışmıştık ve babam para için herşeyi yapabilecek biriydi.

     "Bu adamın dedikleri doğrumu Ece? Senin baban mı?"  Bu sefer soru Canerdendi. Keskin ama sert bakışları vardı, biraz da şaşırmış.  Babam araya girip:

    "Tabi doğru. Kızım Ece Güngör ben de babası Recep Güngör. Sende damadım mısın yoksa?Eğer öyleysen kızımı benden istemediğin için özür dilemen gerek delikanlı." dedi. Caner:

    "Biz kızınızı istedik hatta 150 000'lik başlık parası bile verdik. Onu bakıp büüten teyzesi için."

      "150 000 mi?  Yuh! Hangi teyzeye yolladın kızım parayı sen?"  Babamın patavatssızlığı tutmuştu.

     "Evet Ece söylesene hangi teyzene. Yoksa o da yalan mıydı?  Babanın ölmesi gibi yalan mıydı?"  Ah! Hayır  lütfen yanağımda hissettiğim şey yaş olmasın ama hayır sanırım kendi göz yaşım. "Ca... Caner tek gerçek var yemin ederim o da sana olan aşkım."  Ama onun bakışları çok sertti. "Ne seni ne de yalanlarını istiyorum. Şimdi çık git buradan!" dedi ve eliyle kapıyı gösterdi. Zeynep Anne "Caner oğlum bir dinleseydik belki...." dedi ama Caner sözünü kesti. "Dinlenecek birşey yok. Ben duyacağımı duydum ve duyduklarım bana yeter" dedi.  Eliyle kapıyı gösterdiğinde  ilk defa gururumun bu kadar kırıldığını hissetmiştim.  "Caner  beni biraz dinle..." Başını olumsuz anlamda salladı.  Beni dinlemeyecekti. Asla dinlemeyecekti. O yüzden konuşmanın da bir anlamı yoktu. Kapıyı çarptım ve çarpıp çıktım.

    Dışarıda boş boş dolanıuordum ve telefonum zırılzırıl ötüyordu. Arayan Gürkan'dı. Kaç kere meşgule vermeme rağmen ısrarla rıyordu. Gidecek yerim olmadığı için Zehra'yı aradım. "Alo Zehra."

   "Ece. Hayırdır kızım bu saatte. Senin kocanın koynunda olman gerekmiyor muydu?"    "Dalga geçme ya!"  Sesim ağlamaklı çıkmıştı.

   "Ece iyi misin? Bak sesin iyi gelmiyor. Ne oldu?" 

   "Ece hepsi Gürkan'ın yüzün...."  gerisini söyleyemedim.  Bir el, elimdeki telefonu aldı ve elimlerimi tuttu.  Ben daha şaşkınlığı üzerimden atamamışken ağzıma kapatılan ve pis kokan pamukla bilincimi kaybettim ve yere düşmeye başladım.

     Evet. Diyeceksiniz ki bu yazar  nerede, niye yb gelmiyor? Haklısınız valla ama işte bende müsait değildim cidden. Neyse bu bölüm biraz sıkıcıydı ya. Ama diğer bölüm daha eğlenceli olacak söz. Hadi öptüm :)))))))))))))

İYİ AİLE Gelini (!) ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin